|
|
|
^^dima^^
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Demek Şimdi Gidiyorsun
Demek şimdi gidiyorsun;
Yazdığımız son şiir öyle yarım kalacak!
Kuşlarımız acıkacak,saksılarımız artık sulanmayacak!
Demek öykümüzü bir ruj lekesi gibi yapıştırıp
aynanın sahtekâr yüzüne
-Oy benim yaralım-
Demek şimdi gidiyorsun;
Beni böyle toz gibi dağıtıp merdivenlern dibine!
Her şey tamam diyorsun,git...
Beni viran bir şehir gibi terket...
Haydi git!
Dışarısı ispiyon...Dışarısı ihanet...
Seni bir gören olmasın,dikkat et!..
Dostlukmuş...ölüme yürümekmiş...
Üstüne titremekmiş...vefaymış!..
Aşk dediğin,zavallı bir kapıyı duvara çarpıp
Çıkıncaya kadarmış!..
Bana komaz deyip
Sancını bir kilo rakıya gömsen de gece yarıları,
-Oy benim yaralım-
Asıl sancı,uyandığında
Bütün odaları boş görünce koyarmış!.
Gitmek istiyorsun,git...
Bir savaşçı asla vedalaşmaz!
Durma git!
Dışarısı dinamit...dışarısı enkaz!
Şunu cebine koy,ne olur ne olmaz..
Eylül mağdurlarıydık,kimsemiz yoktu,
Yaralarımız aman vermiyordu canımıza..
Kimseye kıymamıştık oysa,masumduk..
Rahatsız ediyordu bizi bu yalancı tarih!
Yırtılan bir pankart gibi
Şehirlerin ortasına çığ düşürdüyse öfkemiz;
-Oy benim yaralım-
En az bir karıncanın yüreği kadar
Namuslu ve çalışkandı ellerimiz!
Artık bitti diyorsun,git..
Kırılsın kapı-çerçeve,kırılsın bu cam..
Sorma git!
Dışarısı panik..dışarısı izdiham!
Biliyorum,seni vuracaklar bu akşam...
Ne çok fire verdik üstüste..
Ne çok arkadaş yitirdik bu tozlu yolculukta..
Kimliği tespit edilmemiş,
Ne çok ceset vurdu zeytin güzeli akşamlarımıza!
Büyük ütopyalar ve büyük dağlar gibi
İçerden çürümüşüz meğerse...
-Oy benim yaralım-
Her gelen ölüm yazmış,
Her giden ayrılık işlemiş bu talihsiz gergefimize...
Kendini arıyorsun,git..
Aptal bir hayat kur,içinde beni barındırmayan
Kalma git..
Dışarısı barut..dışarısı gardiyan!
Yine bir tek ben olurum sana parçalanan..
Demek şimdi gidiyorsun;
Sonunda bizi de çökertiyor bu kancık zelzele!
Demek şimdi gidiyorsun;
Yıkılan bir duvar gibi;ömrüme devrile devrile..
Demek mecburi istikametlerin,
Ayrılığı gösteren o adaletsiz kavşağında
-Oy benim yaralım-maralım
Demek şimdi gidiyorsun,
Ve bana bir tek secenek kalıyor:güle güle!
Beni öldürüyorsun,git..
Kalmasın sende kahrım,kalmasın derdim
Bakma git
Kafamı yumruklayıp ardınsıra ağlarsam namerdim... alıntı
ANLADIM
Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını,kendimi bulduğumda anladım.
Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış,Kendi yolumu çizdiğimde anladım.
Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat,okuyarak,dinleyerek değil..
Bildiklerini bana neden anlatmadığını, anladım..
Yüreğinde aşk olmadan geçen her gün kayıpmış,
Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım…
Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden,
Neden hiç ağlamadığını anladım..
Ağlayanı güldürebilmek,ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş,
Gözyaşımı kahkaya çevirdiğinde anladım..
Bir insanı herhangi biri kırabilir, ama bir tek en çok sevdiği acıtabilirmiş,
Çok acıttığında anladım..
Fakat,hak edermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını,
Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğinde anladım..
Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet,
Yüreğini elime koyduğunda anladım..
”Sana ihtiyacım var, gel ! ” diyebilmekmiş güçlü olmak,
Sana ”git” dediğimde anladım..
Biri sana ”git” dediğinde, ”kalmak istiyorum”diyebilmekmiş sevmek,
Git dediklerinde gittiğimde anladım..
Sana sevgim şımarık bir çocukmuş,her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan,
Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım…
Özür dilemek değil, ”affet beni” diye haykırmak istemekmiş pişman olmak,
Gerçekten pişman olduğumda anladım..
Ve gurur, kaybedenlerin,acizlerin maskesiymiş, Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış,
Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım..
Ölürcesine isteyen,beklemez,sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi,
Beni affetmeni ölürcesine istediğimde anladım..
Sevgi emekmiş,Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar
___######____ ♥ ____######__ ♥
__######################__ ♥
_#######################__ ♥
_#######################__ ♥ Karanlik cökünce, sokagimiza,
_#######################__ ♥ Kösede ben varim, Unutamazsin,
__#####################__ ♥ O Mutlu Günler, hep gelir aklina,
___####################__ ♥ Sen beni ömrünce, UNUTAMAZSIN.!!!!
____##################__ ♥
______###############__ ♥ Mektuplari yirtip, attin diyelim,
________############__ ♥ Resimleri yirtip, yaktin diyelim,
__________#########__ ♥ Bir mazi var olup, nasil silelim,
____________#######__ ♥ Sen beni ömrünce, UNUTAMAZSIN.!!!!!
______________#####__ ♥
________________####__ ♥ Ah edip adini, her anisimda,
__________________###__ ♥ Bir asik misali, hep yanisim da,
____________________##__ ♥ Bir hayal olurum, yanibasinda,
______________________#__ ♥ Sen beni ömrünce UNUTULMAZSIN.!!!!!! )
!...AğLama Deme Bana...! AğLama AğLama Der Durursun, Ama ßiLmesinki İçimde Yanan Ateşi, Akan Göz yaşLarım KaLbimde Kanayan Yaram oLduğunu, Her DamLa KaLbime Giren Sapı Kırık Bir hancerin Acısı, Şimdi Kendini Benim Yerime Koy, KaLbine Sapı KırıLan Bir Hancer Bırak, O Hancerin Yarası Cabuk Tutarmı.. oLup Tutsa BiLe İzi KaLmaz mı...! O Hanceri Çıkartmak İcin KaLbin Durması Gerekmez mi.. O Hanceri Çıkarsan BiLe o Can Bir Daha Yaşar mı... İşte Benim Kanayan Yaram BöyLe, Unut Diyorsun AğLama Diyorsun, Ama Ancak Bu Bedenden Bu Canı Çıkarırsa, Seni Unutma Sözünü GeçireBiLirim KaLbime....!
==== ASK NEDIR====
Ask, iyi geceler öpücügünü uzun tutmaktir. Beklentidir. Ask, delicesine flört ederken yanindakinin hiçbir sey yapmama hakkini teslim etmektir. Saygidir. Ask, zaaflariniz oldugunu ortaya çikarir. Kabullenmektir. Ask, simdi zamani degil diye beklemeyi bilmektir. Sabirdir. Ask, saçlarda baslayip topuklarda biten bir gezintidir. Kesiftir Ask, Seviselim demeden sevismek, yanindakinin ne istedigini bilmektir.Anlasmaktir. Ask, baglandigini sandiginda, karsindakine hayir deme sansini tanimaktir.Inceliktir. Ask, korumaktir. Sorumluluktur. Ask, ciddi bir tokalasmayi kikirdamaya dönüstürmektir. Mizahtir. Ask, durma yoksa seni öldürürüm lafini duymaktir. Sehvettir. Ask, evinizdeki her seyin yerinin degistirilmesini kabullenmektir. Teslimiyettir. Ask, sevgilinizin ne oldugunu bütün çiplakligiyla görmektir. Gerçektir. Ask, saatin kaç oldugunu bilip aldirmamaktir. Nesedir. Ask, sizi kucaklayan kollarin, gittikçe daha çok sarilmasidir.Mutluluktur. Ask, gecenin bir vaktinde sen uyu, benim gitmem gerek dediginizde,uyanik kalip seni biraz daha görmeyi tercih ederim cevabini almaktir. Sicakliktir. Ask, tanidiginizi zannettiginiz insanin yeni yanlarini kesfetmektir. Tazeliktir. Ask, uyandiginizda rüyanizi yaninizda bulmanizdir. Düslerin gerçek olmasidir. Ask, kocaman yatagin üçte birine sikismaktir. Yakinliktir. Ask, evin anahtarkidan bir kopya daha yaptirmaktir. Güvendir.yatagin üçte birine sikismaktir. Yakinliktir. Ask, evin anahtarkidan bir kopya daha yaptirmaktir. Güvendir. Ask, hosçakal dedikten sonra tekrar karsilasacagini bilmektir.Kaderdir. Ask, gerindiginde sizlayan vücut lafinin anlamini bilmektir. Derstir. Ask, ecza dolabini açtiginda, dismacunu kapagini kapatilmamis bulmaktir. Uyumdur. Ask, hosçakal dedikten sonra tekrar karsilasacagini bilmektir.Kaderdir. Ask, gerindiginde sizlayan vücut lafinin anlamini bilmektir. Derstir. Ask, ecza dolabini açtiginda, dismacunu kapagini kapatilmamis bulmaktir. Uyumdur. Ask, pencereden disariya baktiginda kiminle oldugunu hatirlamaktir. Düsüncedir. Ask, rüzgarin agaçlarin arasinda dolasirken çikardigi sesi dinleyip sevgilisinin yaninda olmadigina hayiflanmaktir.Yalnizliktir. Ask, asla anlatilmayacak hikayelerdir. Özeldir. Kiymetini Bilene Tabiiiii
====SEVGI NEDIR ====
Kisi sevdigiyle olmak ister!. Sevdiginin hâliyle hâllenir… Sevgisi kadar, onunla yasar!. Sevginin ne oldugunu tam olarak bilemedigimiz için, çogunlukla, "begeni" ile "sevgi"yi birbirine karistiririz. "Begeni" yaninda "sahip olma" arzusuyla açiga çikar!.Bir nesneden hoslandiginda, begendigin seye sahip olmak ve üzerinde tasarruf edebilmek arzusuyla yasarsin… Bu tüm mahlukatta çok yaygin bir duygudur!. Kimi, begendigini cebine sokar; kimi begendigine tasma takip yaninda tasiyarak onunla hava atmak ister; kimi yakalayip inine sürükler… Her mahlûk yaradilis fitratina göre, begendigi üzerinde tasarruf etmek ister. "Sevmek" ise bundan çok farklidir… Sevince, yalnizca sevdigin için yasamak istersin!. Yalnizca yaninda olmak, yalnizca onun olmak, yalnizca onun zevk aldigiyla zevk alip, sevmediginden kaçmak istersin! Sevdigin öylesine sarmistir aklini, fikrini, ruhunu ki, her sey sana, onu hatirlatir; yaninda iken bile onun içinde olmak istersin!… Yakinlik bile uzak gelir sana!… Sen kaybolursun, sende; sevdigin kalir yalnizca, beyninde!.. Onun bakisiyla bakar, onun degerlendirmesiyle degerlendirir, onun diliyle konusmaya baslarsin!. Gözün ondan baskasini görmez, kulagin ondan baskasini duymaz, elin ondan baskasina uzanmaz olur!. Her an sana sahip olmasini; varliginin, tasarrufunun her an üzerinde olmasini, her an seni kucaklamasini istersin!… Bedensel yakinlik bile, korkunç uzaklik gibi gelir sana; ve onunla tek bir beden, tek bir ruh, tek bir suur olmayi dilersin!. Sevgi, fitratin müsait ise, sevdiginde yok edesiye yakar seni; ve gün gelir kasinda-gözünde, yüzünde-dilinde sevdigini görürler de, "sen o olmusun" derler! Begenen sahip olmak ister… Seven ise sevdiginde yok olur; feda eder her seyi sevdigi ugruna!. Bazilarinin da sevgi kokusu sürülür üstüne; "asigim" sanir!. Ama sevdigi ugruna, fedakarlik etmeye gelince sira, o koku siliniverir üzerinden "kopamama" sabunuyla!. Parasindan kopamaz… Mevkiinden kopamaz… Yakinlarindan kopamaz… Içinde yasadigi ortamin güzelliklerinden kopamaz… "Etraf"tan kopamaz!. Derken kusurlar belirmeye baslar sevdigini sandiginin üzerinde… Eksiklikler görmeye baslar, yetersizlikler görmeye baslar… Bunlar önce acima duygusuna dönüstürür sevgisini; uzaktan aciyarak seyretmeye baslar… Sonra tatli bir aniya dönüsür, sevgi sandigi duygulari!. Bu tecrübe gösterir ki, onun fitratinda sevgi programi yoktur!.. Begeniyi, sevgi sanmistir!.. Uzaklasma ondan gelmemis de, karsisindakinden gelmisse, bu defa "nefret"e döner "begeni"; ondan intikam alma duygusu gelisir içinde; ve vicdanla intikam dalgalari arasinda bir o yana bir bu yana sürüklenir durur; terkedilmisligin, uzaklasmanin, layik olmadigini yasamanin sanisi içinde!.. Oysa yalnizca, fitratinda olmayan gerçek sevginin sonuçlarini yasamaktadir!. Cüzdani için, güzelligi-yakisikliligi için, kendisine hos gelen huylari için, mevkii-koltugu için, ilmi için begenmistir; sevdigini sanmis; sahip olamayinca da arzusuna erisememenin düs kirikligi içinde kopmus; yalnizca çikarlari dogrultusunda yasamayi tercih etmistir… Seven ise göze almistir kopmayi… Dislanmayi… Paradan-puldan, namdan nisandan, dosttan akrabadan uzak kalmayi… Fitratindan gelir sevgi!. Kullugu sevmek üzeredir!. Onunla, sevmeyi yasamak istedigi için yaratmistir onu Yaratan… O yüzden kopar anadan-babadan; dünyadan paradan! Seven, karsiliksiz sever!… Begenen karsiligini ister!. Benim istedigim gibi yasarsan seni bogarim sahip olduklarima, der begenen!.. Onun zaten fitratinda yoktur sevgi, bilmez askin ne oldugunu!.. Ne üzere yaratilmissa, odur tüm mesgalesi… Karinca gibi çalisir; maymun gibi çiftlesir; aslan gibi yavrularina sahip çikar… Ama pervane gibi sevemez!. atamaz kendini atese!. Sevgi sonunda yanmayi getirir!.. Begeni ise sonunda kaçmayi!. Begenen mahlûkat çogunluguna göre, "sevgi" delilikten bir türdür!.. Anlamazlar onlar, sevdigi ugruna, etraf ne derse desin deyip, her sarta katlanmayi! Ve "delillik bu" derler… Begenme bir tür "hobi"dir!… Bazen ömür boyu sürer, bazen birkaç yil, bazen bir kaç ay!.. Sevgi bir ömür boyudur!… Bitmez, tükenmez, bazen durulur, bazen cosar ama hiç gerilemez!. Çogunlukla karsisindakinden yüzünü göstermesinden gelir sevgi insana!.. Bazen de özünden gösterir yüzünü O!… O zaman onlar için derler ki, "Allah"a asik oldu!.. "Kendine seçtikleri"dir sevenleri bir çehreden!… Özünden sevgiyi yasayanlardir, "mukarreb"leri!… Hünerlerini sergilemek için yaratmistir herseyi… Sevmek için yaratmistir sevilenleri!. Gözlerinde seyretmek için gözleri olarak yaratmistir "ask"i yasattiklarini!.. Avam anlamaz ve bilmez bu aski!. Bunun ask oldugunu!.. Oysa gerçek "ask" O'nun atesine pervane gibi atilip; varligini O'nda yitirip; O'nun "Baki"ligini yasattiklaridir gerçek "asik"lar!.. Özel bir fitratla gelmislerdir onlar, "asik" olmak için!.. Yasamlari boyunca bir deger tasimamistir dünya ve içindekiler!..
====SEVMEK ====
Sevmek inanmaktir. Sevmek yasamaktir. Sevdigini kendisi gibi, kendisinden de çok duyumsamaktir. Sevmek sevdigi olmaktir. Sevmekte ikilikler kalkar, bir olmalara gidilir. Iki ten, iki kalp, iki gönül yoktur sevgide. Tek bir kalp olunur, tek bir yürek olunur. Sevmek paylasmaktir . Sevdigiyle sevdigini paylasmaktir. Sevdigiyle kalbini bölüsmektir sevmek. Ki tek kalp olunsun. Sevgide son yoktur. Sevgiler hiçbir zaman son bulmazlar. Biten sevgiler yoktur, bitmis gibi görünen sevgiler vardir. Vazgeçis de yoktur sevgide. Yasandikça yasatilir sevilen. Ama kimi zaman sevgili için kimi zamansa sevginin bir geregi olarak saklanir bu asklar. Vazgeçis yoktur, vazgeçmis gibi görünmek vardir o yüzden. Sevmekte istemek yoktur. Sevgilinin oldugu yerde son bulur istekler. Bir sey varsa istedigin bu senin için degil, sevgili için istedigindir. Ondan O'nun adina istersin. O'nu daha sonsuz sevebilmek için istersin. Sevme özgürlügünü istersin, kabul edilmesini istersin. Istersin ama bir gün gelir bu istekler de son bulur. Kendinden istersin artik. Sevgiliyi daha çok sevmek istersin kendinden. Sonsuz kilmak istersin. Bu yolda sevgili olur mu, olmaz mi bunu sevgilinin istegi belirler. Sevmek sevgiliyi istememeyi ögrenmektir. Sevmek sevgiliyi sevgili olmadan sevmektir. Sevmek; sevmek istemektir. Sevmek, beklememektir. Beklentilerin son buldugu bir duraktir o. Öyle ki tüm gerçekler, tüm dünya silinir gider. Ne O'ndan anlasilmayi beklersin, ne onu anlamayi. Ne onun gelmesini beklersin, ne onun Leyla, Mecnun olmasini. Bekledigin bir sey yoktur sevmeyi becermek disinda. Sevmek, gücenmemektir. Sevmek sevgililerin hiçbir sözüne üzülmemeyi ögrenmek demektir. Sevgilinin ölüm hançerine bile hayir dememektir sevmek. Onun vurusuna, onun tokadina alinmamaktir, sevgiliden gelen her hareketi ve her sözü kabullenmektir. Ihanetlere, hainliklere bile üzülmemektir. Sevgiliden gelen öl emrine bile ölürüm diyebilmektir. Kendi elleriyle kalbini bir biçak ucuna koymaktir sevmek. Sevmek ölmektir. Sevmek, ölmesini bilmektir. Sevgili için yasamaktir. Onun eli, kolu, gözü, kalbi olmaktir. Ama artik onun bir seyi olunmadigi bir zaman ölmesini bilmektir! Sevmek, vermektir. Sevmek sevdigi için almasini bilmektir. Almamaya yemin ederek vermektir. Ama almalarda kurtaracaksa sevgiliyi almasini bilmektir sevmek! Sevmek, tükenmektir. Sevmekten ölürken tekrar varolmaktir o sevgiden. Sevmek sevgilinin gel deyisine hayir demektir. Sevgilinin askiyla bogusurken, yüzerken o ask denizinde sevgilinin uzanan eline hayir demektir. Sevgilinin bakan gözüne bakmamaktir sevmek. Aglayan gözlere sefkat ve tebessümle yanit verebilmektir. Sevmek, sevgili olmaktir. Sevgilinin yüzündeki gülücük olmaktir. Onu yasama döndürecek bir damla su olmaktir. Sevmek sevgilinin limani olmaktir. Sevmek sevdiginin cani olmaktir. Onun ölümü isteyebilecegi cani olmaktir. Sevmek yangin olmaktir. Yanmaktir, kor olmaktir. Dag olmaktir, evren olmaktir. Her sey olmaktir, hiç olmaktir. Alev olup girmektir gönüllere. Sevmek yürümektir gönüllerde. Sevmek güvenmektir. Sevmek onaylanmaktir. Sevmek sevgiliye bir nefes gibi, bir ses gibi yakin olmaktir. Sevmek çok ötelerde olsa bile yasamak ve yakin olmaktir sevgiliye. Yakinliliktir, dogalliktir, özdenliktir sevmek. Yalansizlik, içtenlilik, ölümsüzlülüktür sevmek. Ilk insanin, Havva'nin Adem'in safligini ve temizligini, çocuk masumlugunu tasimaktir sevmek. Gözyasi olmaktir, yagan yagmur olmaktir. Bir sonbahar mevsiminin sari yapragi gibi yalniz olmaktir sevmek. Sevgilisizken sevgiliyi sevmektir. Sevmek üsümektir. Sevgilinin yokluguna üsümektir. Sevgiliyle her seyi göze almaktir sevmek. Ki sevgilinin oldugu cehenneme yürümektir. Sevgilinin olmadigi Cennete de gitmemektir sevmek. Sevmek, sevgiliyi cennet etmektir. Sevmek bir olmaktir. Sevmek yasamaktir. Ve sevmek inanmaktir. Sevmek bir baskasinin hayatini yasamaktir. Sevmek sevmesini haketmektir. Sevmek sevgilinin baktigi yerde, sustugu yerde olmaktir. Sevmek sevgilisiz geçen gecelerin sabahina varmaktir. S evmek saz benizli sabahlarda yasamaktir sevgiliyi. Sevmek sevmesini bilmektir. Sevmek ölmesini bilmektir. Sevmek SEVMEK olmaktir. ASK olmaktir. Ask bir kere sevmektir. Sevmek askin kendisi olmaktir. Ölümü Özlemeyen Aski Anlayamaz...
====NASIL ÖPÜLÜR ====
Öpüsme sayesinde karsinizdaki insanin kim oldugunu anlarsiniz! Onun kiskanç mi, yoksa vurdum duymaz mi oldugunu dudaklarindan okuyabilirsiniz... Iste size dudak dokunuslarinin nelere isaret ettigine dair ip uçlari... Maceraci Öpüsme teknigi: Istekleri bitmez ve oldukça sirnasik bir sekilde öpüsür. Ayrica öpüsme esnasinda vücut temasina çok özen gösteren maceraci, bu davranisiyla öpüsmenin onun için cinsel iliskiden önce gelen bir basamak oldugunu gösterir. Vücut yapisi: Kasli, genis omuzlu, erkeksi, sportif Özellikler: Bonkör, ama yine de belli bir amaç dogrultusunda! Sonuç: Istedigi herseyi elde eder! Zaman o kadar önemli degildir! Bastan çikarici Öpüsme teknigi: Severek ve yorulmak bilmeden öpüsür. Ayrica sirnasik ya da karsisindan çok fazla istekte bulunan birisi degildir. Vücut yapisi: Güçlüdür, ama yine da az kaslidir. Her zaman bakimlidir ve gözlerinde derin bir anlam gizlidir. Dolgun dudaklidir. Özellikler: Nazik ve bastan çikarticidir. Kadinlari parmagina dolayabilir.. Sonuç: Her zaman ne istedigini ve neyi nasil elde edecegini bilir. Is kolik Öpüsme teknigi: Onun için hiç süphesiz en önemli unsur basaridir! Öpüsmeyi sever, tabii çok uzun ve sik öpüsür. Ama dili gereginden fazla hareketlidir! Öpüsürken karsi tarafi minciklamaktan hoslanir. Ancak bir anda kalkip ise gidebilecek bir kisiligi vardir. Vücut yapisi: Zayif, solgun, sportif, ince dudakli ve uzun yüzlüdür. Özellikler: Her zaman nesneldir. Oldukça basarilidir. Beklentileri fazladir. Sonuç: Her zaman kontrolü elinde tutmak isteyen ve zor asik olan bir insan.. Evcil Öpüsme teknigi: Dünyada öpüsmekten daha çok sevdigi birsey yoktur. Eger dudaklari dudaklarinizda degilse, o zaman mutlaka gögüslerinzi, boynunuzu ya da baska yerlerinizi öpüyordur. Vücut yapisi: Güçlü, biraz kilolu, dolgun dudakli, iri gözlü. Özellikler: Saatlerce öpüsebilir. Sonuç: Kesinlikle güvenilebilir bir insandir. Ama onunla birlikteyken süpriz beklememelisiniz. Entellektüel Öpüsme teknigi: Konusmak mi öpüsmek mi? Entellektüel adamimiz her ikisine de vakiftir. Vücut yapisi: Yuvarlak yüzlüdur ve saçlari genellikle arkaya dogru taranmistir. Genis omuzlu degildir, ama ellerini çok hizli hareket ettirir. Ayrica gözleri nemlidir. Özellikler: Her konuda ve her yerde konusur. Belki de bu kadar çok konusmasinin nedeni bilmediklerini saklamaktir. Sonuç: Duygusallik ona göre degildir. O daha çok bilgisayar ve rakamlarla ilgilidir.
====PLATONIK ASK====
Bu en klasik platonik ask mekanlarindan biridir..Zamanimizin çogunu burda geçirdigimiz için tabiki.Ders disindabi çok konuda da zihnimizi çalistiririz.Asok olunan kisi kiz yada erkek olsun genelde üstsiniflardandir.Ama yasisizden fazla büyük olmaz,bi kaç yas yeterlidir bunun için.Platonikaskin karizmatik hareketleri vardir,suratina bakmaya doyulmaz.Eger bu sahis okul takimlarindan birinde oynuyorsa mutlaka hermaçina gidilir,hayran hayran seyredilir.Belli edilmesede 'bi gün mutlaka benim olcaksin' diyeiçten bagrilip durulur ve hirs yapmak da ihmal edilmez.Hatta bazen bu düsünce abartilip kendisiyle konusacakkadar saçmalamaya baslanabilir.En büyük yikim bi gün gelip de platonik askin kendisinesevgili bulmasidir,insan tarif edilemez duygular içerisine girer,'beni nasil aldatirsinsen'diye bagirilan anlarin hayalleri kuruluruyuz olunur.size tavsiyem platonik askinizi eger iliski imkansizgözüküyorsa uzaktan seviniz,taskinlik yapmayiniz efendi olunuz. YAZLIK Her yazin mutlaka bi favori tipi vardir.Fakat eger yoksabu eksiklik çevre sitelerden giderilerek,platonik ask olayi baslar.Genelde yazliktaki platonik asklarda yas farki muazzam olur.Yani ölee bi yas farki diil 5-6 yas gibi hayatta gerçeklesmeyecek hayaller pesinde kosturulur.Platonik askin her hareketi takip edilirhatta büyük umutlarla tanisilir.O size 'ayy ne sirin sey bu' gözüyle bakarken sizin içinizde atesler yanar,volkanlar patlar.Yazligin diskosu felan varsa kendisine dans teklifi yapilir,eger kabul ederse kesin kibarligindandir yoksa baska bi sey düsünmez.fakat biz yinede gelin güvey oluruz,tribe gireriz.Yazliktaki platonik aski sadece begenmekle yetininiz,kendi yasitlarinizin pesinde konusunuz,denize giriniz günesleniniz... IS YERI Is yeri platonik aslara en az rastlaninan kategoridir sanirim.Yani daha rahat bi ortam oldugu için,bi de tabi yas büyük oldugu için platonik aski gerçege döndürme çabalari maximuma ulasir.Hee ama tabiki bu sahispatronsa onu bilemicem.Fakat bunun disindakiler için konusacak olursakönce begenmekle baslar olay sonra hareketleri takip edilir,bi sekilde tanisilip,muhabbet edilir.Gerisi ise insandan insana degisir.Fakat bazi durumlardaaskin karsilik görmeyince anlasilarak 'eniyisi ben onu uzaktan seveyim,böyle daha güzel ' gibi kandirmacaya gidilir.Ya kardesim madem uzaktan sevecen hiç sevme yada git pat pat söyle ne istiyosan.Tavsiyem rahatolmaya çalisiniz is arkadasligi ayagina sadik kalarak bir strateji belirleyinizgörüsmeleri is disina tasiyiniz,tasiyamazsaniz vazgeçin sonra tekrar dememe yoluna gidiniz.Belki istediginizi elde edebilirsiniz.... MAHALLE Mekan itibiriyle mahalldede platonik ask olayina çok rastlanir.Sonuçta oturdugunuz yer oldugu için elbette insanin gözü güzel insanlara takilir.Fakat bu olay ilk bahar ve özellikle de yaz mevsiminde meydana gelir.Çünkü o zaman tatildir,herkes disaridadir,tanisma,imkanlari daha çoktur.Hi sunuda belirteyim bu olay daha küçük yaslarda olur.Yani büyüdükçe mahalleye az takildiginiz için,kimsey, göremez takip edemezsiniz.Genelde platonik olarak asik oldugunuz kisi sizin arkadasinizdir,beraber oyunmoyun oynarsiniz,sevgilim felan diye sakalasirsiniz ama bu size gerçekmis gibi gelir bi zaman sonra o ise takamaz bunu,sizi igrenç bi sekilde arkadas olarak görür,hatta düsüncelerini ögrenirse kizar,ayip ettin felan diyerek saçmalar.istemiyosan söylede bilelim kardesim,ölee arkadas ayagi yapma dalga geçer gibi !!! Di mi yani ? Benim de en çok uyuz oldugum olaylardan biridir,basima gelmistir.Tavsiyem platonik askiniza , fazla arkadas ayagi yapma firsatu vermeden çotanzzz diye söyleyin hislerinizi,istemezse üzülmeyin..... TOPLU TASIMA ARAÇLARI Okullara giderken çogumuz toplu tasima araçlarini kullaniriz.Hatta okul servisini de bunlarin içine katacak olursak,her gün,her sabah gördügümüz ve asok olmaktan kendimizi alamadigimiz kisiler vardir.Bunun en büyük sebebi ayni sekilde güne basliyor olmamiz olabilir,kader ortakligi hesabi.Yanyana oturmalar, karsisina geçip kesmeler,arkadaslari ile tanismalar,bi yolunu bulup konusmalar gibi bir sürü taktik uygulanir kendisi ile tanismak için .Oluru en yüksek platonik ask budur.Çünkü ortam çesitli bahanelere çok müsaittir.Tavsiyem umudunuzu kaybetmeyiniz,aradan seneler geçse bile..Bakarsiniz sizde onun platonik askisinizdir..Kim bilebilir???? Israrla devam edin ÜNLÜLER Offff en geyik platonik asktir..Fazla bahsetmeye gerek yok,ünlülerden herhangi biri deli gibi begenilir resimleri falan kesilir,tüm hayati ezberlenir,oniunla yatilip onunla kalkilir,sevgililerine uyuz olunur,onunla beraber hayaller kurulur ve daha bir sürü ..Hatta bu ünlü bi sarkici ise ; mümkünse konserine gidilip deliler gibi bagirilir,hatta bayilanlar olur..Tüm sarkilari ezbere bilinir.tabiki gerçeklesmesi çok zor bi asktir,zaten heyecanida platonik olmasidir
====ASK'IN REÇETESI====
Ask doga eczanesinde nasil elde edilir? Ilacin Adi: Ask Familya: Sevdaca Bitki Adi: Askus Tadarus Elde Edilisi: Aski elde etmek için türlü yöntemler vardir. Birinci yöntem için ilkel maddeler,para,bir çift söz ve bir çift kesici gözdür. Fakat bu yöntem pahali oldugu için, endüstride baska yollarla elde edilir. Özellikle orta insanlar arasinda ask, parasiz-pulsuz, belirli bir süre "gözleme" yardimi ile elde edilir. Bu sekilde elde edilen ask saf degildir. Çesitli randevularla kristallestirilir ve daha sonra saf olarak elde edilir. Fiziki Özellikleri: Pembe renkli kristallerden olusur. Kalpte yerlesir. Keskin lezzetlidir. Özellikle iç organlarda hissedilir. Ilk resmi tanimi Adem ile Havva tarafindan yapilmis, sonra insanlar tarafindan gelistirilmistir. Kimyasal Özellikleri: Kaba sözlerden alinir. Formülü hemen degisir. Aslinda ask dayanikli bir madde degildir. Parasizlik, sefillik, yalancilikla "geçimsiz" bir ilaçtir. Saflik Muayenesi: Askin ne ölçüde "saf" oldugunu anlamak için ihanet, aldatma, matrak geçmeyle ne ölçüde dayanikli oldugu anlasilir. Miktar Tayini: Ask enjekte edilmis ve hassas tartilmis bir insan, bir haftada kilo kaybederse bu uluslararasi ölçülere göre en az Romeo-Juliet, Türk ölçülerine göre Leyla Mecnun askina esittir. Kullanisi: Nisan ve nikahta az dozlarla alinmali, fazla miktari, magandalardan para kopartmada kullanIilir. Ask çesitli biçimlerde görülebilir. Bilim aski, sanat aski, doga aski gibi.. Teshisi: Kalp çarpintisi. Uçma hissi, gözlerde kararma, sevdiginden baskasini görememe seklinde özel bir körlük. Mantik kaybi. Uykusuzluk, istahsizlik, terleme.. Kullanisi: Kalbi hizlandirmak için, alçak dozda.Sinir sistemini uyarmak için yüksek dozda. Moral ve cesaret verici neselendirici. Ancak belli dozu yoktur. Hiç alinmazsa kiside kompleks yaratir.Yüksek dozda öldürücü, alçak dozda guldurucu etkisi vardIr. Ilacin Reklami Için Uygun Slogan: Karanfilim ez beni, çift kanatli tülbentten süz beni, sen kalem ol ben divit, reçeteye yaz beni...
====ASKIN 50 ISARETI====
1- "Seni seviyorum" demeye doymuyorsaniz. 2- En bakimsiz halinizi bile görmesine aldirmiyorsaniz. 3- En bakimsiz halinize bile bayiliyorsa. 4- En sarhos oldugu zamanlarda bile, asla size eski sevgilisinin adiyla hitap etmiyorsa. 5- Eski sevgilinizi gördügünüzde içiniz kipir kipir olmuyorsa. 6- Is seyahatine çiktiginda ondan haber alamadiginizda, sinirlenmek yerine, basina birsey gelmesinden endise ediyorsaniz. 7- Gazetenin 3. sayfasini okurken gördügünüz kötü haberler sizi çok etkiliyorsa ve "ya o da böyle bir kaza geçirirse" diye düsünüp telasa kapiliyorsaniz. 8- Basiniz çok agridiginda, uyumaniza yardim etmek için, bütün gece size Sindrella'yi ve Robin Hood'u anlatiyorsa 9- Birlikte tatli yaparken çok egleniyorsaniz. 10- Alisveristen sonra sizinle ilgileniyorsa. Ama sadece kredi karti borcunuzu ögrenmek için degil, aldiginiz seyleri görmek için. 11- Yedekte adam tutmak huyunuz, esrarengiz bir sekilde sizi huzursuz etmeye basladiysa. 12- Sizin için çok önemli bir toplantida, yüzünüzde bir gülümsemeyle hayallere daliyorsaniz. 13- En aptal ask sarkilari bile size son derece anlamli geliyorsa. 14- Eski Türk filmleri sizi aglatmaya basladiysa. 15- Çevrenizdekiler, sizin çok daha anlayisli ve pozitif biri haline geldiginizi söylemeye basladilarsa. 16- Daha telefon çalarken, onun aradigini anliyorsaniz. 17- Siz seyahatteyken, hergün çiçeklerinizi sulamak için size ugruyorsa. 18- Size araba kullanmayi ögretirken, sabrini sonuna kadar muhafaza edebiliyorsa. 19- Saçinizin rengini bir ton bile degistirseniz, los isikta dahi farki anliyorsa. 20- Birbirinizin kredi karti sifresini biliyorsaniz. 21- Annenizle sevgi dolu bir ses tonuyla konusuyorsa. 22- Annesiyle sevgi dolu bir ses tonuyla konusuyorsaniz. 23- Henüz evlenmeden çocuk isimlerinden bahsetmeye basladiysaniz. 24- Onsuz tatile çiktiniz ve bütün vaktinizi telefon basinda onu ne kadar çok özlediginizi anlatarak geçirdiniz. 25- Caniniz ise gitmek istemediginde sizin için patronunuzu arayip hasta oldugunuzu söylüyorsa. 26- Siz kilo aldikça, tombul kadinlari sevdiginden bahsediyorsa. 27- Üzerinde son derece eski moda giysiler olsa bile, onunla en yakin arkadaslarinizin ugrak mekani olan bara gitmekten rahatsiz olmuyorsaniz. 28- Size durup dururken çiçek aliyorsa. 29- Size hala oyuncak ayilar ve tüylü köpekler aliyorsa. 30- Ne kadar saklamaya çalissaniz da, bugün sizin için kötü giden birseyler oldugunu farkediyorsa. 31- Yorgun oldugunda bile size seve seve masaj yapiyorsa. 32- Onun yüzünden egitiminizi yarim birakmanin veya kariyerinize zarar verecek bir adim atmanin "fedakarlik" oldugunun farkindaysa. 33- Basiniz sikistiginda ilk akliniza gelen onun koruyucu omuzlarina ihtiyaciniz olduguysa. 34- Sizin için yemek, temizlik hatta ütü yapiyorsa. 35- Arkadaslarinizla vakit geçirmeniz ve onun disinda da bir hayatiniz olmasi konusunda sizi>destekliyorsa. 36- Özel günleri asla unutmuyor ve ufakta olsa mutlaka bir hediye aliyorsa. 37- Sizin için aglamaktan utanmiyor hatta bunun için gurur duyuyorsa. 38- Çok paraya ihtiyaciniz oldugu bir dönemde hiç düsünmeden bilgisayarini satabilecek kadar düsünceliyse. 39- Bir sorunu oldugunda ima yoluna gitmek yerine açik açik konusmayi tercih ediyorsa. 40- Ayni bir sarj makinesi gibi enerjinizi tazeliyorsa. 41- Gecenin bir yarisi, sadece sizi sevdigini söylemek için telefon ediyorsa. 42- Nasil olsa birlikte yasiyorsunuz diye kendini bosvermiyorsa. Iliskinizi taze tutmak için çaba sarfediyorsa. Mesela en sevdiginiz restoranda rezervasyon yaptirip size sürpriz ve romantik bir gece hazirliyorsa. 43- Size ayak uydurmak için tenis dersleri aliyorsa. 44- Birlikte dans dersleri almayi teklif ediyorsa. 45- Gece kulüplerinde piyasa yapmaktansa, sizinle evde video seyretmeyi tercih ediyorsa. 46- Pijamali halinizi gece kulüplerindeki çarpici kadinlara tercih ediyorsa. 47- Kendisi acili sevdigi halde, sizin için yemegi acisiz ismarliyorsa. 48- Sizin için dünyanin öbür ucuna giderse. 49- Size gözü gibi bakiyorsa ve gözleri 6 numara bozuk degilse. 50- Size hergün "Sevgililer Günü"yse.
====ETKILEYICI SÖZLER ====
1: Önce düstügümde kalkmayi, sonra aleve dokundugumda aciyi, sevmeyi ögrendim, sevilmeyi, herseyi ögrendimde"yalniz seni unutmayi ögrenemedim" 2: Rüzgarin kemanini çaldigi ve damlalarin pencerene vurdugu bir gecede yatagina uzanip hayalini kurdugun ve keske dedigin tüm güzellikler senin olsun... 3: Seni ne kadar sevdigimi ögrenmek istersen, yere düsen her yagmur damlasini tutmaya çalis; tutabildiklerin senin sevgin.. tutamadiklarinsa; benim sana olan sevgimdir. 4: Ne insanlar tanidim yildizlar gibiydiler, hepsi göklerdeydi parliyordu. Ama ben seni, günesi seçtim. Ve bir günes için bin yildizdan vazgeçtim... 5: Hayata niye geldim diye düsünmeye baslamistim. 21' imden sonra seninle tanisinca anladim dünyaya gelis sebebimi... 6: Günesin buz tuttugu yerde bir alev görürsen, o bil ki yalniz ve yalniz senin için yanan kalbimdir... 7: Dünyada iki gül olsun biri kirmizi biri beyaz, sen beni unutursan kirmizi gül solsun, ben seni unutursam beyaz gül kefenim olsun... 8: Gözlerine gözleriyle göz koyanin, gözlerini gözlerimle oyarim. Gözlerini gözlerden sakin, gözlerin gözlerime lazim. 9: Biraz buruk bir duygu yüklenirse yüregine, gözlerin zamanla takilirsa uzaklara, hele kulaklarin zamansiz deli gibi çinlarsa, bil ki bir yerlerde özlenmissindir. 10: Yanagina düsen bir kar tanesi eriyip dudaklarina ulastigi zaman, ve bir damla serinligi biriyle paylasmak istediginde, yüzünü rüzgara dön yeter, o benim iste! 11: Ismini kagida yazamiyorum. Gün gelir yerlere atilir diye, elerim tutmuyor çizemiyorum resmini görenler tutulur diye... 12:Bu gece kayarken yildizlar gökyüzünden ve gözümden yaslar süzülürken, dilek tutmadim ilk defa sadece tesekkür ettim tanriya, bu gece yanimda oldugun için... 13: Basin gögsüme yaslandiginda, tek düsmanim var. Geçip giden zaman... 14: Benim sana olan askim sagir bir ressamin , kristal bir yüzeye düsen gülün sesini çizdigi zaman biter.
====ASK'in GERÇEKLERI====
Asagidaki sorulara içtenlikle cevap verin.Dogru kabul ettiginiz her cevap için 1 puan verin. 1-Bir kadin ya da bir erkek, hayati boyunca sadece bir kez gerçek aski yasar. 2-Çok büyük bir ask yasamak tüm enerjinizi tüketir ve sevdiginizden baska bir sey düsünemezsiniz. 3-Eger biri sizi severse, asla terk edemez. 4-Kadinlarin ask ihtiyaçlari, erkeklerinkinden farklidir. 5-Erkekler aska daha çok önem verirler. 6-Herkesin asik olma yetenegi vardir. 7-Nefret, askin tam tersidir. 8-Çogu kisi, ona annesini ya da babasini hatirlatan birine asik olur. 9-Erkekler, asktan çok sekse meraklidirlar. 10-Asik oldugunuz kisiyi çok iyi anlarsiniz. 11-Erkekler, ciddi ask problemlerini çözümlemekte kadinlardan daha basarilidirlar. 12-Eger beklemeye sabriniz varsa, eninde sonunda rüyalarinizin sevgilisini bulursunuz. DEGERLENDIRME 6'dan fazla dogru cevap; Siz ask hakkinda yeterli bilgiye sahipsiniz. Arastirmacilarin bile ask konusunu bu kadar iyi tanimlayabilecekleri süpheli. Ask hayatinizda önemli bir yer tutuyor ama bos hayallerle kendinizi oyalamiyorsunuz. Asik olmak size göre ciddi bir is. Ve siz bu isin üstesinden gelebilirsiniz. 6'dan az dogru cevap; Aski sadece romanlardan ögrendiginiz hemen anlasiliyor. Hayatin ve özellikle askin gerçeklerinden pek haberiniz yok. Bir hayal dünyasinda yasiyorsunuz ama bunun farkinda degilsiniz. Ayaklariniz yere bassin ve askin dogrularini yanlislarini birbirinden ayirin. Romanlarda anlatilanlarin her zaman gerçekleri yansitmadigini da unutmayin.
====4 Mevsim Ask ====
Her iliski bir bahceye benzer. Eger yeserip gelismesi isteniyorsa, duzenli olarak su verilmelidir. Beklenmedik hava degisiklikleri kadar, mevsimleri de dikkate alarak ozel bakim gosterilmelidir. Yeni tohumlar ekilmeli ve yabani otlar ayiklanmalidir. Tipki bunun gibi, askin buyusunu canli tutmak icin de, mevsimlerini anlamali ve askin kendine ozgu ihtiyaclarini doyurmaliyiz... ASKIN ILKBAHARI Asik olmak, ilkbahar gibidir. Sonsuza dek mutlu olacakmisiz gibi birduyguya kapiliriz. Esimizi sevmemek aklimizin ucundan bile gecmez. Bu bir saflik donemidir. Ask olumsuz gibi gorulur. Her seyin kusursuz sanildigi ve tikir tikir isledigi buyulu bir donemdir bu. Esimiz tipatip bize uygun gorunur. Hic caba harcanmaksizin, uyum icinde dans ederiz ve sansimizin yuzumuze gulmesinin tadini cikaririz .. ASKIN YAZ MEVSIMI Askimizin yaz mevsimi boyunca esimizin sandigimiz kadar kusursuz olmadigini ve iliskilerimiz uzerinde calismamiz gerektigini anlariz . Esimiz hata yapan, bazi bakimlardan aksayan bir insan olarak da karsimiza cikar. Surtusmeler ve dus kirikliklari belirmeye baslar, yabani otlarin kokunden sokulmesi ve yakici gunes altindaki bitkilerin fazladan sulanmasi gerekir. Artik aski vermek de, gereksindigimiz aski almakta o kadar kolay degildir. Her zamaan mutlu ve sevgi dolu olmadigimizi gorup anlariz..Bizim ask konusunda dusledigimiz tablo degildir bu. Bircok cift, bu noktaya geldiginde dus kirikligina ugrar. Ilisiki uzerinde calismak istemezler. Hicte gercekci olmayan bir tutumla, hep ilkbahar olmasini beklerler. Eslerini suclarlar ve pes ederler. Askin her zaman kolay olmadigini, arasira yogun bir calisma ve sicak bir gunes istedigi gercegini gormezler. Askin yaz mevsiminde, kendi sevgi ihtiyacimizi oldugu kadar esimizin ihtiyaclarini da doyurmamiz gerekir. Bunlar kendiliginden gerceklesmez... ASKIN SONBAHARI Yaz mevsimi boyunca bahcemize iyi baktiysak, bu calismanin sonucu olarak hasadimizi aliriz.. Guz mevsimi gelmistir. Bu altin bir cagdir, zengin ve doyurucu. Gerek kendimizin, gerekse esimizin kusurlarini kabullenen ve anlayisla karsilayan daha olgun bir asktir yasadigimiz . Bir sukran ve paylasma zamanidir. Yaz boyu cok calistigimiz icin, simdi dinlenebilir ve yarattigimiz askin tadini cikarabiliriz .. ASKIN KIS MEVSIMI Sonra hava yeniden degisir ve kis bastirir. Kisin o soguk, verimsiz aylari boyunca doga kendini tumuyle icine ceker, kapanir. Bu bir dinlenme, dusunme ve yenilenme zamanidir. Iliskilerde de cozumlenmemis acilarimizla veya golge benligimizle yuzlesme zamandir. Kapagimizin acilip aci dolu duygularimizin ortaya dokuldugu zamandir. Ask ve doyum icin esimizden cok, kendimize bakmaya gereksinme duydugumuz, kendi kendine gelisim zamanidir. Yaralarin iyilesmesi, acilarin dindirilmesi zamanidir. Erkeklerin magaralarina cekilip kisladiklari ve kadinlarin kuyularin dibine indikleri zamandir bu...
====Ask Oyunu ====
"Uzun zaman önce, dünya yaratilmadan insanlar dünyaya ayak basmadan önce, iyi huylar ve kötü huylar ne yapacaklarini bilemez vaziyette dolaniyorlarmis. Bir gün, toplanmislar ve her zamankinden daha sikkin oturuyorlarken Saflik ortaya bir fikir atmis: "Neden saklambaç oynamiyoruz?" Ve hepsi bu fikri begenmis, ve hemen çilgin Çilginlik, bagirmis: "Ben ebe olmak ve saymak istiyorum, Ben ebe olmak istiyorum!" ve baska hic kimse Çilginligi arayacak kadar çildirmadigi icin, Çilginlik bir agaca yaslanmis ve saymaya baslamis, 1, 2, 3 .... Ve Cilginlik saydikca, iyi huylarla kötü huylar saklanacak yer aramislar.Sefkat Ay'in boynuzuna asilmis; ihanet çöp yigininin icine girmis; Sevgi bulutlarin arasina kivrilmis; Yalan bir tasin altina saklanacagini soylemis ama yalan söylemis çünkü gülün dibine saklanmis; Tutku dunyanin merkezine gitmis; Para hirsi bir çuvalin icine girerken çuvali yirtmis. Ve Çilginlik saymaya devam etmis, 79, 80, 81, 82..... Askin disinda,bütün iyi huylar ve kötü huylar o ana kadar zaten saklanmis, Ask, kararsiz oldugu gibi, nereye saklanacagini da bilmiyormus.. Bu bizi sasirtmamali çünkü hepimiz Aski saklamanin ne kadar zor oldugunu biliriz. Ve Çilginlik 95, 96, 97... ye gelmis ve 100'e vardigi anda, Ask siçrayip güllerin arasina girmis ve saklanmis. Ve Çilginlik bagirmis "Sagim solum sobedir, geliyorum!" ve arkasini döndügünde, ilk önce Tembelligi görmüs, o ayaktaymis çünkü saklanacak enerjisi yokmus. Sonra Sefkat'i ayin boynuzunda görmüs, ve ihaneti çöplerin arasinda, Sevgiyi bulutlarin arasinda, Yalani gölün dibinde, ve Tutkuyu dünyanin merkezinde, hepsini birer birer bulmus, sadece biri hariç.Ve Cilginlik umutsuzluga kapilmis, en son sakli kisiyi bulamamis,derken Haset,ask bulunamadigi icin haset duyarak, Cilginligin kulagina fisildamis:"Aski bulamiyorsun, O güllerin arasinda saklaniyor." Ve Çilginlik çatal seklinde tahta bir sopa almis, ve güllerin arasina çilginca saplamis, saplamis, saplamis, ta ki yürek burkan bir haykirma onu durdurana kadar. Ve haykiristan sonra, Ask elleriyle yüzünü kapayarak ortaya çikmis, ve parmaklarinin arasindan iki sicim gibi kan akiyormus,gözlerinden. Cilginlik Aski bulmak için heyecandan Askin gözlerini çatal sopa ile kör etmis. "Ne yaptim ben? Ne yaptim ben? Diye bagirmis."Seni kör ettim. Nasil onarabilirim?" Ve Ask cevap vermis, "Gözlerimi geri veremezsin. Ama benim için bir sey yapmak istersen, benim kilavuzum olabilirsin."Ve o günden beri, Askin gözü kördür ve her zaman Çilginlik yanindadir...
====Ask Resmi Geçidi ====
Birincisi o incecik, o dal gibi kiz, Simdi galiba bir tüccar karisi. Ne kadar sismanlamistir kim bilir. Ama yine de görmeyi çok isterim, Kolay mi? ilk göz agrisi. Ikincisi Münevver Abla, benden büyük Yazip bahçesine attigim mektuplari Gülmekten katilirdi, okudukça. Bense bugunmus gibi utanirim O mektuplari hatirladikça. .............. çikar .............. dururduk mahallede ......................... halde ............ yan yana yazilirdi duvarlara ................... yangin yerlerinde. Dördüncüsü azgin bir kadin, Açik saçik seyler anlatirdi bana. Bir gün de önümde soyunuverdi Yillar geçti aradan, unutamadim, Kaç defa rüyama girdi. Besinciyi geçip altinciya geldim. Onun adi da Nurinnisa. Ah güzelim Ah esmerim Ah Canimin içi Nurinnisa. Yedincisi, Aliye, kibar bir kadin. Ama ben pek varamadim tadina. Butun kibar kadinlar gibi Küpe fiyatina, kürk fiyatina. Sekizinci de o bokun soyu. Elin karisinda namus ara, Kendinde arandi mi küplere bin. Üstelik ....... Yalanin düzenin bini bir para. Ayten'di dokuzuncunun adi. Is basinda sunun bunun esiri, Ama bardan çikti mi, Kiminle isterse onunla yatar. Onuncusu akilli çikti ....... gitti ......... Ama haksiz da degildi hani. Sevismek zenginlerin harciymis Issizlerin harciymis. Iki gönül bir olunca Samanlik seyranmis ama, Iki çiplak da, olsa olsa Bir hamama yakisirmis. Isine bagli bir kadindi on birinci, Hös, olmasin da ne yapsin, Bir zalimin yaninda gündelikçi. .........leksandra Geceleri odama gelir, Sabahlara kadar kalir. Konyak içer sarhos olur, Sabahi da isbasi yapardi safakla. Gelelim sonuncuya. Hiçbirine baglanmadim Ona baglandigim kadar. Sade kadin degil, insan. Ne kibarlik budalasi, Ne malda mülkte gözü var. Hur olsak der, Esit olsak der. Insanlari sevmesini bilir Yasamayi sevdigi kadar
====Ask mi Ya Sonrasi ====
Eger iliskiniz artik size zarar vermeye basladiysa, aldiginiz tek bir yudum bile size yeterli gelmiyor ve karsinizdakinin de size daha fazlasini vermeye niyeti yok gibiyse, uzun zamandir kaybettiginiz kontrolu elinize almanin zamani gelmis demektir. Bazi iliskilerde zamanla alkolizmin yerini alir. Mutluluktan daha çok aci vermeye baslamis, ve aliskanliktan öteye geçmez olmustur. Siz farkinda olmasanizda aslinda o kisiye ve iliskiye bagimli olmaya baslamis ve tüm hayatinizi, arkadaslarinizi ve ailenizi arka plana almissinizdir. Iliskinin basindaki heyecan, ask kendini kavgalara, güvensizliklere ve hesap sormalara birakmissa, yalanlar iki tarafinda kurtaricisi olmussa, o gemiyi terk etmenin zamani çoktan gelmistir. Eger iliskiniz artik size zarar vermeye basladiysa, aldiginiz tek bir yudum bile size yeterli gelmiyor ve karsinizdakinin de size daha fazlasini vermeye niyeti yok gibiyse, uzun zamandir kaybettiginiz kontrolu elinize almanin zamani gelmis demektir. Böyle zamanlarda mantik ve duygularin çekisme zamani baslar. Mantiginiz sizi bu iliskiden uzak tutmaya çalissa da duygulariniz savasmaya hazir degildir ve siz karsinizdaki sevgiliye hakettiginden fazlasini vermeye baslamissinizdir. Iste size iliskinizin negatif yönde oldugunu gösteren sebepler: * Kendinizi ilgiye muhtaç hissediyorsaniz; Öncelikle neden böyle hissettiginizi sorgulayin. Hayatiniz boyunca hep ilgi mi beklediniz yoksa partnerinizin size karsi duydugu ilginin zamanla azaldigini mi hissetmeye basladiniz? * Ona karsi bagimlilik hissediyorsaniz; Sizi kirdigi, ihmal ettigi ve eskisi kadar sevgi sözcüklerine bogmadigi halde siz hala onsuz yasayamayacaginizi mi düsünüyorsunuz? * Iliskide verici taraf hep siz oluyorsaniz; Partneriniz size saygi duymuyor, onun için yaptiklarinizi takdir etmiyor ve duygularini ifade etmekten kaçiyor ve siz buna ragmen hala iliskide verici tarafa mi oynuyorsunuz? Bunlardan sadece birini hissediyorsaniz her iliskide zaman zaman yasanan ve birbirinize karsi duydugunuz sevgi ve güvenle üstesinden gelebileceginiz bir döneme girmissiniz demektir. Ama yukaridakilerden 2 tanesi de tamamen iliskinizi ve hissettiklerinizi tercüme ediyorsa, arkadaslarinizla sorunlarinizi paylasip, kendinizi onsuz bir hayata hazirlama vakti gelmis demektir. Unutmayin, her geminin mutlak bir yolcusu ve her yolcunun mutlak gezecegi baska kiyilar vardir. Önemli olan dalgalarin sizi fazla hirpalamasina izin vermeden, zamaninda terk etmektir dumani tüten gemiyi.
====Saglikli Bir Iliski====
Saglikli Bir Ili$ki Icin 5 Puf Noktasi Iste saglikli bir iliski sürdürmenin 5 püf noktasi: 1. Sadik olun. Saglikli ve mutluluk verici bir iliskinin temeli bagliliga dayanir. Yakinlasmaktan korktugunuz için sevdiginizden uzaklasmak isteseniz de, sadakat sayesinde ona bagli kalirsiniz. Sadakat, sorumluluk almak, korkulari kontrol etmek ve duygusal olarak hazir olmak demektir. Eger iki taraf da gereken sadakati gösterirse, saglikli bir iliski için ilk adim atilmis olacaktir. 2. Kisisel sorumluluklar alin: Insan, olgunlastikça kendi sorumluluklarini ögrenir ve bu sorumluluklar çerçevesinde hareket eder. Ancak bazi sorumluluklar vardir ki, bunlar baskasina karsidir. Partnerinizi oldugu gibi kabul edin. Bu iliskinin sadece sizin degil, ikinizin duygusal ihtiyaçlarini karsilamak için oldugunu unutmayin. 3. Kendinize iyi bakin. Hiç kimsenin sizin mutlulugunuzu 'saglamasini' beklemeyin. Eger kendinize iyi bakar, ihtiyaçlarini karsilarsaniz, iliskinizin daha dengeli olmasini saglarsiniz. Partneriniz için her seyi siz yapmayin. Unutmayin ki, onun 'kendisine' iyi bakmayi ögrenmesi gerekiyor 4. Dürüst olun. Kafanizi karistiran, sizi üzen konulari, ihtiyaçlarinizi, isteklerinizi, duygularinizi ve sinirlarinizi dürüstçe ve açik olarak ifade edin. Dogrulari söyleyip söylememe çeliskisine düsmeyin. Dogrulari, iliskinizi zedelemeyecek biçimde söylemeye dikkat ederseniz, mutlu olursunuz. 5. Kendinize düsen görevi yapin. Saglikli ve mutluluk verici bir iliski çaba gerektirir. Elinizden geldigi kadar 'canli' yasamaya çalisin, duygusal sorunlariniza çözüm arayin, herseyi yönetmeye çalismayin, geçmisinizdeki sorunlarla yüzlesin ve korkularinizi yenin. Böylece 'saglikli bir iliski' için kapasitenizi arttirmis olacaksiniz!
====Çapkinlar Için Burç Rehberi ====
Boga burcunu iyi bir restoran etkiler. Koç'u parfümler. Iste astrolog Claire Petulengro'ya göre, insani burcuna göre asik etme yollari... Koç Burcu: Önce güzel kokup kokmadiginiza özen gösterin. Lüks ve pahali kokulari severler. Ucuz giyinmeyin. Boga Burcu: Hayatlari yemek, seks ve para üzerine kuruldugundan iyi bir restoran, gece kulübünden daha etkili olur. Ikizler Burcu: Onu yeni açilmis bir yere götürün. Çok zor elde edilen rolü de oynamaya kalkmayin. Yengeç Burcu: Biraz uzak durun. Onlar sirlarini koruyanlardan hoslanirlar. Size güvenmesi zaman alacaktir. Aslan Burcu: Ne kadar para kazandiginizi, basarinizin göstergesi olarak algilayacagi için kazancinizi bilmek ister. Basak: Detaya çok dikkat ettiklerinden giyiminize ve saçiniza özen gösterin. Terazi: Gülmeyi pek severler. Komik fikralar ve hikayeler anlatin. Ama sarki söylediklerinde sakin gülmeyin. Müzige karsi kabiliyetleri oldugunu sanirlar. Akrep: Kendiniz olun. Farkli görünmeye çalisanlardan hoslanmazlar. Yay: Onlarlayken alisilmis ve denenmis metotlar kullanmayin. Yenilik severler. Oglak: Onun için ne kadar kazandiginiz, hangi ülkeleri gördügünüz, kimleri tanidiginiz önemlidir. iltifati sever. Kova: Kendilerini begenmis gibi görünürler ama aslinda degildirler. Aptal hiç degildir. Romantiktirler. Balik: Denizle ilgili her seyi severler. Insanlar hakkindaki kararlarinda genelde yanilmazlar.
====ERKEK SEVERSE ====
Erkek severse katiksiz sever Erkek severse delikanli gibi sever Erkek severse sinir tanimaz Erkek severse çapkinlik yapmaz Erkek severse kirmaz Erkek severse aglar Erkek severse aglatmaz Erkek severse seffaf sever Erkek severse yalan olmaz Erkek severse incitmez Erkek severse para harcar Erkek severse yaratir Erkek severse arastirir Erkek severse seksi düsünmez Erkek severse cömert olur Erkek severse nazik olur Erkek severse adam olur Erkek severse ölümüne sever Erkek severse bir kere sever Erkek severse ayrilmaz Erkek severse aldatmaz Erkek severse yalan söylemez Erkek severse telefon parasindan batar Erkek severse aç kalir bogazindan bisey geçmez Erkek severse romantiklesir Erkek severse en aptal ask sarkilarini bile çok manali bulur Erkek severse bir sirini açiklar Erkek severse biranin yerine sevgilisini tercih eder Erkek severse Türkiye 1.Ligi onu alakadar etmez Erkek severse Türkiye 1.Ligi onu alakadar etse bile sevgilisinle maça gider Erkek severse iç güdüleri gelisir Erkek severse hassaslasir Erkek severse simarir Erkek severse her zorluga katlanir Erkek severse evlenmekten korkmaz Erkek severse ileriyi düsünür Erkek severse kararli olur Erkek severse hayvani duygularindan arinir Erkek severse kizgin kumlardan serin sulara gider Erkek severse herseyi yapar Erkek severse aptallasir Erkek severse afallar Erkek severse kavga etmez Erkek severse arada bir düsüp bayilir Erkek severse süpriz yapmak ister Erkek severse hefeslendirir Erkek severse kiskirtir Erkek severse kanatlandirir Erkek severse isirir Erkek severse dogal olur Erkek severse yasamayi sever Erkek severse sorumluluk hisseder Erkek severse hiç yapmadigi seyleri yapabilir Erkek severse hayati dondurur Erkek severse sikilmaz Erkek severse sevdigini söler Erkek severse yerinde duramaz(Hiperaktiflesir) Erkek severse siir yazar Erkek severse saklamaz Erkek severse vazgeçmez Erkek severse rüyada gidir Erkek severse ask yarasi çeker Erkek severse pul koleksiyonunu atar Erkek severse daglardan çiçek toplar Erkek severse mektup yazar Erkek severse umudunu hiç bir zaman kaybetmez Erkek severse olgunlasir Erkek severse kalpten sever Erkek severse sinekleri öldürmez Erkek severse aksamlari uyurken kuzu saymaz Erkek severse günde 1 saat ona yeter Erkek severse çekip gitmez Erkek severse erkek sinekten bile sevgilisini kiskanir Erkek severse güzel sözler etmeye bayilir Erkek severse gönülden yanar Erkek severse asktan yorgan dösek yatar Erkek severse zamanin nasil geçtigini anlamaz Erkek severse özel günleri asla unutmaz Erkek severse sarhos olur Erkek severse arkadaslarinin basinin etini yer Erkek severse son kullanma tarihi geçmis seyleri yemez Erkek severse gözünü dört açar Erkek severse minibüslere kalemle sevgilisinin adini yazar Erkek severse hakli olsa bile haksiz oldugunu bazen kabul eder Erkek severse bagislar Erkek severse dilencilere para verir Erkek severse çiçek yaptirir Erkek severse hediye alir Erkek severse çok kolay kandirilir Erkek severse unutmaz Erkek severse sevgilisinin telefon numarasini kendi numarasindan daha iyi bilir Erkek severse kendine güvenir Erkek severse ileriye yönelik yatirimlar yapar Erkek severse dogru yoldadir Erkek severse kazanir Erkek severse söz dinler Erkek severse eline geçen firsatlari iyi degerlendirir Erkek severse günesin dogusunu izlemek için erken kalkar Erkek severse hep dua alir Erkek severse kul,köle olur Erkek severse asiklara saygi duyar Erkek severse dans dersleri alir Erkek severse eglenmesini bilir Erkek severse inanmak istemedigi seylere inanmaz Erkek severse kalp'inden agri çeker Erkek severse gözleriyle konusabilir Erkek severse bir çok seyi göze alir Erkek severse sogan ve sarimsaktan uzak durur Erkek severse gençlesir Erkek severse içi hep kipir kipirdir Erkek severse kuslar gibidir Erkek severse hosgörülü olur Erkek severse inkar etmez Erkek severse asla laf söyletmez Erkek severse yaninda nazar boncugu tasir Erkek severse içindeki zamparayi öldürür Erkek severse sevgilisinin kokusunu 100 km uzaktan alir Erkek severse alaskadayken bile içi yanar Erkek severse sevgilisini ailesiyle tanistirir
====SEVILIYORSAN ====
Birisi sizi seviyorsa... Çok seviyorsa... Siz de onu deliler gibi seviyorsaniz. Askinizi canli tutmanin yollari; "Ah" dese noldugunu sorun, israr edin... Cevap vermezse küsün. Küçücük hatalarini büyütün, 3 gün kadar konu, sadece o hata olsun, tüm arkadaslariniza sikayet edin, yüzyüze görüsmezseniz bile telefon ederek sikayet edin. Sonra da aglayin. Her tartismada 10 yil, ya da gidebildiginiz kadar geriye gidip, eski hatalarini yeni bastan konu edin. Hatasini hatirlayamazsaniz kendisine sorun. Saskinliktan kendi hatasini size hatirlatirsa o zaman hemen onu suçlayin. Aman aglamayi ihmal etmeyin. Baktiniz ki tartismada hakli çikmak üzere, tereddütsüz düsün bayilinve ayilmadan önce de titreme krizi geçirin. Siz bayildiginizda sizden uzak bir yere gidip oturduysa, ayilinca, neden sizinle ilgilenmedigini sorun, kizin, onu suçlayin. Hatta tekrar bayilin. Es kaza HAKLI ise... Hemen eski haksiz oldugu olaylari ona hatirlatin ki, hakli oldugu olayi unutsun. Eger evliyseniz eve geldiginde onu geceliginizle karsilayin. Dir dir çok önemli... Yapmayi ihmal etmeyin. Is seyahatindeyken ona sürpriz yapin. Arabasini pembeye boyatin. Her aksam cep telefonunun adres defterini kontrol edin. Defalarca ayni numaralari sorun, ama açiklamalariyla yetinmeyin bir de numarayi arayin. Karsiniza çikan kisiye kim oldugunu ve partnerinizi nereden tanidigini sorun. Patronu olsa bile. Numarayi her hatirlayamadiginizda ayni seyi tekrar yapin. Is yerine sik sik gidin ve oradaki insanlara onu sikayet edin. Ama ne olusa olsun hastayken, yukaridakileri yapmaya ara verin ve onunla ilgilenin. Kiskançlik yapin ama bundan hoslanirsa asla kiskanmayin. Saçlarinizi onun tercih ettigi formun tersine yapin. Bütün bunlara ragmen sizi sevmeye devam ediyorsa, ne yapip edip hemen onunla evlenin. Evliyseniz hemen yukaridakileri yapmayi birakin.
====iLK iZLENIM ====
5 Adimda Olumlu Izlenim Dürüst olun, hepimizin ilk izlenimde kötü not aldigi zamanlar olmustur. Yanlis bir sey söyleyince ya da yapinca insan nasil da kötü olur. Bu çok utanç vericidir. Uzun zaman unutulmayan izler bile birakabilir. Hatta bir sonraki sefer için kendinizi sinirli hissetmenize neden bile olabilir. Aslinda endiselenmenizde yersiz. Sürekli yeni birileri ile tanisiyoruz. Sürekli bu sosyal yetenegimizi gelistirmemiz için yeni sanslarimiz var. Olabilecek en kötü sey nedir ki? Berbat etseniz ne olur? Eger yeteneklerinizi gelistirmek için aktif olarak çaba sarfetmeye razi olursaniz, gelisim göstereceginiz de kesindir. Pratik yapmak mükemmeli yakalamak için yardimci olacaktir. Fakat tüm basliklari, hiçbirini göz ardi etmeden, önyargisizca dikkatinizi vererek okuyun. Zaten sizde nerde hata yaptiginizi bilmiyorsunuz. Iste size kisa bir gözden geçirme. Bu liste üstünde çalisin ve bir sonraki sefer de deneyin. Iyi bir ilk izlenim birakacaksiniz. EL SIKISMA Kadin ya da erkek hiç farketmez, saglam el sikisin. Tabii ki kasdettigimiz kemiklerini çatlatacak kadar siki degil. Elini siktiginiz kisinin, sizin gerçekten orada oldugunuzu anlamasina yetecek kadar siki. Daha önce hiç birinin elini nerdeyse dokunmak istemezmis gibi tuttunuz mu, sikmadan? Eger karsinizdaki kisi gerginse, eli ve parmaklari nemli ve terli olabilir. Bu tabii ki hos bir durum degil. Yine de sikica el sikismalisiniz. Ayni anda kisaca karsinizdakinin gözlerine bakin. Ne kadar çok insanin bu konuda basarisiz olduguna inanamazsiniz. KILIK KIYAFET Ayakkabilar çok önemlidir. Özelliklede kadin isin içinde varsa. Çok güzel bir arabadan inmis olabilir. Kaliteli ve sik bir takim giymis ve mükemmel bir kravat takmis olabilirsiniz. Ama kadinlar kontrole ilk ayakkabidan baslayacaklardir. Kiyafet zor bir meseledir. Iç giyimde dis giyimde zaman zaman tehlikeli bile olabilir. Takii sosyal birseyler cereyan edene kadar. (Ne kadar siklikta smokin giymeniz gereken bir yere davet ediliyorsunuz?) Gardrobunuzu yenilemek oldukca kolay olabilir. Çok kaliteli günlük kiyafetler almakta kolaydir. Hatta çok pahali seçimler bütçenizi sarsmiyor bile olabilir. Ama en iyi ve en kolay yol daima bir kenarda temizlenmis komple bir takimi hazir bulundurmaktir. Böylece çok daha kolay hazirlanabilirsiniz. Bu özellikle son an davetleri için çok yararlidir. GÖZ TEMASI Uzaklara bakmayin. Biri ile ilk defa tanisirken, onlara bakmaniz beklenir. Tabii kasdedilen gözünüzü dikip bakmak olmamali. Biri önemli bir sey söylemeye çalisirken, sorarken ya da soruya cevap vermeye çalisirken, birbirinize bakmalisiniz. Eger degilse, bu durumda karsinizdakine ya utandiginiz ya da tamamen ilgilenmediginizin sinyalleri gidecektir. Bir çok insan utanma nedeni olmaksizin baska yerlere bakarak yanlis sinyaller veriyorlar. KONUSMA Genellikle biri ile bulusacaginiz zaman ona sorular sormaniz tavsiye edilir. Ama bu karsinizdaki kiside sorguya çekildigi hissini uyandirir. Sonuca baglanmamis açik sorular sormalisiniz. Karsinizdakini esnetecek sorular sormayin. Hatta kisaca evet ya da hayir diye cevap verilecek sorulardan kaçinin. Çünkü muhabbeti kisaltir. Karsinizdakinin fikirlerini ögrenebileceginiz sorular sorun. Onun düsünceleri ile ilgilendiginiz sinyalleri verin. Günlük ya da sosyal olaylar konusmak için güzel konular olabilir. Gülmek için ise televizyon programlarini ya da politik gaflari konu edebilirsiniz. Gerçeklerden ziyade yorumlarini ve fikrini ögrenirken, aradaki buzlarida kolayca eritmis olursunuz. GÜLÜMSEME Eger baslangici gülümsemeyle yaparsaniz, hersey çok daha güzel gidecektir. Belki karsinizda ki biraz gergin olabilir... Hatta sizden daha çok bile olabilir. Unutmayin bu sadece sizin için bir ilk bulusma degil. Oda kendi endiselerini tasiyor. Gülümsemek sizi rahatlatirken, karsinizdakinide mutlu eder. Iyi bir intiba birakmak imkansiz degil. Firsatlari degerlendirip, pratik yapin. Ne kaybedersiniz? Gerçekten ilk izlenimin önemli oldugu zamanlarda, (is görüsmesi ya da ilk randevu gibi) eskisinden çok daha iyi oldugunuzu farkedeceksiniz
====iLK GÖRÜSTE CARPILMAK ====
Ilk karsi karsiya gelis, ilk bakis, ilk dakikalar... Birini ya begenir ya da daha incesine inmeyi istemeden hemen yanindan uzaklasiriz... Neden böyle davraniriz, bizi etkileyen nedir, ilk izlenim neden bu kadar önemlidir? "(+ / -) elektrik" midir, "kan kaynamasi, kaynamamasi" midir, bazilarina göre "önceki hayat ya da kader" midir, nedir? Yeni tanistigimiz birinde bizi etkileyen, onu daha yakindan tanima istegi uyandiran seyler bakin neler: - Güzel olmasi: Güzellik bu kararda en önemli yere sahip. Iç güzelligini ilk görüste anlayamayacagimiza göre, tabii ki dis güzellik (kendi normlarimiza göre olan biçimde) bizim için önemli. - Görüntüsü: Bakimli ve temiz bir insan her zaman etkileyicidir. - Davranis biçimi: Yürüyüsünden, vücudunu kullanis biçimine kadar kendine ait bir tarz yaratmis insanlar her zaman iyi bir etki birakirlar. - Bakislari: Bazi insanlar bakislariyla adeta içimizi eritirler. Kendine güvenen, ne istedigini bilen bakislara dayanmak hiç de kolay degildir. - Sesi: Bir düsünün; son derece çekici, hos görünen bir erkek yaniniza geliyor ve kedi miyavlamasi gibi sesler çikararak size bir seyler anlatiyor, ne hissedersiniz? "Konusmasa kimbilir ne iyi yapar" demez misiniz? Ya da yakisikli olmayan ama etkileyici bir sese sahip erkekle bu kedi sesli arasinda bir seçim yapmaniz gerekse, mantiginiz (!) yakisikli olmayani tercih etmenizi fisildamaz mi? - Kokusu: Tabii ki kötü kokan birini kimse istemez. Bunu herhangi baska bir seyle kiyaslamaya gerek bile yok. - Ait oldugu çevre: Bu bizim kendi komplekslerimizle ilgilidir, yoksa ne önemi var adamin çevresinin. Eee, bütün bunlar tamam da sira tamamlanmadan adamin bütününü bir türlü göremeyiz... Hep "arkasi yarin" gibi... "Ask atesi" denen sey sanildigi üzere o kadar da kolay parlamiyor. Ama ilk 30 saniyede ya da 10 dakikada bu kadari yasaniyor.
====KALP CALMA ====
Kadinlarin Kalbini Kazanmak Zor Degil ! Erkeklerin, kadinlarin kalbini çalmayi basarmalari için dürüstlügü her seyden önemli tutmalari gerekiyor. Iste dürüstlük ve diger püf noktalari.. 1- Dürüst olun Listeye dogruluk ve dürüstlükle baslayalim... Diger 7 ipucunu okurken bu kurali hep aklinizda tutun. Yalan sizi hiçbir yere götürmez. Hiç kimse size yüzde 100 güvenilir olun ya da konu ile ilgisi olmayan detaylari açiga vurun demiyor ama yalan söylemek ya da dogrulari çarpitmak bütün iliskiler için kötü bir isarettir. 2- Fikirlerini yorumlayin Erkekler genellikle, kadinlarin sakadan anlama yetenekleri, kisilik ve zekalari yerine vücutlari ve yüzleriyle ilgili itifatlar yaparlar. Kadinlara elbette dis güzellikleriyle ilgili komplimanlar yapin. Ancak zeki bir kadinin, sadece görünüse önem vermedigini de unutmayin. 3- "Harika görünüyorsun, spor mu yapiyorsun?" Yine, yalan söylemeyin. Son zamanlarda kilo almis olabilir, kilosuyla ilgili saka yapmaktan kaçinin. Fakat kiz arkadasiniz zayiflamak için çaba sarfediyor, spor yapiyor, saglikli beslenmeye çalisiyor ve degisimini göstermeye hevesli ise ona iltifat etmeyi, iltifatta bulunmayi unutmayin. Çünkü olumlu bir destekten daha etkili hiçbir sey yoktur. 4- Onunla seyahat edin Erkekler, kiz arkadaslari degil erkek arkadaslariyla seyahat etmeyi tercih ederler ve kadinlar bundan rahatsiz olurlar. Bunu ona, kelimeleri öyle dikkatli seçerek söyleyin ki kalbi kirilmasin söyleyin ki kalbi kirilmasinnacaginizi söylerseniz bu çok daha güzel... 5- Her basarili erkegin arkasinda bir kadin vardir Herkesin bildigi bu cümle aslinda bir anahtardir. Birçok erkek, partnerinin kendi basarilarindaki ve mutluluklarindaki yeri bilmezler ya da görmezden gelirler. Siz esinize bunun farkinda oldugunuzu belli edin ve onu takdir ettiginizi bilmesini saglayin. 6- Sana katilmiyorum Sürekli olarak kendi fikirlerinizi empoze etmekten ya da kiz arkadasinizin her fikrini onaylamaktan kaçinin. Kendi düsünceniz yokmus gibi davranmayin ama onunkilere de ne kadar saygi duydugunuzu gösterin. 7- Dinlemesini bilin Daha iyi erkek arkadas, sevgili, koca ve baba olmak için daha dikkatli dinleyin. 8- Nelerden hoslandiginizi söyleyin Bencillik iyi bir sey olmayabilir ama isteklerinizi ifade etmek sizi mutlu edecektir. Sadece bir kere dünyaya geliyorsunuz, sizi gerçekten mutlu eden seyleri sevdiginize neden söylemeyesiniz ki?.. Tüm beklentilerinize karsilik vermez ama bu, iliskinizin daha uzun süreli olmasini saglayacaktir.
====KALP KIRIKLIGI====
Kalp kirikliginin ilk asamasi, korkunç bir kirginlik hissi. Ama tamamen geçici ve iyilesmek için gerekli. Bununla daha kolay basa çikmak için asagidaki adimlari takip edin. 1-ZAMANA ODAKLANIN Duygusal kriz sirasinda ihtiyaciniz olan, sizin için en iyi olan seyi yapmayi ögrenmektir. Sizi harap eden bu durumla basa çikarken, zamani durdurmak en saglikli yoldur. En sevdiginiz müzigi dinleyin hatta sesinin açin, siz de söyleyin. Arabaniza binin, pencereyi açin, rüzgari yüzünüzde hissedin. Geçici bir süre de olsa hayata dair bir seyler hissetmek, sizi endise ve üzüntülerinizden uzaklastiracaktir. 2-ZAMANI KULLANIN Iliskiniz bittiginde, sürekli akliniz onunla mesgul olur. Bu gergin duyguyu idare etmek için zamaninizi daha verimli yapilandirmaniz gerekir. Gününüzü doldurun. Ögle yemeklerine gidin, disari çikin, sinemaya hatta masaja zaman ayirin. Bu gibi durumlarda çalismak gerçekten çok yararlidir. Is, kafanizi dagitmaniza yardimci olan bir terapi gibidir. Acinizi hafifleten, sizi oyalayan çesitli faaliyetler, bu zor günlerle daha kolay basa çikmanizi saglar. 3-BU GÜNÜ DÜSÜNÜN Kendinizi bir anda tüm gelecegi silinmis gibi bile hissedebilirsiniz. Kendinize bunun sadece bir ümitsizlik duygusu oldugunu ve gerçek olmadigini hatirlatin. Gelecek hakkinda endiselenmektense, bugün yasamla ilgili korkularinizi yenmelisiniz. Gelecekte sizi yeni asklar bekliyor olabilir. 4-GÜÇLÜ OLUN Bu geçici ayirimda ayaklarinizin üstünde durmayi ögrenmelisiniz. Duygusal güveninizi de yeniden yapilandirin. 5-KENDINIZI SIMARTIN Terkedilmek, kalbine biçak saplanmak gibi bir duygudur. Diger yaralar gibi, kalp yarasinin da iyi bakima, simartilmaya, iyilesmeye ihtiyaci vardir. Kendinize zaman ve ilgi gösterin. 6-KENDINIZE DESTEK ARAYIN Bir aski kaybeden insanin, dertlerini paylasacak insanlara ihtiyaci vardir. Size destek olacak arkadaslarinizla, ailenizle görüsün. 7-ÖGÜTLER DINLEMEYIN, SIZ ANLATIN Ögüt almak yerine sadece duygularinizi dinlemeleri için arkadaslarinizi arayin. Ögütler kendinizi kötü hissetmenize, hatta zayif oldugunuz sinyalleri almaniza bile neden olabilir. Üstelik bu size daha çok aci bile verebilir. Kalp acisi sadece sizin hataniz degil. En çok ihtiyaciniz olan seylerin destek, arkadaslik ve anlayis oldugunu unutmayin. 8-DESTEK GRUPLARINA KATILIN Sizinle ayni seyleri yasamis insanlarla tecrübelerinizi paylasmak iyi gelecektir. Hatta internet üzerinden bile böyle gruplara katilabilirsiniz. 9-GÜNLÜK TUTUN Kendinizi pozitif düsünceye odaklanmis olarak tutmak ve bu aci dolu zamani bir tecrübeye dönüstürme yolunda ki kararlarinizi desteklemek için günlük tutun. 10-DANISMAN ARAYIN Çok gerekli görürseniz psikolojik danismanlardan destek almaktan çekinmeyin. Sizin için iyi bir terapi olabilir. Kendinizi daha iyi hissetmenize yardimci olabilir.
====KISKANCLIK ====
Evliliginizi Kiskançliga Feda Etmeyin Prof. Dattillio, 'sonradan ögrenilen bir sey' olarak nitelendirdigi kiskançligin bir hastalik degil ama bir bozukluk oldugunu, kisilerin güvensizlikleri nedeniyle olaylarla basedemedikleri zaman kullandiklari bir savunma mekanizmasi oldugunu belirtti. Kiskançligin temelinde özgüven eksikligi ve yetersizlik düsüncesinin yattigini, dislanmislik duygusunun da bunu tetikledigini anlatan Prof. Dattillio, herkesin hayatinin bir döneminde bu tür duygular yasadigina isaret etti.Prof. Dr. Dattillio, "Ancak bu düsünceler evlilik ve iliskilerde kiskançliga neden olan temel faktördür" dedi. Kiskançligin genel olarak evliliklerin ilk birkaç yilinda görüldügüne deginen Prof. Dattillio, söyle konustu: "Evliliklerin yüzde 50'sinde farkli sekillerde kiskançlik görülüyor. Kiskançligin görüldügü evliliklerin yüzde 10'unda, asiri kiskançlik nedeniyle siddete basvuruluyor. ABD'de kadin ve erkeklerde görülme orani esit ve asiri kiskançlik genellikle evlilikleri bitiriyor." Prof. Dattillio, kiskançligin temelinde yatan özgüven eksikligi ve yetersizlik düsüncesinin uzun sürede kisiyi depresyona sürükledigini de vurguladi. BILISSEL DAVRANISÇI TERAPI Herkeste bir parça kiskançlik oldugunu, ancak dozu arttikça bozuklugun ortaya çiktigini belirten Prof. Dr. Dattillio,"Eger normalde yapmadiginiz seyleri yapiyorsaniz, örnegin esinizi takip ettirmek ya da öfke patlamalari yasamak gibi, o zaman normal kiskançligin ötesinde kiskançliktan söz ediyoruz demektir" diye konustu. Hafif dozdaki kiskançlikta kisinin, bu duyguyu hissetmeden önce neler düsündügünü yakalamaya çalismasi gerektigini dile getiren Prof. Dr. Dattillio, asiri durumlarda ise profesyonel yardim alinmasi önerisinde bulundu. Özellikle çiftler arasindaki kiskançligin tedavisinde son 15 yildir "bilissel davranisçi terapisi" uyguladiklarini anlatan Prof. Dr. Dattillio, bu terapide kisiye o an neler düsündügünü, bu düsüncelerinin ne kadar mantikli oldugunu kanitlariyla birlikte parça parça yazdirdiklarini bildirdi. Kiskançligin kisilerin paranoyak bir hayat sürmelerine de neden oldugunu kaydeden Prof. Dr. Dattillio, terapi sonunda bozukluk tamamen ortadan kaldirilamasa bile bununla bas etmeyi ögrettiklerini sözlerine ekledi.
====iS YERINDE FLÖRT ====
Onunla harika bir takimsiniz. Uzun zamandir birlikte çalistiginiz is arkadasinizla aranizda bir elektriklenme olusmaya basladi. Bu durumda en dogru davranis hangisi? Bu elektrigin önüne geçmeye çalismak mi, yoksa herseyi oluruna birak mi? Yetenekleriniz, çalisma tarziniz, is anlayisiniz, ilgi alanlariniz o kadar benziyor ki... Bu da sizi birbirinize yaklastiriyor. Fazla mesailer, ortak projeler ve tabii ki ortak basarilarin kutlanmasi... Kendinizi ona her geçen gün biraz daha yakin hissediyor ve ondan da ayni sinyalleri aliyorsunuz. Yani toplantilar, fotokopi makinesi ve dosyalar arasinda bir ask dogmak üzere. Bu düsünce bir yandan sizi heyecanlandirirken bir yandan da kafanizda soru isaretleri olusturuyor: Acaba is arkadasinizla flört etmeniz ne kadar dogru? Kalbinizi degil hareketlerinizi kontrol edin Içiniz rahat olsun, çünkü yalniz degilsiniz. Zamaninin büyük bir bölümünü isyerinde geçiren bir sürü kadin bu tarz flörtler, hatta duygusal iliskiler yasiyor. Ancak bu kadinlardan sadece aklini kullanip temkinli davrananlar her seyi bir arada yürütmeyi basarirken digerleri dedikodulara malzeme oluyor. Hatta bu yüzden islerini kaybetme tehlikesiyle karsi karsiya kaliyorlar. Oysa birçok uzman isyerinde flörtün son derece dogal ve hatta avantajli oldugunu söylüyor. Onlara göre normal bir iliskide aylar süren birbirini tanima devresi isyerindeki bir iliskide çok daha kisaliyor. Öyle ya, günün tamamini ve bazen geceyi de birlikte geçirdiginiz bir insanin her yönünü kesfedebilir; Zor durumlarda nasil tepki verdigini, olaylara ve insanlara nasil yaklastigini, hayata bakis açisini çok daha iyi analiz edebilirsiniz. Duygusal bir iliskide karsinizdaki erkek sizi etkilemek için kendisi hakkindaki pek çok olumsuz ayrintiyi saklayabilir, ama is ortaminda hemen hemen her ani birlikte geçirdiginiz bir erkegin böyle bir sansi yok. Peki iki kisi arasinda olusan bu elektrigin kaynagi ne? Isle ask karisirsa Psikologlara göre is ortaminda beraber çalismak insanlar arasindaki birbirine ait olma duygusunu artiriyor ve bu duygusal yükselis kolayca baska yönlere kayabiliyor. Zamani paylasmak bir süre sonra hayati paylasmak haline geliyor ve bu his insanlari birbirine dogru çekiyor. Bu noktadaki tek soru isareti bu çekim karsisinda ne yapilacagi! Püf nokta ise dengeli ve sogukkanli davranmak, isyerinin ciddiyetine yakismayacak tavirlar sergilememek... is arkadasiniza ilgi duydugunuz için panige ya da vicdan azabina kapilmaniz gerekmiyor. Tek yapmaniz gereken isle özel hayati birbirine karistirmamak ve yakinlasmanizi büronun disina tasimak... Böylelikle hem çok güzel bir iliskiye ilk adimi atabilirsiniz, hem de isyerinde basiniz agrimaz. Bunlari yapmayin * Ne kadar yakin olursaniz olun diger çalisma arkadaslariniza en azindan baslangiçta tek kelime bile söylemeyin. Sorulursa da inkar edin. Unutmayin ki sükut her zaman altindir, iliskiniz ciddilesirse her seyi açik açik anlatirsiniz. * Öpücüklerin, davetkar hareketlerin, hele de seksin isyerinde asla yeri yok. Kendinizi kontrol edin, kimseyi zor durumda birakmayin. * Flört ettiginiz kisi sizden daha iyi bir mevkideyse bu durumu terfi etmek için bir araç gibi görmeyin. * Sirket sirlari iliskilerde de sir olarak kalmalidir. Ondan bu sirlari size açiklamasini istemeyin. * Aranizda anlasmazlik çikarsa asla digerlerinin gözü önünde tartismaya kalkmayin. * Iliskiniz sona ererse sakin ona karsi tavir almayin ve dostlugunuzu, en azindan is ortakliginizi sürdürmeye çalisin.
====SEXi OLMAK ====
Seksi Olmak Elinizde Sadece dis görünüsü, bir kisinin seksi kabul edilmesi için yeterli degil... Yani bir kadin istedigi kadar vücudunu simsiki saran kisacik elbise giysin, kendisinin seksi göründügüne inanmadigi sürece, çevresini yeterince etkileyemeyecektir. Iste sizi daha da seksi gösterecek öneriler... 1. Kendinize güvenin. Kendine güvenmek, seksi olmanin en önemli kosulu. Baskalarinin seksi oldugunuza inanmalarini istiyorsaniz, öncelikle kendinize inanmaniz ve güvenmeniz gerekiyor. 2. Vücudunuzla barisik olun. Vücudunuzla barisik oldugunuz zaman, etrafinizda seksi bir hava yaratabilirsiniz. Banyo, masaj, aromaterapi gibi kürlerle vücudunuzu rahatlatmak, seksi olma yolunda size yardimci olacaktir. 3. Dik durun. Durusunuz ilk göze çarpan özelliginiz olacaktir. Dik durmak, kendinize güveniniz oldugunu gösterir. Dik yürüyün, spor yapin ve vücudunuza güvendiginizi gösterin. Insanlarla göz göze gelmekten kaçinmayin. 4. Sadece "kendiniz" olun. Çogu insan kimin sahte kimin içten oldugunu kolayca anlayabilir. Ne kadar dogal olursaniz, kendinizi o kadar rahat hissedecek, böylece insanlari o kadar kolay etkileyebileceksiniz. Eger etkilemek istediginiz insan 'gerçek' sizle ilgilenmiyorsa, seksi olmanizin pek de bir anlami yok!
====EROTIZM ====
Erotizmin saati olmaz demeyin, olur...Dünyanin tüm ülkelerinde geceler erotizmi içinde gizler. Çok özel anlar gecenin karanliginda yasanir.... Insanlar cinsel birlesmede bulunmanin zamanini somut, pratik ve siradan gerekçelere göre belirleyebilmektedir. Yeryüzünün hemen her yerinde kadin ve erkekler sevisme zamani olarak genellikle geceyi seçerler. Çünkü ancak gece oldugunda gündelik kaygilardan uzaklasmak mümkün olur. Günün bu saatlerinde kisinin zorunlu olarak yerine getirdigi görevler sona erer, haz alacagi bir baska konuya yönelebilir. Üstelik aile içinde gece, çocuklarin yattiklari, dolayisiyla ortadan çekildikleri bir zamandir. Yalniz bu kuralin disinda kalan bir grup vardir. Bunlar, ögle yemegi saatlerinde eve giden esnaf ya da memur kisilerdir. Bu erkeklerin kendilerine ve eslerine ögle yemegi ile birlikte cinsel doyum için de bir firsat yakaladiklari bilinen bir gerçektir. Fakat böyle bir olanak ancak yemek için bu zamani ayiran kimseler için söz konusudur. Toplumun daha üst katmanlarinda yer alan is adamlari, yöneticiler, ögle yemegi saatlerini de daha çok is iliskilerine ayirmaktadir. Pazar günleri de çalisan insanlar için cinsel birlesmeye ayrilmis bir gündür. Pazar ögleden sonralari dinlenmeye çekilindiginde ya da bu dinlenme gününün sabahinda yataktan geç kalkma sirasinda yapilmis olan çocuklar az degildir. Ortalama Avrupalinin haftada bir, Pazar günleri cinsel birlesmede bulundugu, haftanin baska günlerinde ise gece 10-11 gibi erken saatlerde yatarak bir sonraki gününe hazirlanmayi seçtigi söylenir.
====SEVISMENIN 10 YARARI ====
Morali düzelten sevismenin birçok fiziksel yarari da var. Marie Claier Dergisi'nin son sayisindaki arastirmaya göre, daha sik seks yapmak için pekçok neden bulunuyor Cinsellik beyinde endorfin üretimini arttirir. Bu kimyasal molekül, dopamin ve serotininle birlikte zevk hormonlari olarak sakinlik verir tatmin hisleri yaratir. Keyif maddesi Endorfin, serotonin ve dopamin cosku yaratir. Bes duyu organi, oksanmakla, yemekle, içkiyle uyarildiginda bu duyular dogrudan beyne ulasir. Acilari azaltir Cinsel tatmin aci esigini yükseltir. Bu da endorfinin etkilerinden biridir. Cinsel iliskinin gevsetici etkisi, kas çekilmelerinde meydana gelen acilari da hafifletir Kaslari gevsetir Oksanmalarin yarattigi mekanik etkiyle, haz alinan uyarilmalar vücuda yayilir. Derideki hassas alicilardan uyarilar iliklere ve beyne tasinir. Beyinden gelen emirle kaslar gevser. Kan dolasimini arttirir Cinsel uyarilma sirasinda kan akisi cinsel organlarda yogunlasir, bir miktar da bütün vücuda yayilir. Arterler önce gerilip zevk aninda gevser. Kalbi çalistirir Cinsel uyarinin en yüksek noktasinda kalp atisi dakikada 110-180'e çikar. Ancak bu etki, seksin sporun yerini dolduracagi anlamina gelmez. Çünkü cinsel iliski kisa sürelidir Daha formda hissetirir Sevisme sirasinda harcanan kalorinin zayiflatici etkisi vardir. 20 dakikalik bir iliskide 200 kalori kaybedilir. bu yarim saat tenis oynamakla esdegerdir. Adeti düzenler Düzgün bir cinsel hayat hormonal dengeyi tkorur ve adetin düzenli olmasini saglar. Düzenli orgazm yasayan kadinlar kanlarindaki endorfin miktarindan dolayi düzenli ve agrisiz adet görürler Olumlu düsünmeyi saglar Orgazm sonucu serbest kalan enerji, olumsuz düsüncelerin ve takintilarin olusmasini önleyip olaylara olumlu bir bakis açisiyla yaklasmayi saglar Bagirsaklari çalistirir Cinsel iliski sirasinda karin kaslarinin kasilmasi, derinlere kadar etkisini gösteren bir masaj gibidir. Bunun bagirsaklar üzerinde laksatif etkisi olur
====KIZ TAVLAMA ====
Ilk Önce Bilgi Toplama Kizi tavlamaniz için hayati önem tasiyan bir baska konu var. Kiza sürekli "senin beynini okuyorum" tribi yapacaginiza göre kiz hakkinda maximum bilgiye sahip olmaniz lazim.Mesela gidip bi sekilde kizin dogum gününü ögrenin .Bunu yapmanin en kolay yolu baska ve samimi olmadiginiz bi arkadasiniza sordurmaktir.Bi sekilde kizin dogum gününü ögrendikten sora hangi burç oldugunu kesin olarak ögrenin ve baska bir zaman kiz bi sey yaptigi zaman "Zaten bu senin burcunun en belirgin özelligi "diye baslayin.Hangi durumda bunu kullanacaginiz önemli degil.Astrolojinin en güzel tarafi tamamen uydurma üzerine kurulu bir bilim olmasi.Kiz "Hayir,bu benim burcumun özelligi falan degil" derse(ki demez ama hani derse diye yaziyorum) "Ben Amerikanin en büyük astrologu Bilmem kim'in ktabinda böyle okumustumAma yine de gider baska kaynaklardan da arastiririm" dersiniz olur biter.Uydurmakta sinir tanimayan bizler için hiçte zor bir sey degil.Zaten kizin bundan önce soracagi "Sen benim burcumu nerden biliyosun ki?" 10 puanlik uzman sorusuna vereceginiz "Uzun süre astrolojiyle ugrastim ve insanlarin haraketlerini gözlemleyerek hangi burca dahil olduklarini anlayabiliyorum." cevabi az önce sormasi muhtemel olan soruyu zaten eler.éAma kiz bu sefer de "Peki dogum günüm ne?" gibi az önceki olagan üstü zihin okuma(!) gösterisini yapan size küfür içerikli bir soru soracaktir.Sakin nasil olsa gerçek tarihi biliyorsunuz diye direk tarihi sölemeyin,bu yeterince etkili olmaz.Bunun yerine mesela kiz 22 ekim dogumluysa "kesin birsey söylemem için dogum yerini bilmem lazim ,ama sanirim 19 ile 23 Ekim arasi bir tarih çünkü Mars her yil bu tarihlerde Akrep burcunu etkisine alarak astrofizyolojik semptomlarin gelismesine neden olur buda sana asiri duygusallik olarak geri döner." diyin. Bir tasla kus katliami yaptiniz.Bu konusma sayesinde hem kiza inanilmaz derecede astrofizik bildiginizi,hem onunla asiri derecede ilgilendiginizi hem de onun asiri duygusalliginin(Unutmayin bütün kizlar kendini asiri duygusal sanar)kaynagini kanitlamis oldunuz.Kizin gözünde artik ilahsiniz.Kiz sizin az önceki gösteriyi nasil yaptiginizi çözemeden(Ki asla çözemez) siz hemen "Bana dogum yerini söylersen sana ayrintili bir yildiz haritasi çikarabilirim" diyin.Kiz hemen atlayip dogum yerini söyleyecektir. Sizde hemen bir kalem kagit çikarin ve kagidin üzerine anlamsiz sekiller daireler falan çizin.Sonra uzun uzun düsünüyormus gibi yapmak suretiyle kagida bakin.Kagidi ters çevirin ,düz çevirin,bi kaç bisey daha çizin.Ve sonra kiza dönüp "22 Ekimde dogmussun.Yükselen burcun Aslan strenekopotolojik gelisimin inanilmaz.Insanlar seni mutlu saniyorlar ama çok büyük bir sorunun var.Çok yakinda hiç beklemedigin birinden bir çikma teklifi alacaksin,çok düsüneceksin ama sonunda sende ondan hoslandigini farkedip kabul edeceksin ve çok mutlu bir iliskiniz olacak."diyin.Kiz kendini kaybetmis bir sekilde size bakiyor olacaktir.Sizde onun gözlerinin içine bakin.Dogum tarihi tam olarak sölemeniz kizin diger söylediklerinizede inanmasini saglayacak.Birincisi kimsenin yükselen burcu kesin degildir.Yanilma sansiniz yok.Ikincisi strenekopotolojik gelisimin astrolojiyle alakasi yok(merak ediyosaniz söyliyim,kemik gelisimi demek) ordan da yirtarsin,üçüncüsü daha öncede söyledigimiz gibi sürekli büyük bir oruna sahiptir,bunuda bildiniz,ve son söylediginize de inanmamasi için hiç bir neden kalmadi.Tabiki burada çikma teklif edecek olan siz oluyorsunuz.:)))))))Böylece kizin bilinçaltina bir erkek ona çikma ettikten sonra bir süre düsünmesi ve sonra kabul etmesi komutunu yerlestirmis oluyorsunuz.Artik siz istesenizde o komutu ordan silemezsiniz.Kizin gözünde artik siz Cooperfieldsiniz.
Çikma Teklifi Bu kadar bilgiyi almis olmaniz kizin sizinle çikmasi için yeterli degil.Çünkü daha kiz sizin ondan hoslandiginizi bile bilmiyor.Bunu kiza bir sekilde sölemeniz lazim.Ama nasil?Tabi ki bizden.Sunu sakin unutmayin çikma teklifi olayin en önemli kisimlearindan biridir.Siz kizi ne kadar tavlarsaniz tavlayin,kizin üzernde ne kadar büyük bir imaj birakirsaniz birakin kiza dogru yerde,dogru zamanda ve dogru sekilde çikma teklif edemezseniz olayiniz biter.O yüzden bu bölümü çok ama çok dikkatli okuyun. Bir kere en basta bilmeniz gereken sey kizlarin daima sürü halinde dolasan yaratiklar olduklaridir.Ve en bastada söyledigimiz gibi kizlarin en büyük korkusu arkadaslarinin alay konusu olmaktir.O yüzden çikma teklif edeceginiz kizi mutlaka yanliz basina yakalamalisiniz.Ama bunlar tuvalete bile birlikte giderler.O yüzden bir sekilde kizi sürüden ayirmaniz lazim.Bunu nasil yapacaginiza gelince: Önce kizin yanina gidin,her zamanki klasik muhabbetinizi yapin.Ve kiza "Seninle biraz konusmamiz lazim" diyin.Bu cümlenin Türkçeye tam çevirisi "Benimle çikarmisin?" dir.Büt6ün kizlar bunun ne anlama geldigini bilir ve kiz eger konusalim derse olay bitti.Çikiyorsunuz.Ama kiz "Ne konuscaz?" diye bir soru sorarsa daha kizi tavlayamamissiniz demektir.Sakin o gün çikma teklif etmeyin.Biraz daha ugrasmaniz lazim.Kurallarimizi bastan okuyun.Ama kizla konusmaniz lazi.Hemen ikinci kuralimizi uygulamaya sok ve basla uydurmaya:"Ahmet'e bugünlerde noluyor anlamiyorum.Bana çok soguk davraniyo.Sence ne yapmaliyim" diye bir soru yöneltirseniz kiz asla killanmayacaktir.Kiz sizi dinlemek için suratiniza salak salak bakmaya baslamissa konuya baslayabilirsiniz demektir.Burada yeri gelmisken uyaralim:Kizi ikna etmeniz gerekebilir ve bu soruyu ayni kiza ikinciye sorma sansiniz yok.O yüzden özellikle liseli arkadaslar için söylüyoruz:Kiza çikma teklif edeceginiz zaman ikinizinde vakti genis olmali.Yani 5 dakkalik tenefüste olacak bir is degil.Liseli arkadaslar ögle tatilinde yada okul çikisi bu ise kalkissalar kendileri açisindan çok daha iyi olur.Neyse,Kiz sizden bir seyler anlatmanizi bekliyor.Zaten kizda biliyor o sirada sizin ne söyleyeceginizi ama salakliklarindan kaynaklanan bir sey olsa gerek bunu mutlaka sizin sölemeniz gerektigini düsünürler.Bu esnada sakin panik yapmayin. Direk olarak "Benimle çikar misin?" demek aptallagina ise hiç ama hiç kalkismayin.Kizin çikacagi varsa da çikmaz.Simdi derin bir nefes alin ve kiza dönüp aynen sunlari söyleyin,sakin degistirmeyin.Bugüne kadar bu durumdayken bu cümleleri sarfettigimiz hiçbir kiz bize hayir demedi."Bak Ayse(tabiki Ayse ismi burda örnek bunu degistirceksiniz )) sana uzun zamandir söylemek istedigim çok önemli bir sey var.Ben aslinda çok uzun zamandir senden hoslaniyorum.Benim küçük dünyama renk getirdin.Inan hiçbir kiz bugüne kadar beni bu kadar etkileyememisti.Benimle romantik,çilgin,ve bir o kadar da zevkli bir iliski yasamaya ne dersin?Ikimizinde çok mutlu olacagindan eminim." Bunlari duyan kiz size mutlaka ama mutlaka "Aaa,inanamiyorum çok sasirdim yani hiç beklemiyordum" seklinde karsilik verecektir.Inanmayin kesin triptir.Basta da söyledigimiz gibi kiz zaten sizin ona ne soracaginizi basindan beri biliyordu.Neyse,simdi eger bu kizin size hemen cevap vereceginizi saniyorsaniz yaniliyorsunuz.Kiz size burda kesinlikle "Biraz düsüniyim." diyecektir.Peki düsün diyin.Çünkü kizlar asla "hayir" diyecekleri erkeklere bu sekilde davranmazlar.Kizin eve gidince ne düsünecegi ise size kalmis.Yani kiz burda "düsüniyim" dedi diye düsünecek sanmayin.Kizin eve gidince sizi düsünmesini saglamak sizin göreviniz.Peki bunu nasil yapacaksiniz?Onu da açikliyoruz. Kizlar bu lafi dedigimiz gibi sadece çikmak istedikleri erkeklere söylerler.Ama kiz "düsiniyim" dedikten sonra size gelip "Ben düsündümde arkadas olarak kalmamiz ikimiz içinde daha iyi olur" diyorsa bunun sebebi sizin kizi düsünürken yanliz birakmis olmanizdan baska bir sey olamaz.Öyleyse neymis?Kiz bizimle çikip çikmayacagini düsündügü sirada yanliz birakmayacakmisiz.Kizin bu süreyi istedigi kadar uzatma hakki vardir.Ama bu üre genellikle 3 gün ile 1 hafta arasinda degisir.Simdi gelelim sizin bu süre içerisinde yapmaniz gerekenlere. Öncelikle kiza mutlak jestlerde bulunun.Bu salaklari en çok etkileyen jest ise 90'lik bir kasete en romantik ask sarkilarini çekip "Bak bu kaset düsünmene yardimci olacak.Bunu hazirlamak için 8 saat ugrastim ama degdi.Yalniz bu kasetin bir özelligi var:gece hava karardiktan sonra,yanliz basinayken dinlemen lazim.Yoksa kasetten hiçbirsey anlamazsin" diyerek kiza vermektir.Gerçekte kiz bunlari ne sekilde dinlerse dinlesin anlayacak bir beyin kapasitesine sahip degildir.Ama kizin gecenin bir saati karanlik bir odada ve yanliz basina sizin verdiginiz bir kaseti dinlemesi bile çogu zaman size "Evet" demesi için yeterli.Evinizde yillardir binbir güçlükle biriktirilmis 1500 albümden olusan bir slow müzik arsivi yoksa bunu yapmaniz pek olasi degil tabiki.Peki kasete hangi sarkilari koyacaksin?Tabiki bunuda biliyoruz ama onu da kendi zevkinize göre yapin artik.Ama dur ya simdi gidip saçma sapan sarkilar koyarsin falan.Sen en iyisimi kendini sakata atma ve bize bi mail atta sana bi liste yollayalim.Var ya kullanicisini bizim kadar düsünen bir baska site yoktur serefsizim.Varsa bize de söyleyin de hemen bookmarklayalim.Ama sakin büyük bir salaklik yapip bizden kasedin çekilmis halini istemeyin.Ugrasacak zamanimiz yok.Zamanimiz olsa biliyorsunuz hiç sorun degil.Biz sana listeyi veririz sende büyük bir müzik markete gidip kasedi çektiririrsiniz. Kizin eve gidince sizi düsünmesini saglamak için yapilacak bir diger önemli sey ise kiza daha önceden yazmis oldugunuz ask mektupslarini vermektir.Simdi siz ask mektubuda yazmayip onuda bizden isterseniz dayak yersiniz.Yazin artik yaa.Neyse bu mektuplarin içeriginide söyleyelim bari.Bu mektuplarda kiza nasil deliler gibi asik oldugunuzdan ,gözlerinin güzelliginden,ne kadar sempatik oldugundan geceler boyu nasil onu düsündügünüzden falan bahsedin.Mektuplarin altina tarih ve hangi saatte yazilmis oldugunu yazmayi ihmal etmeyin.Ama mektuplari saat kaçta yazarsaniz yazin mektubun altina 02:47 gibi ve her mektupta degisen saatler yazin.Bu kizin kafasinda "Ulan bu çocuk bana galiba harbiden asik,baksana gecenin ikisine kadar beni düsünmüs,aslinda fena çocukta degil hee,bi kere çiksam mi acaba?Çikiyim çikiyim!" seklinde bir düsüncenin olusmasina neden olur. Siz bizi dinleyin. Bu is için uygulanabilecek bir diger yöntemse sürekli kizin yaninda "Düsünen adam" tribi yapmaktir.Ama bunu kizla konusurken degilde kiz sizin yaninizde degilken yapmalisiniz.Mesela siniftasiniz diyelim.Bu tribi yapmak için en uygun yerler cam kenarlaridir.Gidin cam kenarina,ellerinizi cebinize sokun ve uzun uzun uzaklara bakin.En geç 5 dakika sonra kiz sizin yaniniza gelip "Neyin var?" diye soracaktir.Sakin burda "Kare as, sende ne var?" demeyin,tiksiniyolar."Biseyim yok" diyin,bir önceki aksam sabaha kadar sizin mektuplarinizi okuyan ve sizin verdiginiz kasedi dinleyen bu kiz tabiki sorunun kendisi oldugunu anlayacaktir.ama bunu kiza siz daha fazla belli etmelisiniz.Çünkü kizlarin en basta "Biraz düsüniyim " derken ilk amaçlari sizi biraz süründürüp iliskide her zaman söz sahibi olmak istemeleridir.Sizde trip yaparak kiza "Tamam yeter artik çektirdigin,yeterince sürünüyorum iste" bilinçalti mesajini vermis olursunuz.Kiz sizin yaninizdayken minumum konusun.Ve sonra uffflayip,puflayarak ve inanilmaz derecede sikkin görünerek "Naptin?Bi karar verbildin mi?" diye sorun.Bunu yaparken sakin tribi bozmayin ve uzaklara bakin.Kiz muhtemelen" Cevabim kesinlesmeye basladi ama izin verde biraz daha düsiniyim" diyecektir."Bunu duyduktan sonra o kizin sizin çikma teklifinizi kabul etme ihtimali %1.000.000'dur.Eve gidince bunu kutlarsiniz. Ama kiza sadece "Peki biraz daha düsün ama düsündügün her saniyenin benim için ölümden beter oldugunu aklindan çikartma olurmu?" diyin.Ertesi gün kiz yaniniza gelip "Ben düsündümde,aslinda denemekte fayda var" seklinde bir seyler zirvalayacaktir.Bunun öztürkçesi "Evet kabul ediyorum ama seni her an birakabilirim" demektir."Iyi 30 gün dene begenirsen register edersin,begenmezsen de beni hayatindan uninstall edersin " tarzi bir espri güzel olmakla birlikte kizin zeka seviyesi için gayet anlasilmazdir.O yüzden yapmayin. Çatlasin tüm düsmanlar/Artik benimde bir sevgilim var Evet iste basardiniz artik sizinde bir sevgiliniz var.Siz kiza ddönüp elinizi uzatin ve "Küçük dünyama hosgeldin!" deyin.O da patisini(pati:Kedi yada köpeklerin ön ayaklarina verilen ad) uzatacaktir.Çünkü küçükken bunlari bu sekilde egitmislerdir.:)))) Ve "Hosbulduk" diyecektir."Pisman olmayacagindan emin ol.Ikimizde çok mutlu olacagiz" diye ekleyin ve artik geyige baslayin.Daha önce de anlattigimiz seyleri uygulayarak kizla sürekli konusun.Yani uydurun.Artik daha feci uydurabilirsiniz.Kiz tam bu siralarda size daha önce "hiç beklemiyordum" dedigini unutarak "En basindan beri biliyordum diyecektir" inanmayin.Ve daha önce telefonuna,mailina,posta kutusuna ve Icq'suna mesaj birakanin siz olup olmadiginizi soracaktir."Baska kim olabilir ki?" diye cevap verin.Hemen oracikta bir kagit kalem bulup kiza mail adresinizi,Icq numaranizi,ev ve cep telefonlarinizi verin.ister istemez sizi arayacaktir. Iste bu etabida basariyla geçtiniz.Ama isiniz bitmedi.Daha o kiz sizin sevgiliniz degil.Önce bir kere çikmaniz lazim.Onu da anlattik tabi.Hemde en ince ayrintisina kadar
====iLk CIKIS ====
Bu ilk çikma olayi tamamen bir sirat köprüsü gibidir.Geçerseniz sizi kimse tutamaz,düserseniz olayiniz biter.O yüzden çok dikkatli olmaniz gerekir.Burada dikkat edilecek noktalarida size söylüyorum.Ulan varya ne biliyorsam hepsini anlatiyorum serefsizim.Siz bu yaziyi bitirdikten sonra hala kiz tavlayamadiysaniz gözüme gözükmeyin! Neyse ne demistik?Heh!Bakin bu ilk çikilan gün inanilmaz önemlidir.Öncelikle,kiza''hadi yarin suraya gidelimmi?'' sorusunu yöneltmeden önce yapmaniz gereken çok önemli bir sey var.Kizla nereye gideceginize karar verin!Büyük ihtimalle kizla gidilecek çok fazla yer bilmiyosunuzdur.Olsun,bilmemek degil ögrenmemek ayip.kizla gideceginiz yere karar verirken sunlara çok dikkat edin: Sakin kizla ilk bulusmanizda yemege gitmeye kalkmayin.Bunun birsürü sebebi var! Birincisi zaten kizin yaninda hiç bi sey yiyemezsiniz.Agzima ketçep bulastimi?Ulan bu garson niye benim manitaya bakiyor?Niye bu restaurantta peçete yok?Bisey sölesem kizin istahi kaçarmi acaba?Ve bunun gibi binlerce soru yemek boyunca beyninizde yankilanir.Bunun çok dogal bir sonucu olarak panik yaparsiniz ve korktugunuz basiniza gelir.Yani agziniza ketçap bulasir,üzerinize yemek dökersiniz,içecek bardagini devirirsiniz ve bütün bunlarin sonucunda kiz sizi (hakli olarak)daha ilk bulusmada terk eder.O yüzden bunu aklinizdan çikarin.Hatta benim tavsiyem sadece ilk bulusmada degil,kiz ''Hadi yemege gidelim'' demeden hiçbir zaman bir yere yemege gitmeyin.Gidecekseniz de fast food bir restauranta gitmek ve hamburgeri ketçapsiz ve mayonezsiz yemeniz sizin için en hayirlisi. 2)Kizlarin hepsi inanilmaz lüks yerleri severler. Ve hepsinde yabancilara(özellikle avrupa) hayranlik vardir.O yüzden ilk bulusmaniz için en ideal yer avrupai bir sekilde dizayn edilmis bir cafe'dir.Eger Istanbul ,Ankara yada izmir'de oturuyorsaniz böyle bir cafe bulmak çok kolaydir.Özellikle Istanbul'da Kadiköy ve Istiklal caddesinde adim basi böyle yerler vardir.Böyle bir cafe'de sizi en çok edecek 2 sey vardir. 1.Fiyat listesi!Cafe'de 2-3 saat oturup bütün bir haftaliginizi oraya birakmak sizin caninizi oldukça sikacak.2.ise etraftaki güzel kizlar!Böyle cefelre gelen kizlar o kadar güzeldirki kafayi yersiniz,sakin ilk çikmanizda baska kizlari kesmeyin.Kizi delirtirsiniz.Kizda sizi terkeder.Bu arada belirtilmesi gereken bir diger noktada bu gibi cafelerin 'ina girebilmek için sevgilinizin(yada baska bi kiz)olmasi gerektigidir. Burada nasil davranacaginizi ise ''Cafe'de nasil davranilir?'' bölümünde uzun uzun incelyecegiz. Kizla bulusacaginiz yerle gideceginiz cafe arasinda asla fazla mesafe olmasin!Yok yere bi de taksi parasi vermeyin. Kiza sakin" Su cafe'ye gitcez "demeyin.Önce kiza ''Yarin bulusup gezelim mi?''diye sorun.O da size''Nereye gitcez?'' sorusunu yönelticektir.Sizde ''Sen bilirsin ya!'' Bana hersey uyar tribine girin.Kizlar bu tribe karsilik genelde''Sen karar ver'' der. Ama bazi kizlarin (nadir de olsa)"Suraya gidelim orasi çok güzel" dedigi de görülmüstür.Eger kiz "Sen karar ver"derse sizin zaten hazirda gitmeyi düsündügünüz bir cafe var!Ama kiz"Suraya gidelim!"derse,hemen dedigi yere gidin ve bir önarastirma yapin.Bunun neden gerektigi ise bir örnekle açiklayayim!Hadi diyelim ki siz oraya ilk defa gidiyorsunuz.Garson geldi"Ne alirdiniz" diye sordu.Sizde mesela kahve söylediniz.Kahve geldi ama fincanin yaninda seker yok.Nabicaksin simdi?Yaninda kiz var o yüzden garsona"Abi bana seker getirirmisin?" de diyemezsin.O aci kahveyi içmek zorunda kalirsin.Zaten heyecanlisin!Ama bir gün önceden ayni cafe'ye gitmis olsaydin bu cafede sekerin masada bulundugunu biliyor olcaktin.Yaninda kiz oldugu için heyecandan göremedin.Dedigim gibi,benim sözümü dinle ve kiz böyle birsey derse git cafe'yi bir kontrol et Kizla bulusacaginiz saati çok iyi seçin.Bu kizlarin hepsinin aksam ezani okunurken evde olma mecbureyeti vardir.O yüzden en geç öglen1'de bulusun. O gün ne giyeceginize çok önceden karar verin.Sonra bi eau toillete (bak parfüm diyil) alin.Bu size çok lazim olacak!Ben orjinal bürüt 'ü tavsiye ederim(hayir bay salak Brut bana reklam için para vermedi.Sadece kizlari çok feci azdiriyo!)Sakin eau toillete'i fazla sikmayin,çünkü bunun tek özelligi kokusunun erkekler tarafindan alinamamasi.Ve fazla sikarsaniz kizi rahatsiz edersiniz. Son olarak,ilk bulusmaya giderken sakin yaninizda prezervatif götürmeyin.Nasil olsa hiçbirseym yapamayacaksiniz Verdiginiz paraya yazik. Simdi artik kizla çikmaya hazirsiniz
Bu nasıl ayrılık, bu nasıl veda
Gözlerin kal diyor dudakların git
Bakışın anahtar, gözlerin kilit
Ellerin aç diyor, dudakların git.
*
Ayrılık; dönüşü olmayan nehir
Yalnızlık; yıkılmış bomboş bir şehir
Kaç sevda kül oldu böyle kimbilir
Gözyaşın kal diyor, dudakların git.
*
Gidersem, bir daha dönmeyeceğim
Kalırsam, kalbime yenileceğim
Çözemedim seni delireceğim
Gözlerin kal diyor, dudakların git.
*
Duvardan insin mi resimlerimiz,
Yabancı olsun mu isimlerimiz?
Ya o, deli dolu gecelerimiz
Anılar kal diyor, dudakların git.
*
Bu roman da biter belki birazdan
Ne aşklar yıkıldı gururdan, nazdan
Ağlıyor besteler yine hicâzdan
Şarkılar
===Acı===
Sizin için ne derece önemi var bunu bilmiyorum ama ben bu satırları yazarken gözümden damlalar akıyor klavye üzerine. Erkekler ağlamaz lafı bana
göre değil. Ağlamaktan hiç utanmadım,duygularım,acılarım beni boğduğu zaman hep ağladım.Yine ağlıyorum... Sizleri tanımıyorum ama sizlerle
paylaşmak istiyorum.Lütfen;bu satırlara bir seven olarak sahip çıkın ve lütfen yazılı satırlar olarak geçmeyin. Okudukça yeryüzünde insanlar
neleri yaşarmış diyeceksiniz buna eminim. Bir memur ailenin en küçük çocuğu olarak babamın tayininin çıktığı bir köye taşındık.Huzursuzdum,
okulumu bir köy okulunda okumaktansa ,şehirde medenice okumak istiyordum.kaydımı yaptırdı babam okula.İlkokul 4. sınıftan başladım köy okuluna.
Beni bir sınıfa verdiler.Öğretmen köyde yabancı olduğumu biliyordu ve hangi sıraya oturmak istiyorsan otur dedi bana.Bir kızın yanı boştu sadece
oraya oturdum.Hayatımı adadığım,gidişiyle beni bitiren insanla ilk o zaman tanıştım.İsmi Altınay idi.Çocuk yaşımda bile onun güzelliği beni çok
etkilemişti.Masmavi gözleri,gamze yanakları ile arada bir bana dönüp gülüşü,yanlış yazdığım notlarımda kendi silgisiyle defterimdeki hatayı
silmesi beni o minik yaşımda ona bağladı.O dönemlerde çocukça bir arkadaşlıktı. Zaman ilerledikçe onsuz tek saniye geçiremiyordum.ya ben onlara
gidip ders çalışıyor, yada o bize geliyordu.Mükemmel bir paylaşımcıydı.Yüreğini,sevgisini,dostluğunu daha o yaşta vermişti bana.İlkokulu
birlikte okuduk ve aynı sırada bitirdik.Hep onunla hep ona biraz daha alışarak. Ortaokula geçtiğimizde ailelerimize rica ettik ve bizi aynı
okula yazdırdılar, hatta aynı sınıfa,hatta aynı sıraya oturmamız için babalarımız öğretmenlere adeta yalvardılar.Başarmıştık. Yine aynı
sıradaydık.Geride kalan ilkokul dönemindeki iki yılda anladım ki onsuz hayat bana huzur vermiyordu.Yaşımız olgunlaştıkça o beni,ben onu daha çok
seviyordum.Çocukça başlayan arkadaşlığımız sevgiye aşka dönüşmüştü ortaokul yıllarımız bitmek üzereyken.Şehir merkezinde.Ailelerimiz liseye
geçtiğimiz sırada ortak bir karar aldılar.Buna göre tek ev kiralayacak ikimiz aynı evde kalacaktık.Annem de bizimle kalacaktı.Allah'ım o karar
bize iletildiğinde dakikalarca sarmaş dolaş kutlamıştık bunu.Ona aşık olmuştum.Aynı duyguları o da paylaşıyordu ve bunu fareden ailelerimiz
okul bittiğinde evlendirelim diye karar almışlardı bile.Ona tapıyordum artık.Haşa Allah'a şirk koşar gibi günah işlercesine seviyordum.İlk
elini tuttuğumda sakın bir daha bırakma demiştim. Yanakları kızarmıştı,utanmış ve başını önüne ! eğmiş,gülümsemiş ve elimi sıkı sıkı kavramıştı.
Artık her gün elele tutuşup okula gidiyor okuldan çıkarken elele dolaşıyor geziyor öyle gidiyorduk evimize.Arada bir elleri terler ve her
terleyişte elini elimden kurulamak için çekerdi.Bunu her yaptığında kızar elimi bırakma diye azarlardım,hep tamam tamam diyerek gülümser ve
hızla elini avucuma sokuştururdu. Her şey harikaydı,dünya cennet gibiydi gözümüzde.Yıllar akıp gidiyordu mutluluk içinde.Nihayet liseyi de
bitirmek üzereydik.karne dönemi gelmişti.Karnelerimizi aldık hiç kırığımız yoktu.Sevinçle sarıldık birbirimize elimi tuttu.bunu kutlamak için
bir cafeye gidip cola içerek kutlayacaktık.Okulun az ilerisinden geçen bir çakıl yol vardı.Her zaman toz duman içinde olurdu.çakıllarla kaplıydı.
O yolun benim ve ölürcesine sevdiğim insanın ayrılmasında bu kadar rol oynayacağını bilsem hiç girer miydik o yola.Neler vermezdim o yolu
yürümemek için. Eli yine elimdeydi,ansızın elini çekti,terlemişti yine eli.Sanırım dört adım atmıştım.Dönüp yine azarlayacaktım.Çünkü hem elimi
bırakmış,hem de geride kalmıştı.Dönüp baktığımda Dünya başıma yıkıldı.Sanki gök kubbenin altında kaldım.yerdeydi ve yüzünden kan fışkırıyordu.
ne yapacağımı bilemedim üzerine kapandım yüzüne yapışmış saçlarını kaldırdığımda hayatımı bitiren o görüntüyle karşılaştım.Başı kesilmiş bir
tavuk gibi çırpınıyordu.Suratına bir taş parçası bıçak gibi saplanmıştı ve bakmaya doyamadığım mavi gözlerinden biri akmıştı.Suratının yarısı
yoktu.Hırlıyordu bana bir şeyler demek istiyor kanla kaplı diğer gözünü temizleyerek bana bir şeyler demeye çalışıyordu.Yoldan geçen bir kamyonun
tekerinin altından fırlayan bir taş suratına saplanmıştı.Ölürcesine bir aşkı,geleceğimizi kibrit büyüklüğünde bir taş parçasının bitireceğini
bilemezdim.Donuk donuk hiç konuşamadan yüzüne bakmaktan başka bir şey yapamıyordum. Ellerini tuttum kaldırdım başını göğsüme dayadı ve elimi
sıkı sıkı tuttu.Akan kan ellerimize damlıyordu.Yoldan geçen bir araba durmuş bizi seyrediyordu,hastaneye yetiştirelim dediğimde kanlı olduğu
için almadı ve kaçtı gitti.Kimse arabaya almıyordu.çevreme bakıp yardım eden demekten,ona dönüp seni seviyorum,beni bırakma,dayan demekten başka
bir şey yapamıyordum.İki dakikalık bir çırpınıştan sonra kucağımda öldü.Cennet olan Dünya 5 dakikada cehenneme döndü.Tam dokuz yıl oldu onu
yitireli.Kendime olan güvenimi yitirdim.Artık kimseyi sevemem,kimsede beni sevemez korkusundan kurtaramıyorum kendimi.Bitkisel hayatta gibiyim.
Tek elimde kalan bu net.bu net aracılığıyla sizinle paylaşmak istedim.Yitiren,ya da ben yitirenle paylaşmak isteyen herkese elleri terlese bile
ellerimi bırakmamaları şartıyla elimi uzattım.Dost,kardeş,arkadaş ne olursanız olun ama elimi bırakmayın.Size sesleniyorum, elimi bırakmayın
lütfen...
_
_
_
_
_
_
__
_
_
_
_
_
_
_
_
_
_
_
_
_===Adını Yollara Yazdım ===
Benim yaprağımda benim dalımda
Bülbül yaptım seni güllere yazdım
Hep benim elimde benim dilimde
Mızrap yaptım seni tellere yazdım
Damarımdasın sen her an kanımda
Hep kollarımda ol her an yanımda
Bir şiirsin artık hep dudağımda
Şarkı yaptım seni dillere yazdım
Ben şimdiden seni yollara yazdım
Unutup kalbinden silersin diye
Sevdiğime pişman edersin diye
Belki bırakıpta gidersin diye
Ben şimdiden seni yollara yazdım
_
_
_
_
_
_
_
_
_
_
_
_
_
_
_
_
_
__
_
===Bu Kalp Senin İçin Atacak ===
En zor animda tanidim seni
Bütün dünyam degisti
Raziyim senle ölmeye
Unutma bunu sevgilim
Günes olup
Üstüme dogdugun
Nedenim var
Dünyada
Ellerin gözlerin sözlerin
Siir tadinda
Deliler gibi asigim sana
Duydugun her söze ne olur inanma
Hayatdan seninle zevk alir oldugum
Bu mutlulugu cok görme bana
Yer yüzünde gökyüzünde bu kalp senin icin atacak
Duygularim bir anlik degil bir ömür senle yasayacak
Yanağına düşen kar tanesi eriyip dudaklarına indiğinde ve o bir damla serinliği biriyle paylaşmak istediğinde yüzünü rüzgara dön, ordayım!
• İnsanlar tanıdım yıldızlar gibiydi, hepsi parlıyordu, hepsi gökteydi. Ama ben seni, güneşi seçtim, bir güneş için bin yıldızdan vazgeçtim?
• Bütün mevsimleri bir günde, bütün yılları bir mevsimde yaşamaya razıyım seninle... Bir tutam sevinç, bir tutam umut ve bir tutam mutluluk gönderiyorum sana.
• Bir gül olmak isterdim! Neden mi? Beni koparıp kokladığında vücudunun derinliklerine girip bir daha oradan çıkmamak için?
• Seni bulmaktan çok aramak isterim! Seni sevmeden önce anlamak isterim! Seni bir ömür boyu bitirmek değil de sana hep yeniden başlamak isterim.
• Hani gözler vardır sözleri anlatır, hani sözler vardır gözleri anlatır, bir de aşk vardır seni anlatır...
• Beyaz bir güvercin yolluyorum sana kanatlarında mutluluk, yüreğinde sevgi ve sadakat, karbeyaz tüylerinde umut ve gagasında iyi geceler öpücüğü, yanağını uzat.
• Dün gece sen uyurken kızıla boyadım denizleri, uçurumdan attım sessizliği, haber saldım rüzgarlara, fısıldasınlar kulağına seni ne kadar çok özlediğimi...
• Sana doğru bir kelebek uçurdum, dağları denizleri aştı seni buldu, yanağına ufacık bir öpücük kondurdu. Hissettin mi?
• Uykudan uyanınca insanı uyandığına pişman eden, geri dönmek isteyip de dönemeyince çaresizlikten delirten, hayatta bir defa görülebilen harika bir rüyasın!..
• Ağırdır sevmelerim her yürek taşıyamaz, büyüktür umutlarım her omuz kaldıramaz, her şey olur da şu kalbim, bir tek sensiz olamaz.
• Mürekkepten denizler, kağıttan gemiler yaptım. Sonra ismini her yere yazdım. İsmini yazınca seni sevdiğimi sandın, ben seni sevmedim sana taptım!..
• Seni her düşündüğümde kalbime bir yıldız çiziyorum. Benim şimdi kaç yıldızım var biliyor musun? Benim artık bir gökyüzüm var..
• Bugün her zamankinden farklı bir şey yapayım dedim olmadı yine sana defalarca aşık olup seni düşündüm...
• Yedi ayrı iklimden yedi çesit arı getirseler yedi çesit arı yedi ayrı çiçeği dolaşsa yedi ayrı çiçekten bal yapsa senin kadar tatlı olamaz...
• Ben seni dün sevmedim çünkü dün geride kaldı, ben seni bugün de sevmeyeceğim çünkü bugün de bitecek ben seni yarın seveceğim çünkü yarınlar hiç bitmeyecek!
• Ağzımdan çıkacak söz olsan konuşmam, gözümden akacak yaş olsan ağlamam, kalbime hapsettim seni hiçbir yere bırakmam!
• Güneşin doğduğu da bir gerçek battığı da... Kalbimin attığı da bir gerçek, günün bittiği de... Ne çıkar tüm gerçekleri saysak tek tek. Seni seviyorum, işte o en büyük gerçek...
• Sen benim hayatımda olduğun sürece, ne sen kimseye rakip ne de kimse sana rakiptir? Çünkü sen benim için daima teksin!
• Dünde, bugünde, yarında? Yüreğin kadar yanındayım. Kendini yalnız hissettiğinde elini kalbine koy ben hep ordayım!
• Sana yıldızlar kadar yakın olmak isterdim, her baktığında beni görebilmen için, sana bulutlar kadar yakın olmak isterdim, üzüldüğünde gözyaşlarını yağmur olup silebilmek için, sana sen kadar yakın olmak isterdim ki beni, seni sevdiğim kadar sevebilmen için?
• Güneşi seviyorum diyorsun güneş açınca gölgeye kaçıyorsun. Yağmuru seviyorum diyorsun yağmur yağınca şemsiyeni açıyorsun. Korkuyorum sevgilim çünkü beni de sevdiğini söylüyorsun!
• Bana öyle bir mektup yaz ki sevgilim açar açmaz duyayım kokunu. Sevda essin başak saçlarında, sesin yüzümü rüzgarla bulsun... Bana öyle bir mektup yaz ki sevgilim, gelsin beni en koyu zulamda bulsun ve öyle bir mektup yaz ki sevgilim varsın ölümüm olsun.
• Yardım etmek mi istiyorsun? O zaman dinle yaşama sevinci getir bana çokça olsun çabuk tükenmeyenlerinden. İhtiyacım var bu ara unutmak üzereyim mutluluğu, unuttum sıcak bir çayın tadını, esen rüzgarın serinliğini, hadi durma öyle hatıralarımı canlandır, iyi olanları?
• Ağırdır sevmelerim her yürek taşıyamaz, büyüktür umutlarım her omuz kaldıramaz, her şey olur da şu kalbim, bir tek sensiz olamaz. Mürekkepten denizler, kağıttan gemiler yaptım. Sonra ismini her yere yazdım. İsmini yazınca seni sevdiğimi sandın, ben seni sevmedim sana taptım!.. Güneşin buz tuttuğu yerde bir alev görürsen, bil ki o yalnız senin için yanan kalbimdir.
• Eğer seni nasıl ve ne kadar sevdiğimi öğrenmek istiyorsan bana yeni bir dil bulmalısın çünkü sana olan sevgimi anlatmak için kelimeler bulamıyorum. Ama bir şeyi bil ki seni çok seviyorum?
• Bir insanı sevmek onunla yaşlanmayı kabul etmek demektir benim için. Ben seni seviyorum ve bir ömür boyu seninle olmak istiyorum.
• Kuyruklu yıldızlar vardır, dünyaya yetmiş yılda bir gelirler. İnsanlar onu hayatı boyunca belki bir kez görürler. Ben o yıldızı gördüm, o da sensin birtanem?
• Sana bahçeden gül değil güneşten atom koparıp getirmek istiyorum ama kalbim gibi ellerin de yanar diye korkuyorum.
• Karanlık gecede önemli değildir yıldızları görmek. Gündüzleri yıldızları görmek marifet, aşık olmak önemli değil, bir ömür boyu sevebilmek marifet?
• Seni yıldızlara benzetiyorum onlar kadar uzak onlar kadar erişilmezsin ama bir farkın var onlar bin tane sen bir tanesin.
• @)) sana dijital bir gül yolluyorum, çünkü bu uzaklarda elimden ancak bu kadarı geliyor. Ama bil ki gerçeğini, gözlerinin içine bakarak vermek isterdim. Ve seni sevdiğimi fısıldamak.. Seni seviyorum! Aşkım, birtanem, her şeyimsin?
• Hep kalanlara gidenleri kattım! Bir gün yerine geçemediler. O kalanlara gidenleri kattım yine de bir tane ?sen? edemediler. Önceleri hasreti hiç tatmadım, yarimden hiç ayrı kalmadım, biter diye takvimlere baktım. Zor geldi ayrılık alışamadım. An gelir insan gülerken ağlarmış. Gözyaşları sel olup kalbine akarmış? Seni çok seviyor ve özlüyorum. Bu güzel aşkımıza nokta koyma, sana kucak dolusu virgül getiriyorum?
• Uykudan uyanınca insanı uyandığına pişman eden, geri dönmek isteyip de dönemeyince çaresizlikten delirten, hayatta bir defa görülebilen harika bir rüyasın! O kadar güzelsin ki yüzüne bakamıyorum. Titriyor ellerim, ellerini tutamıyorum. Dolanıp sarmak geliyor içimden, saramıyorum. Öylesine bağlanmışım ki, sensiz duramıyorum. Seni çok seviyorum?
• Gönlüme taht kurdun, gönlümün sultanı oldun, gece gökyüzünde parlayan yıldızım, sabah ise ruhuma doğan güneşim oldun?
• Sen var ya sen aynı sigaram gibisin. Dumanı gözlerin? Külü dudakların... Yalnız aranızda bir fark var sigaramı ben, beni ise sen yakıyorsun...
• Bir insanın idealleri olmalı, sonsuzluk gibi. Bir insanın özlemi olmalı, özlemle açan çicekler gibi. Bir insanın bir tanesi olmalı, tıpkkı senin gibi.
• O kadar güzelsin ki yüzüne bakamıyorum. Titriyor ellerim, ellerini tutamıyorum. Öylesine bağlanmışım ki sensiz duramıyorum.
• Yüreğimdeki tek arzu, hayalimdeki tek tutku, beni yaşatan tek duygu senmişsin bebeğim...
• Sen dünyaya sürgün bir meleksin ve ben seni o kadar çok seveceğim ki bir daha cennetine geri dönmek istemeyeceksin...
• Sen bazen zifiri karanlık gecemin güneşi, sen bazen hayatın cesaret veren mutluluk yanı ve sen her zaman sevgimin tek nedenisin.
• Günün ilk ışıkları sahile vurduğunda, martılar yalnızca ikimizin anlayacağı bir dille şunu fısıldar denizin kulağına: Seni çok özledim...
• Seni seviyorum çünkü elini kalbimin üzerinde hissettiğim zaman, üzüntülerimi alıp onların yerine o tarifsiz sıcaklığı koymayı başarıyorsun...
• Sana nasıl hitap etmeliyim bilmiyorum. Hayatım desem hayat çok kısa, çiçeğim desem çiçek soluyor. Sana canım demeliyim, çünkü bu can sen oldukça yaşıyor...
• Doğan her günün sabahında, içimde gözlerini görebilmek aşkı olmasa, inan hiçbir şeye değmezdi yaşamak..
• Ben sevdanın sokağında oturuyorum? Geceler hiç bitmiyor, ben hiç uyumuyorum.
• Yüreğim hafif ıslaktır benim kuytu köşelerde ağlamaktan ve rengi hafif uçuktur kurusun diye kaç kez güneşe asmaktan.
• Seni unutmak içiniçtim gözlerin geldi aklıma vazgeçtim.
• Hadi uyandır beni söyle gördüğüm zamansız bir düş mü? Hadi git, uzaklaş, yokluğuna inandır beni. Gerçekten yoruldum her bulduğum yerde seni kaybetmekten.
• Gözlerin nehir kirpiklerin köprü olsa, ben üzerinden geçerken ipler kopsa ve düştüğüm yer dudakların olsa.
• Buruk hasret dolu geceleri öldüreceğim bir gün bu ayrılık şarkılarını kurşuna dizeceğim ve seni benden ayırdığı için kaderimi mahkemeye vereceğim.
• Güller anlatsın sana olan sevgimi, güller anlatsın yanlızlığımı, çaresizliğimi? Yavaş yavaş eriyen yüreğimi güller anlatsın ben anlatamadım?
• Rüzgar alabildiğine hırçın,yağmur alabildiğine inatçı, yüreğin ise onlara inat sanki bir liman... Tıpkı gözlerindeki huzur gibi...
• Nasıl ki uzaktaki yıldız parlak gelirse insana, uzakta olduğun için tutkunum sana! Hani en güzel aşklar imkansız gelir ya insana, imkansız olduğun için tutkunum sana?
• Seni sevdiğim kadar yaşasaydım ölümsüzlüğün adını aşk koyardım...
• Önce düştüğümde kalkmayı, sonra aleve dokunduğumda acıyı, sevmeyi öğrendim, sevilmeyi her şeyi öğrendim de yalnız seni unutmayı öğrenemedim!
• Acı ve hüzün bir yıldız kadar uzak, mutluluk gözbebeğin kadar yakın olsun. Umutların gerçek, gerçeklerin mutluluk, mutlulukların sonsuz olsun...
• Bir an buruk bir acı saplanırsa yüreğine, gözlerin zamansız takılırsa, kulakların zamansız deli gibi çınlarsa bil ki bir yerlerde özlemişsindir beni?
• Gençliğine güvenip erken derken belki elveda bile diyemezsin giderken.
• Allah gücü erkeğe, güzelliği kadına vermiş... Ne var ki her şeyi yenen güç, güzelliğe yenilmiş...
• Bulutlara yükledim hasretimi, rüzgarlarla yolladım sevgimi, yağmurlar yağdırdım gözyaşlarımla küçük melekler gönderdim seni öpmeye! Geldiler mi?
• Nasıl ki uzaktaki yıldız parlak gelirse insana, uzakta olduğun için tutkunum sana! Sana yıldızlar kadar yakın olmak isterdim, her baktığında beni görebilmen için, sana bulutlar kadar yakın olmak isterdim, üzüldüğünde gözyaşlarını yağmur olup silebilmek iÇİN
• Eğer gökyüzü bir parça kağıt, deniz bir şişe mürekkep olsaydı yine de sana olan duygularımı yazmaya yetmezdi. Seni o kadar çok seviyorum ki...
• Biliyorsun her gökkuşağının bittiği yerde bir hazine saklanırmış. Gökuşağını takip ettim geçenlerde sende bitti... En değerli hazinemsin benim, canımsın.
• Bazı rüyalar diğerlerinden çok uzun sürer. Bazıları da çok çok güzel. Benim en uzun ve en güzel rüyam şu an bu mesajı okuyor.
• Bana dünya yuvarlaktır dedin, dediğin doğruysa neden geri dönmedin?
• Hasret kapımda nöbetler tutuyor. Sevgilim uzak bir şehirde gözlerim onu arıyor...
• Bir kuş olup gitsem, aşsam şu enginleri, varsam senin yanına. Öpsem doyasıya, koklasam seni...
• En güzel yarınlar senin olsun, sen buna layıksın ömrün mutluluklarla dolsun. Eğer gün gelir de sen beni unutursan, inan ki tatlım canın sağolsun.
• Bugün yeni bir meyhane keşfettim mezarlığın karşısında. Bir gün beni arar da bulamazsan ya meyhanedeyim ya da tam karşısında.
• Seni günde bir defa düşünüyorum o da 24 saatime maloluyor.
• Denizi içerken maviler takıldı boğazıma, karaya vuran balık gibi çırpınıyorum.
• Bugün yeni bir meyhane keşfettim mezarlığın karşısında. Bir gün beni arar da bulamazsan ya meyhanedeyim ya da tam karşısında.
• Paylaştıkça çoğalan tek şeyin sevgimiz olduğunu hiç unutmayalım ve sevgimizi daima çoğaltalım sevgilim.
• Biliyorsun her gökkuşağının bittiği yerde bir hazine saklanırmış. Gökuşağını takip ettim geçenlerde sende bitti... En değerli hazinemsin benim, canımsın. Sana doğru bir kelebek uçurdum, dağları denizleri aştı seni buldu, yanağına ufacık bir öpücük kondur
• Mutlu olmayı biliyorsan, sevmeyi bileceksin gerçekten seviyorsan, ömrünü vereceksin.
• Bir deniz düşün "susuz", bir gece düşün "uykusuz", bir insan düşün "sevgisiz", bir bahar düşün "çiçeksiz", bir de beni düşün "sensiz"...
• Ne seni unutmak için bir çabam var ne de aşkımı körükleyen bir rüzgar... Ne seni görmeden durabilecek kadar güçlüyüm ne de görmeye dayanacak kalbim var.
• Hadi gel tut ellerimi! Benimle yan! Benimle meydan oku her çaresizliğe! Benimle uyu benimle uyan. Birlikte varalım nice yıllara...
• Ne zaman tutsam ellerini gözlerimin önünden mevsimler geçer, ne zaman gözlerin gözlerime değse samanyolundan bir yıldız düşer.
• Yatağını gül yapraklarıyla, rüyalarını papatyalarla süsledim, üzerini sevgimle örttüm tüm kabuslarını da ben aldım ki sen rahat uyu birtanem!
• Aşkım yatağın, sevgim yorganın, yüreğim yastığın olsun iyi uyu birtanem.
• Sen seni seveni görmeyecek kadar körsen, O da sana sevgisini söylemeyecek kadar gururludur.
• Bir gün dudakların kurursa okyanusu getiririm sana, akşam ayazında titrersen güneşi getiririm sana, eğer gönlün bir sevgi ararsa kalbimi söküp getiririm sana...
• Sesini duysam da her an yüzünü görmek gibi değil, özlediğimi bil her an hiçbir şey seni sevmek gibi değil...
• Yatağını gül yapraklarıyla, rüyalarını papatyalarla süsledim, üzerini sevgimle örttüm tüm kabuslarını da ben aldım ki sen rahat uyu birtanem!
• Aşkım yatağın, sevgim yorganın, yüreğim yastığın olsun iyi uyu birtanem.
• Sen seni seveni görmeyecek kadar körsen, O da sana sevgisini söylemeyecek kadar gururludur.
• Yapraklar sararıp dökülürken yere, yaşlı gözlerini çevirip göklere, her gün istemem yılda bir kere, adımı anmayı sakın unutma!
• Kimsin sen? Yaşamak isteyip de yaşayamadığım umutlarım, farkında olmadan yıllardır beklediğim mi? Kimsin sen? Sen benim sevdiğimsin, sevdiğimi söyleyebildiğim...
• Gözlerin gözlerimde, ellerin ellerimde, aşkın içimde ve ruhun bedenimde olduğu sürece seni çok sevmeye devam edeceğim...
GİTTİN... ben arkandan sadece baktım.oysa söyleyecek o kadar çok şeyim vardı ki..."gidersen iyiye dair ne varsa içimde yitireceğim hepsini, gidersen sönecek içimdeki ateş ve bir daha hiç kimse yakamayacak..gidersen karanlığa mahkum edeceksin günlerimi o karanlıkta yolumu kaybedeceğim" diyecektim sana KONUŞAMADIM...
GİTTİN... gidişini görmemek için gözlerimi kapattım öylesine acıdı ki içim tutup koparsalardı kolumu bacağımı bu kadar acı duymazdım.acım yaş olup akmalıydı gözlerimden AĞLAYAMAMDIM...
GİTTİN...seni delicesine bir tutkuyla seviyordum tutkum seninle olmaktı.tutkum teninde erimek tutkum hayatı seninle paylaşmaktı ANLATAMADIM...
GİTTİN... gidişini önlemek için tutmak vardı ellerinden ellerim değilmiydi her dokunuşumda seni ürperten ürperirdin yine biliyorum bir kez dokunsam bir kez tutsam ellerini gitmek için biriktirdiğin bütün cesaretin kaybolurdu TUTAMADIM...
GİTTİN...bir yıkım gibiydi gidişinsen adım adım uzaklaşırken benden çöküp kaldı bedenim olduğu yere nice terk edişlere dayanan bu yürek bu kez yenilmişti bu kadar zayıf değildim ben kalkmalıydım KALKAMADIM...
GİTTİN... oysa geldiğin gün gideceğini biliyordum hazırdım gidişine kaçamak zamanları yaşıyorduk zaman bitecek ve sen gidecektin bense gidişinin ertesi günü hayatıma kaldığım yerden devam edecektim EDEMEDİM...
GİTİN... bir şey söyledin mi giderken "kal" dememi bekledin mi? son bir kez "SENİ SEVİYORUM" dedin mi? bekle beni döneceğim d iye umut verdin mi? beynim öyle uğulduyordu ki DUYAMADIM...
GİTTİN...nereye gittiğin önemli değildi binlerce kilometre uzakta olsan da iki kilometre ötemde olsan da farketmiyordu.artık yoktun ve asıl bu düşünce beni felç ediyordu kurtulmalıydım senden bu yokluk duygusundan kurtulmalıydım KURTULAMADIM...
GİTTİN...unutulanların arasına katılmalıydın anıları bir sandığa koyup hayatı bir yerinden yakalamalıydım bu aşk burada noktalanmalıydı bu sevda dan vazgeçmeliydim YAPAMAMDIM...
GİTTİN...bir okyanusun ortasında tek küreği kaybolmuş sandalda dalgalarla boğuşan bir denizciyim şimdi.bilki sevmekten vazgeçmedim seni bil ki seninle birlikte sevdanı da taşıyacağım yüreğimde...
BİLKİ SENİ UNUTAMAMDIM..
GİTTİN…ardında dağınık bir yatak bıraktın hayatımı dağıtığın gibi yemin ettim o yatağa kimseye açmayacağım diğe ama maalesef yeminimi de TUTAMADIM…
DOST DEDİĞİN
Dost Dediğin Seni Sevmeli
Sarılınacak Biri Olmadığın Zamanlarda
Bile Sana Sarılmalı…
Dayanılmaz Olduğun Zamanlarda Bile
Sana Dayanmalı…
Dost Dediğin:
Fanatik Olmalı:Bütün Dünya Seni
Üzdüğünde Sana Moral Vermeli,
Güzel Haberler Aldığında Seninle
Dans Etmeli,
Ve Ağladğında,Seninle Ağlamalı…
Ama Hepsinden Daha Çok:
Dost Matematiksel Olmalı:
Sevinci Çarpmalı…
Üzüntüyü Bölmeyi…
Geçmişi Çıkarmalı…
Yarını Toplamalı..
Kalbinin Derinliklerinde
İhtiyacı Hesaplamalı…
Ve Her Zaman
Bütün Parçalardan Daha Çok Büyük Olmalı…
İşi Bitince Seni Bir Tarafa Atmamalı…
Kısaca Dost Dediğin Senin Gibi Olmalı...
İyiki Varsın dostum..
Gözlerinden bir yudum nefes alıp alıp sana yazıyorum yine. Yürek mürekkebiyle yazılmış onca karalamaya inat seni yaşıyorum satırlarımda. Sen ve ben. İki ayrı kentin sabahında aynı güneşle uyanan iki sevdalı. İmkansızlığın içinde, yokluğun acı nefesinde " aşkı " soluyan iki yürek. Boşver gülüm. Suyla ateşin, geceyle güneşin birbirlerini sevmesi gibi imkansız olsa da aldırma. Yağmuru dilenen kuru toprak gibi her sabah nefesini soluyorum ben. Güneşi bekleyen kuru yaprak gibi akşam kızıllıgında seni bekliyorum. Biliyorum hicbir zaman kapımı çalmayacak ellerin, hiçbir zaman ellerini tuttugumda avuç içlerin terlemeyecek. Bırak bu dünya bize hasret borcu olsun. Hasretlikler hep demir parmaklıkların ardında kalsın. Kavuşmasın sırtlarımız birbirlerine. Değmesin dudaklarımız dudaklarımıza. Sevgi bu değil mi ? Yokluğunda bile sevmeyi bilmek. Aşkı yücelten bu değil midir ki ?. Bak şehrime yağmur yüklü bulutlar konuk olduğunda ben seni ararım her damlasında. Saçlarımı ıslatan bir yağmur damlası kadar berraktır sevgin.. Musluğu açıp avuç içlerime akan suyu delice içmek. Çünkü içtiğim sendin. Kana kana yüreginin deryalarındaki nefesi içtim her defasında. Gözlerim bağlı halde karanlıkta merdiven inerken hep senin sevdana yürür gibi emindim adımlarımdan. Başımı kaldırdığımda bulutlar kanap açıp gözlerinin içinde sıcak iklimleri gördüm. Dokunduğum herşey de ellerinin sıcaklığını aradım durdum. Oysa ellerini hiç tutmadım ki !.. Baktığım her noktada gözlerinin derinliğindeki umudu sevdim. İnan gözlerini hiç yakından görmedim ama hep seni yaşadım. Rüzgarın hep senin saçlarına ılık meltem gibi dokunduğunu bildim. Görmeden sevmeyi, dokunmadan hissetmeyi öğrendim. Sen gülümsediğinde gecekondu pencerelerinde cicekler açar. Her nefes alışında gökyüzüne nice yıldızlar kanatlanır. Yağan yağmur kadar bereketlidir gözyaşların. Engin denizlerin içinde sakladığı berraklık kadar yalındır bakışların. Ve saçların, rüzgar bile kıyamaz saç tellerini savrulmaya. Biliyorum bu hasret mapuslugunda günleri saysam da, bu özlem her gün acılarımı kanatsa da ben seni sevdim. Yüreğinin içinde büyüyen bir cocuk gibi gözlerinde gülümsüyorum hayata. Ben seni gözlerinde biriktirdiğin düşlerle sevdim. Seni sevdiğimden beri kuşluk vakti kıyamadığım gözyaşlarını kelebeklerin sırtında taşıyan bir yürek oldum ben.Gözbebeklerinden süzülen nemli yaşları baharların koynunda kuruyan ciceklerin köklerine sundum her defasında. Öyle değerli ki gözlerinden süzülen yaşlar , imkanım olsa o nemli yaşlarınla ciceklerin yüreklerini yıkardım..Seni sevmek böyle duru böyle yalın bir aşk.. Seninle her gece yıldızların sağnağında sana düşlerimi sundum. Bir an hayat yokusunda yorulsam, kenar köşelerde değil ben senin yüreğinde " nefesini " soludum. Reyhan kokulu gecelere inat ben senin kokunla yetindim. Rüzgarın keman çaldığı ve yıldızların nağmelerle bestelere gebe oldugu vakitlerde hep seni düşledim. Sevgini soframdaki ekmek gibi bereket bildim. Ben senin gülen yüzünü sürdüm arsız yaralarıma. Uykusuz yüreğime ayazlar çivileri reva görseler ben senin sacların daldım rüyalara..Seni düşündüm zamanın ötesinde. İmkansızlıgı sevdim. Gözlerindeki nemin saflığını, gözyaşların duruluğunu ve iki dudağın arasında hayata hediye ettiğin nefesini sevdim.
Öyle içten…
Belki eksik biraz,
gidecekken kalır gibi,
gizler gibi bir yanını.
Öyle gülümsüyorsun ya,
Bir meltem esiyor yaralarıma,
ıpılık,
derinden…
Hani gülümsüyorsun ya,
Bir yanı eğiliyor başının hafiften.
Tüm dünya eğiliyor önünde,
yaşam diz çöküyor o iki kıvrım arasında.
Kanat çırpıyor kelebekler.
Ve bir yıldız parlıyor çok uzağında,
sessizce,
derinden…
Gülümsüyorsun işte.
Çarpıntıları sarıyor okyanusları,
dudaklarına gömülen bir yüreğin.
Ne yakıyor güneşin bedeni,
ne üşüyorum kimsesizliğimin soğuk odalarında.
Gülümsüyorsun ya,
öyle içten…
Bir meltem esiyor yaralarıma,
ıpılık
derinden…
Dostlar Irmak Gibidir
Dostlar ırmak gibidir
Kiminin suyu az, kiminin çok
Kiminde elleriniz ıslanır yalnızca
Kiminde ruhunuz yıkanır boydan boya
Insanlar vardır üstü nilüferlerle kaplı,
Bulanık bir göl gibi...
Ne kadar ugrassanız görünmez dibi.
Uzaktan görünüsü çekici, aldatıcı
İçine daldıgınızda ne kadar yanıltıcı....
Ne zaman ne gelecegini bilemezsiniz
Sokulmaktan korkarsınız, güvenemezsiniz!
Insanlar vardır derin bır okyanus...
İlk anda ürkütür, korkutur sizi.
Derinliklerinde saklıdır gizi,
Daldıkça anlarsınız, daldıkça tanırsınız
Yanında kendinizi içi bos sanırsınız.
İnsanlar vardır, coskun bir akarsu...
Yaklasmaya gelmez, alır surukler.
Tutunacak yer gostermez beyaz kopukler!
Ne zaman nerede bırakacagı belli olmaz
Bu tip insanla bir omur dolmaz.
İnsanlar vardır sakin akan bir dere...
İnsanı rahatlatır, huzur verir gönüllere.
Yanında olmak baslı basına bır mutluluk.
Sesinde, görüntüsünde tatlı bir durgunluk.
Insanlar vardır çesit çesit, tip tip.
Her biri baska bir karaktere sahip.
Görmeli, incelemeli, dogruyu bulmalı.
Her seyden önemlisi insan, insan olmalı...
İnsanlar vardır berrak, pırıl pırıl bir deniz.
Bosa gitmez ne kadar güvenseniz.
Dibini görürsünüz her sey meydanda.
Korkmadan dalarsınız, sizi sarar bir anda.
İçi dısı birdir cekinme ondan.
Her sözü içtendir, her davranısı candan...
Dost musun?
Öyleyse canın canımdır…
Aynan olmalıyım…
Yüzüne söyleyebilmeliyim her şeyi…
Hem sakınmadan, mertçe…
Hani bilirsin, esirgemem lâfımı,
Ne şekil gelirse, öylece…
Hazırım tüm içtenliğimle konuşmaya, ama,
Seni de dupduru isterim karşımda…
Dostsan,
Gözlerimin içine baka baka yaka silk benden!
Arkamdan şikayetlenme!
Yiğit ol! Gerekirse yiğitçe azarla, çekinme!
Lâf değil, icraat beklerim senden!
Öyle bak ki, hislerini görebileyim…
Öyle hisset ki, güvenle bakabileyim…
Sevmem, ölenin ardından ağıt yakmayı!
Dil dönerken söylenmeli her şey…
Kulak duyarken anlatılmalı…
Göz bakarken bakmalıyım sana…
Can sağ iken sarılmalı…
Keşkelere meydan vermemeli,
Hayatım pişmanlıklarla yoğrulmamalı….
Hayır!
Dirime selâm vermeyen,
Ölüme de fazla yaklaşmasın!
Dostsan, ölmemi bekleme!
Haklıysam, yaşarken savun beni!
Yaşarken yanımda ol!
İnanmışsan bana, kimse çevirmesin seni yolundan!
Ve inanmamışsan, sakın rol yapma!
Her söylediğimi onaylaman şart değil…
Her yaptığımı beğenmen de gerekmez…
Dostsan, rahatça eleştir, fikrini rahatça söyle, sıkılma Yadırgayabilirsin beni,
Ve ben de seni tuhaf bulursam şaşırma…
Kandırmanı aslâ kabul edemem!
Her dediğini, her yaptığını hoş görürüm, ama,
Beni, bana sormadan yargılama!
Her yediğimiz aynı olmaz belki,
Her dakikamız birlikte geçmez…
Her güldüğünde gülmeyi garanti edemesem de,
Ağladığında seninle birlikte oturup ağlarım… Belki her çağırdığında gelemem fakat,
Derdine ortak ararsan, koşarım…
Ben de herkes gibi insanım elbet,
Ne göklere çıkar beni, ne de yerin dibine sok! Senin işin bu değil!
Benim zaten bir yerim var herkes gibi yer ile gök arasında…
Dostsan,
Küçümsemeden, küfretmeden,
Sevgiyle, saygıyla ve huzurla gel sokağıma…
Dinlenmek istediğinde, hiç düşünme, sana özel bir limanım, ama… Yorulduğum zamanlarda,
Dilediğimce sığınabilmeliyim koylarına…
Seni bir çocuk kadar saf sevebilirim
Ve bir deli kadar art niyetsiz…
Uğruna seve seve hesabı şaşırırım…
Görmezden gelebilirim yanlışlarını…
Başkaları enayilik sayabilir,
Başkaları akılsızlığıma yorabilir,
Bunları dert bile etmem, ama,
Sen, aslında aptal olmadığımı,
Her an, tekrar tekrar hatırla!
Ve sakın beni aptal yerine koymaya kalkışma!
Seviyorsan, cimrilik etme, söyle!
Muhabbeti varken, yokmuş gibi yapanla,
Hiç sevmediği halde, yılışıp durana sinir olurum! Neyse, o olmalı insan…
Kendisi olmaktan korkmamalı!
Kendisi olmaktan kaçmamalı!
Bil ki, sensin diye seni bırakmam, ama,
Ben olduğum için bırakırsan beni,
Yas da tutmam arkandan!
Bedel mi?
Ödemeyeceksen çıkma yola!
İçten pazarlık edersen, ancak kendine edersin… Kendince küser barışır, kendi kendini yersin!
Dostsan, mevsimince yağ…
Kışsan kar ol, güzsen yağmur…
Soğuğuna, sıcağına, esip savurmana itiraz etmem, Senden, ille de bahar olmanı beklemem, ama,
Dayanmalısın en şiddetli fırtınalarıma…
Belki de çok geldi bunca talep…
Bana karşı hiçbir mecburiyetin yok, korkma…
Sana fazla geldiğim ilk anda,
Arkana hiç bakmadan, dönüp gidebilirsin…
Geçip gidebilirsin, borçluluk hissetmeden…
Mutlaka bir açıklama da beklemem senden.
Dost musun?
Öyleyse, canın canımdır,
Yoluna baş koymaya hazırım ya,
Başını da yollarımda isterim, unutma!!!!
DOST DEDİĞİN
Dost Dediğin Seni Sevmeli
Sarılınacak Biri Olmadığın Zamanlarda
Bile Sana Sarılmalı…
Dayanılmaz Olduğun Zamanlarda Bile
Sana Dayanmalı…
Dost Dediğin:
Fanatik Olmalı:Bütün Dünya Seni
Üzdüğünde Sana Moral Vermeli,
Güzel Haberler Aldığında Seninle
Dans Etmeli,
Ve Ağladğında,Seninle Ağlamalı…
Ama Hepsinden Daha Çok:
Dost Matematiksel Olmalı:
Sevinci Çarpmalı…
Üzüntüyü Bölmeyi…
Geçmişi Çıkarmalı…
Yarını Toplamalı..
Kalbinin Derinliklerinde
İhtiyacı Hesaplamalı…
Ve Her Zaman
Bütün Parçalardan Daha Çok Büyük Olmalı…
İşi Bitince Seni Bir Tarafa Atmamalı…
Kısaca Dost Dediğin Senin Gibi Olmalı...
İyiki Varsın dostum..
Dostum, güneşe bak, toprağa bak, suya bak, buluta bak fakat arkana bakma...
Kimin geldiği önemli değil, kimin gelmediği de... Unutma, yolcu değişir, yol değişir, ama menzil değişmez.
Yolcuya bakıp yolu tanıma. Yola bak, yolcuyu tanı, yolcu hakkındaki kıymet hükmünü ona göre ver. Vahim olan, yolun yolcusuz olması değil, asıl vahim olan yolcunun yolsuz olmasıdır yolsuz hedefsiz, amaçsız, şaşkın, hercai ve seyyal...
“En doğru yol en dikensiz yoldur” diyenler seni aldatıyorlar. Onlar, karanlık evlerinde kaybettiklerini sokak lambasının altında arayan şaşkınlardır. Aldırma. Ayağına batan dikenler, aradığın gülün habercisidir. Dikenine katlanmaktan sözedenler, aşıkmış gibi davrananlardır, gerçek aşık olanlarsa, dikenini de severler.
Dostum, yollar yürümek içindir. Fakat şu gerçeği de hiç unutma: Yürümekle varılmaz, lakin varanlar yürüyenlerdir. Yol boyunca Yola çıkıp da yürümeyenleri, yola oturup, gelen geçenin ayağına çelme takanları, yolda metafizik uyuşturucularla keyif çatanları, tel örgülerle çevirdiği yolu, kendisine zindan edip volta atanları, maratona 100 metre koşucusu gibi hızlı girip, 50. metrede yola yatanları, yürüyüşün uzun ve yolun zahmetli olduğunu görünce, yolculuk üzerine zar atanları, yürümeyi bırakıp, yol yolcu ve menzil üzerine kalem oynatanları, ayağına batan tek bir dikenin faturasını çıkarıp, ömür boyu tafra satanları, beyaz atlı kurtarıcıyı gözlemek için ufka bakıp bakıp dağıtanları, yanlış klavuzlara kızıp yolu satanları göreceksin.
Aldırma, yürü. Göğsüne yüreğinden başka muska takma. Vahiy haritan, Nebi kılavuzun, akıl pusulan, iman sermayen, amel azığın, sevgi yakıtın, ahlak karakterin, edep aksesuarın, merhamet sıfatın, şeref ve izzet adın olsun. Doğru yol insanların çoğunun gittiği yol değil, düşünen öz akıl sahiplerinin yoludur.
Yolda vereceğin her molayı özeleştiri durağında vermelisin. Unutma, tevbe özeleştiridir. Kendisini hesaba çeken, başkalarınca hesaba çekilmekten kurtulur. Her molada yolda olup olmadığını, yürümen gereken menzil istikametinde yürüyüp yürümediğini kontrol etmen, pişman olmaman için elzemdir. Yön tayini sık sık gerekli olabiliri. Haritayı saklayabileceğin en güvenilir yerin yüreğindir. Bir şey daha: Pusulayı sahte manyetik alanlardan, parazitlerden, nesnelerden uzak tut. İbreni saptırırlar da haberin olmayabilir.
Yol emniyetin için gerekli olan şartların başında bilinç gelir. Bilincini tahrif edecek her türlü uyuşturucudan uzak durmalısın. Hobilerinin, fobilerinin, korkularının bilincin üzerindeki saptırıcı etkiisini iyi hesap etmelisin. O'ndan başkasından korkarsan, korktuğunun başına musallat edileceğini kesinlikle bilmelisin. Yolda düşeceğin en büyük tuzak, yersiz korkuların tuzağıdır, yani kendi benliğinin sana kazdığı tuzak.
Hayırlı yolculuklar dostum.
Belki seneler önce, belki de dün. Bir sevda varmış ki sanırsın Leyla ile Mecnun. Ama adı üstünde sevda, sonu acıklı olanlarından. Kız güzelliğiyle nam yapmış bütün aşirete, sadece aşiret değil kendisi de hayranmış gülcemaline. Sevmiş birini, gönül vermiş uzakta olsa da. Başlangıçta yolundaymış her şey, sevdiği adam tüm yüreğiyle sarmış güzel kızı, an gelmiş kendisinden bile korumuş. Ama bir prensesi kıskandırabilecek kadar güzel olan genç kız, savaşamamış sevdası adına. Ufak tefek engellerin üstesinden gelebilmiş olsalar da, kızın korkaklığının üstesinden gelememişler. Oysa adam hazırmış, kız uğruna her şeyden vazgeçmeye razıymış, ama kız feda edememiş hayatındaki şeyleri, aşiretin güzel kızı vazgeçememiş ona sunulan nimetlerden. Korkmuş, kaybetmeyi seçmiş efsane gibi bir aşkı. Hepimiz asla ölmeyecekmişiz gibi yaşamayı seçip, elimizden kinin kıymetini kaybedince anlıyoruz. O güzel kız hala savaşıyor sevdiği adama karşı, ama bilmiyor ki onsuz bir ömür ona ölmeden kabir azabı…
Sevginin bedeli yine sevgiyle ödenir, altınla değil. Sevilmekse sevmenin mükafatıdır ancak, karşılığı değil. Bir sevgiye eş bir başka sevgi olamaz. Çünkü her sevgi birbirinden büyüktür. Sevgi tartılamaz, sevgi ölçülemez. Sevgi gram değildir, mesafe değildir. Derinlik sanırsınız, yüksekliktir o. Sevgi dudak değildir, göz değildir, saç değildir. Sandalye değildir sevgi, yatak değildir, çarşaf değildir. İçki değildir, içemezsiniz fakat herşeyden güzeldir sarhoşluğu. Geçip karşısına seyredemezsiniz, manzara değildir, tablo değildir, heykel değildir. Okuyamazsınız kitap değildir. Bilmece değildir, çözemezsiniz. İsteseniz de içinizden atamazsınız. Kan değildir, kesip damarınızı akıtamazsınız. Siz ağladıkca o güçlenir içinizde. Akmaz, gözyaşı değildir. Kuş değildir uçmaz, çiçek değildir koklanmaz. Bitmez çile değildir. Ne desen o değildir sevmek.
SEVGİYİ TARİF ETMEYE KALKSAM,
SENİ ANLATIRDIM DÜNYAYA . . .
Herseyi seninle senin kalbinde öğrendim Gülümsemeyi..Ağlamayı.. Herşeyi sevginle ögrendim Severken delice sevilmeyi sevilirken vuslatın gecmez saaatlerinde seni beklemeyi Sevdaya sürgün kalbime hayatın en güzel mutluluklarını bıraktın. Sevgisizligin toklugunda bir kuru ekmegi seninle paylasmanın ne kadar güzel oldugunu Dünyada siyahtan başka renklerin olduğunu Gözlerindeki bana olan sevginin yarınlarına umut olduğunu Senin bir gözyasının benim yüregimde bin ölüm kadar ağır Ve tatlı bir gülüsünün kalbimin karakıslarında binbir cicegi kadar güzel oldugunu Seninle ve sevginle ögrendim Sana olan sevgimi anlatmakta aciz kalbimin sevda ciceği Seviliyorken geceden sabaha seni heyecanla beklemeyi Deli severken ugrunda canımdan da feragat etmeyi Seninle anladım Düsünmeden hicbirseyi, sadece özleminde derin bir nefes cekmeyi Yalnızlık cölünde bile olsam senin tatlı yüzünle yasanbilecegini Seninle ve sevginle ögrendim Dünümdeki acılarıma seninle tatlı gülüşlerle bakabilmeyi Bugünümdeki mutluluklarımda seni sevgininle yasayabilecegimi Yarınlarımdaki beyaz umutlarımı senin yüreginde beklemeyi Senin yasama sevincleyde dolu gözlerinden ögrendim Her bir gülüşünle kalbimde bir baharın güzelligini yaşamayı Korkunun ecele karışmıs gecelerinde dizlerinde uyuyakalmayı Senin yüreginde yeni bir hayata delice sarılmayı Senin bahar kokan sevdanda ögrendim Gözlerindeki ısıltılardan umutsuz yarınlarıma yasama sevinci eklemeyi kalbindeki sevgi damlalarından yaralı yüregimi yeniden iyileştirmeyi Yüzündeki tatlı gülüşlerinden karakıslarımda bile en güzel baharı görebilmeyi Senin mutluluklarından öğrendim Hersey senin sevgini öğrenmek gibi güzel olsa Her nefeste bir kez daha asık olurum sana Her sevda , senin gibi mutluluk koksa.. öğrettiğin herşey için tşkler.... sessizliğin içinde............Herseyi seninle senin kalbinde öğrendim Gülümsemeyi..Ağlamayı.. Herşeyi sevginle ögrendim Severken delice sevilmeyi sevilirken vuslatın gecmez saaatlerinde seni beklemeyi Sevdaya sürgün kalbime hayatın en güzel mutluluklarını bıraktın. Sevgisizligin toklugunda bir kuru ekmegi seninle paylasmanın ne kadar güzel oldugunu Dünyada siyahtan başka renklerin olduğunu Gözlerindeki bana olan sevginin yarınlarına umut olduğunu Senin bir gözyasının benim yüregimde bin ölüm kadar ağır Ve tatlı bir gülüsünün kalbimin karakıslarında binbir cicegi kadar güzel oldugunu Seninle ve sevginle ögrendim Sana olan sevgimi anlatmakta aciz kalbimin sevda ciceği Seviliyorken geceden sabaha seni heyecanla beklemeyi Deli severken ugrunda canımdan da feragat etmeyi Seninle anladım Düsünmeden hicbirseyi, sadece özleminde derin bir nefes cekmeyi Yalnızlık cölünde bile olsam senin tatlı yüzünle yasanbilecegini Seninle ve sevginle ögrendim Dünümdeki acılarıma seninle tatlı gülüşlerle bakabilmeyi Bugünümdeki mutluluklarımda seni sevgininle yasayabilecegimi Yarınlarımdaki beyaz umutlarımı senin yüreginde beklemeyi Senin yasama sevincleyde dolu gözlerinden ögrendim Her bir gülüşünle kalbimde bir baharın güzelligini yaşamayı Korkunun ecele karışmıs gecelerinde dizlerinde uyuyakalmayı Senin yüreginde yeni bir hayata delice sarılmayı Senin bahar kokan sevdanda ögrendim Gözlerindeki ısıltılardan umutsuz yarınlarıma yasama sevinci eklemeyi kalbindeki sevgi damlalarından yaralı yüregimi yeniden iyileştirmeyi Yüzündeki tatlı gülüşlerinden karakıslarımda bile en güzel baharı görebilmeyi Senin mutluluklarından öğrendim Hersey senin sevgini öğrenmek gibi güzel olsa Her nefeste bir kez daha asık olurum sana Her sevda , senin gibi mutluluk koksa.. .............. Dostlar Irmak Gibidir Dostlar ırmak gibidir Kiminin suyu az, kiminin çok Kiminde elleriniz ıslanır yalnızca Kiminde ruhunuz yıkanır boydan boya Insanlar vardır üstü nilüferlerle kaplı, Bulanık bir göl gibi... Ne kadar ugrassanız görünmez dibi. Uzaktan görünüsü çekici, aldatıcı İçine daldıgınızda ne kadar yanıltıcı.... Ne zaman ne gelecegini bilemezsiniz Sokulmaktan korkarsınız, güvenemezsiniz! Insanlar vardır derin bır okyanus... İlk anda ürkütür, korkutur sizi. Derinliklerinde saklıdır gizi, Daldıkça anlarsınız, daldıkça tanırsınız Yanında kendinizi içi bos sanırsınız. İnsanlar vardır, coskun bir akarsu... Yaklasmaya gelmez, alır surukler. Tutunacak yer gostermez beyaz kopukler! Ne zaman nerede bırakacagı belli olmaz Bu tip insanla bir omur dolmaz. İnsanlar vardır sakin akan bir dere... İnsanı rahatlatır, huzur verir gönüllere. Yanında olmak baslı basına bır mutluluk. Sesinde, görüntüsünde tatlı bir durgunluk. Insanlar vardır çesit çesit, tip tip. Her biri baska bir karaktere sahip. Görmeli, incelemeli, dogruyu bulmalı. Her seyden önemlisi insan, insan olmalı... İnsanlar vardır berrak, pırıl pırıl bir deniz. Bosa gitmez ne kadar güvenseniz. Dibini görürsünüz her sey meydanda. Korkmadan dalarsınız, sizi sarar bir anda. İçi dısı birdir cekinme ondan. Her sözü içtendir, her davranısı candan... Yol sen olsan yorulmadan yürürüm, rüyam sen olsan hep uyurum, gecem sen olsan sabahı hiç istemem. Son nefesim sen olsan şimdi ölürüm. *Hani bir zaman özlemler kalbini sızlatır çok istersin çok özlersin ama gidemezsin ararsın ama bulamazsın. Bilki herkes unutulsada sen yüreklerde kalırsın. *Yaşamak istiyorsan bir umudun olmalı, kalbin varsa bir sevgin olmalı, sevdiğin varsa yalnız senin olmalı, sana verilen en büyük ceza mutluluk olmalı… *Dost unutulmadığının unutmadığı için bilir. Dostların hasini bulduğu için kıymet bilir. Dosta yürekteki en güzel yer verilir. Verilen yeri birtek ALLAH bilir *Tik tik! Kimse varmı? Ben dili baldan tatlı, yüzü güneşe benzeyen, bakıldığı zaman sevgiyi andıran, gülüşüyle cana can katan birisine bakmıştım oralardamı acaba? *Artık bana ermez, göz kendini görmez, hiç kimse belki seni benim kadar sevmez!... *Hani bir kelebek yakalarsın avucunun içinde, bakmak istersin yaşıyormu diye, baksan kaçacak, sımsıkı tutsan ölecek. İşte böyle bir şey seni SEVMEK… *Sev seni seveni dağda çoban olsa, sevme seni sevmeyeni bağdatta sultan olsa *Sen sevki sevende sevsin seni *Rüzgar essede sen dallarını eğme. Hasret vursada sen sakın yıkılma. Ayrılık nedir? Acı nedir? Sen sakın bilme. Bu yürekten kim giderse gitsin sen sakın GİTME… *Hayat bir sudur, önünde durulmaz. Mavi bir renktir arkası görülmez. Arkadaşlık bir sırdır anahtarı verilmez. Sevgim sana ebedi asla kalpten silinmez… *Bu mesajı silersen benden hoşlanıyorsun, silmezsen beni istiyorsun, cevap verirsen beni seviyorsun, vermezsen bensiz yapamıyorsun. HADİ BAKALIM NE YAPACAKSIN… *Benim için seni görmek suya benzer,seni yaşamak ise nefes almaya. Susuz üzgün yaşarım ama nefes almadan ASLA… *Seni yıldızlar kadar çok seviyorum. Onlar kadar parlak ve onlar kadar yakınsın bana.Tek fark var onlar bin tane sen BİR tane… *Gerçek sevgi kötülük gördüğünde azalmayıp iyilik gördüğünde artmayandır. *Güzellik sözde ise sözün en güzeli sende sende, güzellik yüzde ise yüzün en güzeli sende, ama bana göre güzellik kalpte. Kimseye söyleme ama kalbin en güzelide sende *Dünyada birçok insan var kimi şu anda gülüyor kimi şu anda ağlıyor. Dünyanın bütün güzelliklerini hak eden biri varki oda şu anda mesajımı okuyor. *Dostluk dediğin matematiksel olmalı. Sevinci çarpmalı üzütüyü bölmeli, geçmişi çıkarmalı, geleceği toplamalı. Dost dediğin ya senin gibi olmalı yada hiç olmamalı… *Deniz kenarındaki çakıl taşlarını birer birer topla. Sonra yine birer birer atarsın. Bazılarını atmaya kıyamazsın işte sen o kıyamadıklarımdasın. *Sen hayata ne verirsen hayat sana senin verdiğini geri verir. Ben hayata ne verdim bilmiyorum ama hayat bana ummadığım kadar değerli olan seni verdi. CANIM DOSTUM. *Hayatın sebebi sevgi ise, sevgi paylaşmak ise, paylaşmak dostluk ise, dostluk hatırlamak ise unutulmadın. SENİ SEVİYORUM… *Yürekler karşılıklı bekleyiş içindeyse sevgin duyulur elbette. Özlemek ne renk sence ?. Sen rengi düşünürken ben seni özlediğimi söyledim bile… *Neyi ıslatmaya çalışıyorsun. Toprak ıslak, yaprak ıslak, ben ıslak. Eğer ıslatmak istediğin gözlerimse onlar zaten ıslak *Seni severim, seni seveni de severim ama seni benden çok seveni AsLa *Sevmek suç ise cezamı idam isterim. *Kalbim seni unutacak kadar adi ise, ellerimde onu parçalayacak kadar asildir. *Sana gülüm diyorum gülü sevdiğim için. Güle benzetmiyorum çabuk solduğu için. *Kül olmuş ateş yanar mı, buz tutmuş su akarmı, bu gözler seni sevmiş başkasına bakarmı ? … *Boş hayaller kurdum inandım sana, mutluluk yerine dert verdin bana *Sana her şeyimi veririm diyemem çünkü her şeyim sensin *Güneşin bile buz tuttuğu bir yerde yanan bir şey görürsen bil ki o senin için yanan kalbimdir *Bakışlar vardır insanı ömür boyu ağlatan Yollar vardır aşılması güç olan Kalpler vardır acılarla parçalanan Ve insanlar vardır ki hiç unutulmayan Sanma seni sevipte bırakanlardan Benim sevgim mezara kadar olandan… *Anlatılmaz bir duygu İngilizce LOVE YOU, Fransızca JOTEM, Arapça HABİBİ, ama ben sana Türkçe söylemek istiyorum SENİ SEVİYORUM… Dünyada 2 renk gül olsun. Biri kırmızı diğeri beyaz. Sen beni unutursan kırmızılar solsun ben seni unutursam beyaz kefenim olsun. *Ezelden ecele Ecelden kabire Kabirden hazire Hazirden cennete Gireceğiz biz *Hayat 3 şeyi sevdim Seni, kalbimi, ümit etmeyi. Seni sevdim sensin diye, kalbimi sevdim seni sevdi diye, ümit etmeyi sevdim belki seversin diye… *Bir gece titreyerek uyanırsan Bil ki resmini öptüğüm andır… Bir gün yaşlar süzülürse o güzel gözlerinden Bil ki bir tanem yokluğundan öldüğüm andır… *Bugünde yarında yüreğin kadar yanındayım, kendini yalnız hissettiğinde elini yüreğine koy BeN hEp OrDaYıM *Sıkıntı çekecek kadar gücüm, acı çekecek kadar sabrım kalmasa da seni sevecek kadar kalbim her zaman vardır. *Hani gözler vardır sözleri anlatır, hani sözler vardır gözleri anlatır, bir de aşk vardır seni anlatır. *Hasretinle dağları deleceğim Bu aşkla kendime geleceğim Bir ömrüm daha olsa inan Yine bir tek seni seveceğim *Adını kalbime aşkla süsledim, yıllar yılı bir tek seni düşledim, bilmem ki nasıl bir günah işledim, selamın geliyor sen gelmiyorsun *Yaşadığım her an Seni özlemeye itiyor beni Ağır geliyor yokluğun Beklediğimsin, özlediğimsin, özlemimsin *Sen kalbime giren bir sevda kurşunusun, seni ya orada bırakacaklar ya da çıkarırken canımı alacaklar *Sevgilerin en güzeli seni sevmek Özlemlerin en güzeli seni özlemek Ve hayatın tadı sabah kalktığında senin var olduğunu bilmek *Bir umut vardır hiç tükenmeyecek Bir hasret vardır çekilmeyecek, Bir de ölüm vardır bir gün elbet gelecek Ama sana olan sevgim ne ölecek ne de BiTeCeK *Sen bir pınarsın içilen ama kanılmayan, seveni yanıltmayan, sevince yanılmayan, varlığına doyulmayan, yokluğuna DaYaNıLmAyAn… *Sen seni özleyenlerin özleminden habersiz özlenmektesin. Sen varya sen özlenenlerin içinde en çok özlenensin. *Seni her düşündüğümde kalbime bir yıldız çiziyorum. Benim şimdi kaç yıldızım var biliyor musun ?. Benim artık bir gökyüzüm var… *Sen benim hayatımda olduğun sürece, ne sen kimseye rakip ne de kimse sana rakiptir… Çünkü sen benim için daima TeKsİn *Ben seni dün sevmedim çünkü dün geride kaldı. Ben seni bugünde sevmeyeceğim çünkü bugünde bitecek. Ben seni yarın seveceğim çünkü yarınlar HiÇ BiTmEyEcEk… *Geceler seni sevdiğim kadar uzun olsaydı eğer inan ki yeryüzüne hiç güneş doğmazdı *Kaldırmayın cesedimi o yar gelsin görsün beni, sızlasın küçük yüreği, sonra orda gömün beni… *Sen yoksan her şey eksik, sen varsan her şey tamam! *Sevilenler sevilmeye muhtaç oldukları için değil sevilmeye layık oldukları için sevilirler. *SEVGİ HAK EDENE VERİLİR *Giden gitmiştir gittiği gün benim için bitmiştir… *Bir soluk kadar yakın, yıldızlar kadar uzak derler SEVGİ için… Uzanırsın yetişemezsin, yetişirsin dokunamazsın, dokunursun vazgeçemezsin, vazgeçersin ama uNuTaMaZsIn *Ecele sözlü ölüme nikahlıyız, tesadüften doğduk yaşamak zorundayız, değil midir hepimizin sonu bir avuç toprak, korkumuz ölümden değil dostlar tarafından unutulmak *Zaman bekleyenler için çok yavaş, korkanlar için çok hızlı, yas tutanlar için çok uzun, sevinenler için çok kısadır. Ama sevenler için SONSUZLUKTUR *SeVmEk öLmEkTiR bEnCe, BeNdE sEvMiŞTim öLmEdEn ÖnCe *Aşk seni seviyorum demek değil, seni seviyorum derken titreyebilmektir *Ölüm nasılsa birgün gelecek, varsın sevgim uğruna olsun *Ya ben fazlayım ben dünyada yada bu dünya sensiz fazla bana... *Ne senle oluyor nede sensiz... *Başını göğsüme yasladığında tek bir düşmanım vardır: O da geçip giden zaman... *Seni düşünür , seni özlerim , Sevgilerin özlemlerin derinliğinde .Ne olur kır şeytanın bacağını birkez beni hatırla , Bir sonbahar serinliğinde.. *Kalbimi kırmak suya yazı yazmak kadar zordur. Kalbimi düzeltmek ise gece doğan güneşe dokunmaya benzer. Sen o suya yazı yazdın.Şimdi güneşin doğmasını bekle. *Seni unutmak içiniçtim gözlerin geldi aklıma vazgeçtim. *İçim o kadar senle doldu ki... İnsanlar seni gözbebeklerimde görürler diye bakmaya korkar oldum *Aynaya bakınca kendimi değil kocaman bir yürek .Ve o yürekte ondan da büyük bir sen gördüm. *Acı ve hüzün bir yıldız kadar uzak, mutluluk gözbebeğin kadar yakın olsun. Umutların gerçek, gerçeklerin mutluluk, mutlulukların sonsuz olsun... * Önce düştüğümde kalkmayı, sonra aleve dokunduğumda acıyı, sevmeyi öğrendim, sevilmeyi her şeyi öğrendim de yalnız seni unutmayı öğrenemedim! *Bana kalsa gökyüzündeki tüm yıldızlar yerine bütün insanlara .Senin gözlerinde ışlıdayan bir çift yıldızı gönderirdim. *Gençliğine güvenip erken derken belki elveda bile diyemezsin giderken. *Bulutlara yükledim hasretimi, rüzgarlarla yolladım sevgimi, yağmurlar yağdırdım gözyaşlarımla küçük melekler gönderdim seni öpmeye! Geldiler mi? *Eğer gökyüzü bir parça kağıt, deniz bir şişe mürekkep olsaydı yine de sana olan duygularımı yazmaya yetmezdi. Seni o kadar çok seviyorum ki... *Ağzımdan çıkacak söz olsan konuşmam, gözümden akacak yaş olsan ağlamam, kalbime hapsettim seni hiçbir yere bırakmam! *Güneşin doğduğu da bir gerçek battığı da... Kalbimin attığı da bir gerçek, günün bittiği de... Ne çıkar tüm gerçekleri saysak tek tek. Seni seviyorum, işte o en büyük gerçek... *Yardım etmek mi istiyorsun? O zaman dinle yaşama sevinci getir bana çokça olsun çabuk tükenmeyenlerinden. İhtiyacım var bu ara unutmak üzereyim mutluluğu, unuttum sıcak bir çayın tadını, esen rüzgarın serinliğini, hadi durma öyle hatıralarımı canlandır, iyi olanları? *Ağırdır sevmelerim her yürek taşıyamaz, büyüktür umutlarım her omuz kaldıramaz, her şey olur da şu kalbim, bir tek sensiz olamaz. Mürekkepten denizler, kağıttan gemiler yaptım. Sonra ismini her yere yazdım. İsmini yazınca seni sevdiğimi sandın, ben seni sevmedim sana taptım!.. *Eğer seni nasıl ve ne kadar sevdiğimi öğrenmek istiyorsan bana yeni bir dil bulmalısın çünkü sana olan sevgimi anlatmak için kelimeler bulamıyorum. Ama bir şeyi bil ki seni çok seviyorum? *Kuyruklu yıldızlar vardır, dünyaya yetmiş yılda bir gelirler. İnsanlar onu hayatı boyunca belki bir kez görürler. Ben o yıldızı gördüm, o da sensin birtanem? *Sana bahçeden gül değil güneşten atom koparıp getirmek istiyorum ama kalbim gibi ellerin de yanar diye korkuyorum. *Karanlık gecede önemli değildir yıldızları görmek. Gündüzleri yıldızları görmek marifet, aşık olmak önemli değil, bir ömür boyu sevebilmek marifet *HaYaTTa iKi KiŞi TaNıDıM..BiRiSi RüYaLaR KaDaR uZaK SeN..DiĞeRi SevGiLiLeR KaDaR YaKıN BeN..HaYaTTa iKi KiŞi TaNıDıM..BiRiSi aSLa BeNiM oLMaYaCaK SeN..DiĞeRi SeNDeN BaŞKaSı oLMaYaCaK SeN.. *İçimdeki duygu beni öldürecek Bekledim bekliyorum ne zaman dönecek Şimdi sen gidiyorsun ya Beni kim sevecek hadi sen kıydın da ben kıyabilirmiyim *Ben asla ağlamam deyip her gece yatağa yattığında aklına o gelip gözünden iki damla yaş süzülüyorsa eğer utançla işte o zaman aşıksın demektir.. *Aşk kaçmaktan çok kovalamak, görmekten çok özlemek, gitmekten çok beklemek, dokunmaktan çok düşünmektir.Ve aşk öyledirki nerde imkansız varsa onu seçer. *Kilometrelerce uzaklıklara gizlenmiş olsada dostluğumuz aynı gökyüzünü paylaştığımız sürece dostuz! *Uzaklıklar Küçük Sevgileri Yok Eder, Büyükleri Yüceltir. Tıpkı Rüzgarın Mumu Söndürüp Ateşi Yükselttiği Gibi. *Allahım beni öyle bir sonbahar ayazı öldür ki , sevdiğim mezarıma koyacak tek bir gül bile bulamazsın... *Ağırdır sevmelerim her yürek taşıyamaz, büyüktür umutlarım her omuz kaldıramaz, her şey olur da şu kalbim, bir tek sensiz olamaz. *Ne seni unutturacak kadar zaman geçecek ne de geçen zaman seni unutturmaya yetecek bırakıp gitsende unuturum sanma zaman alışmayı öğretir unutmayı asla. *Sevmiyorum şu saatin sesini,akmasın dursun zaman.herşeyin bir öncesi ve sonrası vardır derler ya YALAN. senden önce vardım belki ama aşkım senden sonra olmayacağım inan. *Birgün bana soracaksın,beni mi yoksa hayatı mı daha çok seviyorsun diye. hayatı diyeceğim, küsüp gideceksin ama hiçbir zaman bilmeyeceksin ki benim hayatım sensin. *Sen benim incimdin. parıldayan masum güzelliğinle seni sarp kayalıklardan tırnaklarımla kazıdığım bir istiridyede bulmuştum. ve bir daha kaybetmiyeyim diye kalbimin derinliklerine gömdüm. *Bir yağmur damlası seni seviyorum anlamı taşısaydı ve sen bana seni ne kadar sevdiğimi soracak olsaydın, inan ki birtanem her gün yağmur yağardı. * Uykudan uyanınca insanı uyandığına pişman eden, geri dönmek isteyip de dönemeyince çaresizlikten delirten, hayatta bir defa görülebilen harika bir rüyasın!.. *Seni denizdeki canlılara anlattım. benim canım sevgilim balıkları bile ağlattın *Değer verdiğin insan sana değer vermiyorsa bırak kendi değeriyle kalsın *Beklemesini bilenin herşey ayağına gelir. *Dağlar önümde eğilirken kayalara yalvarmam *BiR iNsAn öLüNcE uNuTuLmAz uNuTuLuNcA öLüR *Asla birilerinin umudunu kırma, belkide sahip oldukları tek şey odur. *Belki dünya için önemli olmayabilirsin ama, biri için dünyalar kadar önemlisin *Hepsi gidici sen kalıcı, hepsi anlık sen hayat boyu, hepsi çocukça sen gerçekçe, hepsi öylesine sen öLeSiYe... *Bazen anlatmak zor geldi korktum, bazen cesurdum sen yoktun, ve artık bir karar aldım söylüyorum. SENİ ÇOK AMA ÇOK SEVİYORUM *Düşünüyorum da düşüncelerin en güzeli senin beni düşünüp düşünmediğini düşünürken, düşünüyor olmanı düşünmek galiba *Bugünü yaşıyorsam yarının seni bana getireceğine inandığım içindir.... *Hayatı gözyaşlarınla ödüllendireceğine gülücüklerinle cezalandır.... *Bir çerçeve astım odama içi boş önemi yok, neden diye sorma neye baksam seni görüyorum nasıl olsa.. *Aşkına döksem gözyaşlarımı, elinle bir defa silecek misin? Şu kalbimi sana versem, bir gün gelecek sevecek misin? *Kızlar sevgiyi kalplerine,erkekler ise ceplerine koyar! benim ceplerim dolu sevgini bomboş olan kalbime yazıyorum *Seviyorum seviyorum haykırarak söylüyorum kimselerden korkmuyorum ölümüne seviyorum birgün bana soracaksın ben mi dünya mı diye ?. Ben dünya diyeceğim ve sen küsüp gideceksin ama bilmeyeceksinki benim bütün dünyam SENSİN! *Seni ben değil gözlerim seçti, onlar sevdi onlar beğendi, banane gidersen OnLaR AğLaSıN !!! *Çiçekler bahçesinde geçsede ömrüm senin üstüne gül koklamam gülüm seni koklamak olsada ölüm sen buna degersin be gülüm *Gözlerin dalarSa bilki düşündüm seni, kulağın çınlarsa biLki aNdım seni, gece uyanırsan biLki resMini öptüm, gözLerinden yaş damLarsa biLki senSiz öLdüm... *İdam sehpasındaki bir mahkumun yaşamayı ne kadar çok seviyorsa bende seni o kadar çok seviyorum *Her yarında bir umut, her umutta bir özlem, her özlemde bir sevgi, her sevgide bir tek sen varsın *Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguyu paylaşanlar anlaşabilir. *Bir deniz düşün susuz, bir insan düşün mutsuz, bir gece düşün uykusuz, bir bahar düşün çiceksiz, birde beni düşün sensiz. *Dal rüzgarı affetse bile, dal kırılmış bir kere. *Aylar geçsede, yıllar geçsede, bir ömür böyle gitsede BeN sEnİ uNuTaMaM *Yedi ayrı iklimden yedi çesit arı getirseler yedi çesit arı yedi ayrı çiçeği dolaşsa yedi ayrı çiçekten bal yapsa senin kadar tatlı olamaz... *Ne zaman dağlar sahili, mehtap geceyi dünya dönmeyi unutursa, bende seni o zaman unutacağım... *Yüreğime bir türlü o gitti diyemiyorum. *Ben senin beni sevme ihtimalini sevdim. *Seni senle yaşamak varken seni sensiz yaşamak gücüme gidiyo. *Eğer birgün sevdiğin olursa onu kalbine göm. *Hayat bir oyunsa bende yönetmenim, istediğime rol istediğime yol veririm *Aklım unut diyor ama kalbim sonsuza kadar seninim diyor *Seni sevmek günahsa ben günahların en büyüğünü işledim *Sevmek kadar sevilmekte bir acının yara bandıdır. *Bütün aşklar okyanusa benzer, görmesende sonunun olduğunu bilirsin. *Beni ben yapan üç şey vardır SEN SEN SEN *Seni sevmek yanlış ise doğruyu istemiyorum *Ben güzele güzel demem güzel benim oldukça *Aşk kum saati gibidir, kalp doldukça beyin boşalır *Seni günde 1 kez düşnüyorum oda 24 saatimi alıyor *Dokuz kere sev onuncu olayım, gerçekten sev SoNuNcU oLaYıM *Gökyüzü güneş olsa sensiz karanlıktayım *Acı çekmek özgürlükse özgürüz ikimizde *Silemiyorsan karalayacaksın. *Gülerek kaybettiklerini ağlayarak kazanamazsın. *Herkesin havasını attığı yerde benim rüzgarım eser. *Tesadüften doğduk mecburen yaşıyoruz *Kimine Göre Kralım Kimine Göre Yalanım Herkes Rahat Olsun Ben Adamına Göre ADAMIM *Sevmeyi bilmiyorsan taşıma o yüreği *Yaşamak buysa üstü kalsın *Sen güllere özenme güller sana özensin, üzme tatlı canını sen güllerdende güzelsin, sevgi kadar masum sevilecek kadar ÖZELSİN *Her kalp kendi şarkısını söyler *Güven ruh gibidir, çıktığı yere birdaha geri dönmez. *Artık ne farkeder birgün çıkıp gelsende, yıldızları indirip yoluma gül döksende benim için öldün *Sevgilim değil ama sevdiğimdin... Artık şimdi nefretim bile değilsin *Gelme bana canın sağolsun, dönme bana yolun açık olsun, ben şimdi başka KaLpLeRdEyİm *Silgin çabuk bitiyorsa hataların çok demektir *Zaman sevgini büyüklüğünü anlatır *Seni seviyorum diyen dillere değil senin için ağlayan gözlere inan *Sen benim içimde kalan nefes, anlatamadığım duygularımsın *Deniz, kumlardaki izleri siler ama hiç birşey kalbimdeki sevgini silemez. *İNSANLAR TANIDIM YILDIZLAR GİBİYDİLER, HEPSİ GÖKTEYDİ AMA BEN SENİ GÜNEŞİM SEÇTİM VE BİR GÜNEŞ İÇİN BİN YILDIZDAN VAZGEÇTİM. *HüZüNLeRi KaRLaRa YaZdıM, GüNeŞ ÇıKıNcA eRiSiN DiYe *Bırakıp gittin beni...Seni unuttum sanma, zaman alışmayı öğretti belki ama unutmayı asla... *Sana gelemediğim gün bilki öldüğüm gündür. *Sevgimi yazmaya dağ aradım, sevgimden büyük dağ bulamadım. *GözLeR KaLbiN AyNaSıDıR. ~ *Eğer bir gün grurunu yenip, bana geri dönmek istersen sakın dönme, çünkü senin grurunun bittiği yerde benim grurum başlar *Buralarada senden çok, bir görsen anlarsın...Oralarda benden yok bir düşünsen anlarsın.!! *YaRıNLaR HeP GüZeL oLaCaK DeRLeR, oYsA BuGüNLeRdE DüNLeRiN YaRıNı DeĞiL mi ? *Ayrılık küçük sevgileri öldürür ama büyük sevgileri güçlendirir. *KaLBiMdE aRaMa EsKi YeRiNi, SeN GöZüMdEn AkAn SeLe KaRıŞTıN. *Gidenler yokluklarıyla değil, giderken söyleyemedikleri sözler yüzünden hüzün verirler *Sen seni seveni görmeyecek kadar körsen, oda sana sevgisini söylemeyecek kadar gururludur. *Söz ağızdan bir kere çıkar. *Ne kadar detaylı planlarsan, kader sana o kadar sert vurur. *Güneşe bakarsan gölgeleri göremezsin. *Mutluluk paylaşılmak için yaratılmıştır *Sevginin gücünü asla küçümseme... *Yaşam geriye bakarak anlaşılır, ileriye bakarak yaşanır *BeNi SaTaNı BeN BeLeŞe VeRiRiM *Gidene yol yakışır *Yokluğunda özlemem gerekirken, varlığında hasret bıraktın *Rüzgar ne kadar sert essede kayadan aLacağı sadece tozdur. *Hayat asLa sahneLenemeyecek bir oyunun sonsuz tekrarından ibarettir... *Her daLa konupta dönmek oLmuyor *NeHiRLeR bAnA aKaRkEn, BiR dAmLaYLa UğRaŞaMaM *Sen koca bir hiç oldun bünyemde, ettiğin tek cümle ile... *Geçici heves değil, hak edene nefes olurum *Kelimelerin gücünü bilmiyorsan insanların kuvvetini asla tahmin bile edemezsin *Hayatı seviyorsanız, zamanınızı boşa geçirmeyin. Çünkü zaman hayatın ta kendisidir *HiÇbiR iNsAn AğLaMaYa DeĞmEz ÇüNkü DeĞeN iNsAn AğLaTmAz *BiRGüN GuRuRuNu YeNiP BaNa GeRi DöNmEK İsTeRsEn SaKıN DöNmE, ÇüNkÜ SeNiN GuRuRuNuN BiTTiĞi YeRDe BeNiM NeFReTiM BAşLAr *Her deniz bir martı, her rüya bir uyku, her nota bir şarkı, her ağaç bir kök bulurda ben başka bir sen bulamam. *Sen sevdiğimsin hiç bir zaman unutamam sen hayatımda öyle bir noktasın ki asla nokta koyamam *Unut dediler unuttum ama seni değil unut diyenleri *GüLü ÖyLeSiNe SeVMeLiSiNki SoRaNLaRa DiKeNi YoK DiYeBiLmELiSiN *Bataryası zayıf rüyalarımıza şebeke hatası nedeniyle 1 süre ulaşılamadı. Şimdi full çeken hattımla seninleyim. *CEZA : BeNi DeViRmEk ÇoK KoLaYsA TaRiHiNdEn aDıMı SiL *Sen gittin ben bittim *Sensizde düşermiş takvimden günler *Love is nothing *Yalan ne kadar hızlı olursa olsun gerçek onu yakalayıp mutlaka geçer... *Kaybedebileceğim hiç bişey yokken kendimi kaybettim *BıRaKıP GiTTiĞiN KaLBiNsE eLBeT BiяGüN GeRi DöNeCeKSiN... *Alıp kırsalar kalemimi, kanımla yazarım sevdiğimi *Sensizliği gökteki yıldızlara yazmak isterdim sabah olunca kaybolsun diye *Bir gül olmak isterdim, dalımdan koptuğum an yalnız senin için kopayım ve yalnız senin avuçlarında solayım diye * Yüreğin öyle güzelki incitmelerine izin werme, ne dostluğunu yitir nede sıcaklığını, tek korkun unutulma olsun seni unutanada yazıklar olsun *Gittin ama bitmedin *Seni sewiyorum diyen dillere değil senin için ağlayan gözlere inan *GiT...AmA BiяGüN AkLıNa GeLeCeĞiM *Aşk, gözlerden akan yaştır. Maksat bir sevgi uğruna ölmek değil uğrunda ölünecek bir sevgi bulmaktır. *Aşk ve arkadaşlık bir gün yolda karsılaşırlar. Aşk kendinden emin bir şekilde sorar: ben senden daha candan ve daha yakınım sen niye varsın ki bu dünyada? Arkadaşlık cevap verir: sen gittikten sonra arkanda bıraktığın gözyaşlarını silmek için… *HeRkEs AяKaDaŞıM oLuR aMa HeRkEs DosTuM oLaMaZ, BeNiM DosTuM oLmAkTa ÖyLe KoLaY oLaMaZ *Dost vurulunca değil unutulunca kahrından ölürmüş biz dostlarımızı kır çiçekleri gibi avucumuzda değil kurşun yarası gibi yüreğimizde taşırız *Unut beni demişsin, hiç düşündünmü sen hatırlanmaya değermisin *Yüreğinde öyle bir umut taşı ki onu senden kimse alamasın, gözlerin hep gülsün mutluluğu sende arasınlar, ama yüreğini öyle bir saklaki gerçekten hakeden bulsun.....(( ............ Mem nelere gark olmadı Zin’in ateşi için Ferhat dağlar delmedi mi Şirin'in düşü için Kusur ise her saniye her yerde seni anmak Mecnun az mı yemin etti Leyla’nın başı için Sesi yorgun gözlerinden uykusuzluk seçilir Görkeminin zerresinden Ağrı Dağı küçülür Gecelerin kollarında leblerinin bal suyu Aydan dökülürcesine kana kana içilir Uykularından kopardım hoş geldin mihmanımsın Artık geri dönüşü yok ahımsın eyvahımsın Elâlem ne derse desin hiç umurumda değil Akıbetine razıyım sevabım günahımsın Sana yine sana yandım Nesimî'de dün gece Gözlerinle yüzüleyim bend olayım Hallac'a Öyle hüküm buyurmuşlar tanrılar divanında Ha ben sana yollanmışım ha Muhammed mi'raca Cümle cihan güzelleri yüzlerine ben örsün Gözlerin balyozu oldu içerimdeki örsün Ruhumdaki fırtınalar Merih'i usandırdı Nuh'a haber eyleyin de gelsin de tufan görsün Yokluğuna dayanamam ahım arşı boyladı Gölgeni Nil'de görmüşler piramitler söyledi Hele bir bak şu sevdaya kimler yanmış ben gibi Dediği üzre Yunus'un "gör beni aşk neyledi" Son duraklarda beklerdim sonun olsaydı senin Neler verilmez ki yerim yanın olsaydı senin Çıkar kınından ne olur kirpiklerinle bile Çal sineme gözlerini aşkına şah Hüseyn'in Harikalardan biriymiş diyorlar Çin seddine Seni görmeden hükmetmek kimin düşmüş haddine Ulu divana baş vurdum dönsün diye Bağdat’tan Ol sebepten ahvalimi arz ettim Bedreddin'e Gamzelerini görseler bülbüller de lâl olur Aşklar ülkesi sarsılır korkunç ihtilâl olur Beklenmedik bir zamanda ölür isem sebebi Beni eritip bitiren sevda-i iclâl olur Kahreden ateş bilinem yananı sen olsaydın Nal olurdum aşk atına bineni sen olsaydın Deseler ki şu kadehte ağu var içen ölür Bir solukta bitirirdim sunanı sen olsaydın Belki de hatırlanırım ararsın şimdi nerde İzim deryada damladır köyüm Hatçepınar'da Bizim köyün kıyısında Dilav suyuna uğra Hangi çobanın kavalı ağlıyorsa ben orda Tanrılar yaratan Zerdüşt serdarıdır aslımın Mazdek Hürrem nişanıdır inancımın neslimin Dersimli Seyyid Rıza’ya ağır selamları var Himmeti var gayreti var Horasanlı Müslim'in Seni tanrılara sunam keremetin görünsün Nazar eden köryılandan beter olsun sürünsün Dağlar naz yapmaya aday insafını bağışla Bağışla ki gözlerinde eşkıyalar barınsın Söyler misin anlar mısın ah çekerin suçu ne Bulutlardan damlar gibi düştüm girdap içine Ay bulandı güneş kustu yıldızlar beklemede Artık yolla gözlerini yolla Çin-u Maçin'e Titanik'ten son sesleri alizeler getirdi Son seslerin son demini balinalar bitirdi Her yerde terör estiren sabıkalı gözlerin Bermuda’yı kamçılayıp Atlantis’i batırdı Toprak sudan bülbül gülden dost dosttan bulur deva Dârâ'dan çok önce seni ağırlamış Ninova Benim ömrüm yanan roma senin gözlerin Neron Örste demir dövmededir şimdi Demirci Kawa Melekler ipekyolu'nda aryaları gözledi Yeri göğe ayı güne seni bana sözledi Ilık bir güz akşamıydı yine senin yüzünden Koçero Harran’a doğru atını mahmuzladı Kirpiklerin yeni değmiş kaşların firik başak Ay ışığı az geliyor hadi gözlerini yak Fesatların hasetlerin eli kına görmesin Terk-i canan eylemeden Şahmeran'a danışak Keşke gelmez olaydı böyle bir hâl başıma Temaşaya meraklılar toplandı el başıma Herkesin dilinde şarkı elinde yarin eli Artık yine sensiz artık yalnızım kul başıma En yorulmaz yolcusuyum müptelası bu yolun Ben zamanla boğuşayım sen seyreyle sen salın Kor alevler buz kesilir gördüklerinde beni Bir sensizlik yakar bir de hasreti İstanbul’un Sen ey gönüller sahibi ey yüzleri gök zemin Ey deryalar şahanesi sen ey gözleri kimin Düzgün Baba hatırına Munzurlar'a mihman ol Mihman ol da güneşlensin yaylaları Dersim'in Gözlerinin dokunduğu her mekân memleketim Bakıver de uzamasın gurbetim esaretim Ahmed Arif hasretinden prangalar eskitmiş Beni böyle eskitense prangalı hasretim Umutların menzilinden uzaklara atılmış İki cihan mucizesi ilâhlara katılmış En amansız gecelerde aynalar yine suskun Perçemi yüzünü gizler sanırsın ay tutulmuş İmanım varsa kaşların, kirpiklerinse dinim Muhammed Kâbe'ye döner, benimse sensin yönüm Musa meşhur asasıyla, çarmıhı ile İsa Bütün hepsi senin olsun, senin gözlerin benim Senin yüzdüğün sularda ayrılık ölümü yur En son yolcun ben olayım bekle biraz gitme dur Beni İstanbul’a götür ya da İstanbul getir Dokununca Nazım’ın ellerini yakan vapur Gördüklerin sensizliğin dayanılmaz göçüdür Sıla gurbet gurbet sıla birbirinin içidir Ne aradın ne de sordun ben nerede neylerim Kara Fatma Kara Yılan senden şikayetçidir Bilirsin ki sevenlerin ayrılığı kâbustur Tahir'i Zühre’ye bahşet zemmedenleri sustur Sen istesen Sina Çölü bin çeşit çiçek açar Suya sudan köprü kurmak yalnız sana mahsustur Bazen kırmızı karanfil zakkum mereti bazen Sevmeyenleri şad edip sevenlerini üzen Ağlayanın güleninden misli misli fazladır "İşte gidiyorum çeşm-i siyahım" diyen ozan Bahçıvanlar kır bayırda boz kevene gül aşlar Ol sebepten didelerden eksilmez kanlı yaşlar Sana yanar sana susar sana acıkır sana Ehl-i Haklar, Kakailer ve mağrur Kızılbaşlar Meri keklik Binboğa'dan Çukurova’yı süzer Yörüklere konuk olur yaylalarını gezer Al'Osman'a diklenenler Göv Osman'a kul oldu Avşar ellerinin hali Dadaloğlu'nu üzer Sana sevdalıdır diye Pir Sultan asılırken Kadılar bayram ettiler Hızır’a susulurken Bilcümle taş kesildiler sözde Itır sevenler Kirli sarı bir bıçakla Nergisler kesilirken Senin rengin tüm renklerin şahı padişahıdır Senin ahın tüm ahların kahredici ahıdır Yıllar gün misali geçti asırlar ay misali Herkes kendi âleminde bu neyin eyvahıdır Yüreğim atom yüklenir sesini duyduğum an Dört kitap çaresiz kalır el-aman aman aman Başka biri yapar mıydı Eyyub'a sabır verdim Ay kendini kuşatıp da gece sustuğu zaman Arzu'yu Kamber'e yolla bayram seyran etsinler On emiri on bir eyleyip Tur'da semah tutsunlar Lûtfeyle de Eshab-ı Kehf açsın kapılarını Yediler'e yoldaş olup yedi asır yatsınlar Güzelliklerin mimari cennetlerin ustası Misk-ü amberli cemlerin vazgeçilmez bestesi Dört kapı kırk makam mağdur mecbur olsa da sana En çok Zerdüşt yanar bir de Zerdüşt'ün avestası Tay Dağı'ndan Kafdağı'na bakışların gerilmiş Nazlarını çekemiyor arap atlar yorulmuş Yol bilenler hâl bilenler sırrın sual etmişler Nesimî Hallac-ı Mansur Şah Hatayi darılmış Gel de dal tomura dursun daha uzansın elim Eski dostu yarenleri gel de çağırsın dilim Bir "he" desen ben Sırat'ı tez geçerim kıratla Köroğlu tek vekilimdir Kiziroğlu kefilim Ay ışığı bilâdestur rüyalarıma dalar Kuşkularımı bağlamış uykularımı yolar Daha kuşlar uçamazken nergisler açamazken Bir sen vardın gülümseyen bir sen bir de inkalar Gözlerinden uzak olmak inan beni bitirir Gider de gelmez bilirim yıllarımı götürür Bir sonbahar yaprağı ol dalı ver kuşun çekme Kızılırmak incitmeden seni bana getirir Ağuları yıllandırıp içirdin yudum yudum Ahvalimi anlar diye Baba Üryan’a dedim Karıncayı gözlerinin karasından vuran ben Çok saldırdım ruhumdaki seni öldüremedim Yerim yurdum meçhul oldu neredeyim şaşmışım Kafdağını turnaların kanadında aşmışım Kanlılar kandan vazgeçer üçler beşler aşkına Sen de bir gün Maraş’tan geç ocağına düşmüşüm Bana gözlerini gönder sakın ha olmaz deme Kime yanam dertlerimi yalnızlığımı kime Bir başıma kâbuslarla boğuşurken ansızın Hayallerin şeref verdi dün akşam viraneme Hicran son arifesinde yolculuk var makbere Siyabend'i öldürdüler Xece ölmek üzere Ab-ı hayat çeşmesidir leblerin esirgeme Ne o tanrıya minnet et ne de dal tevekküre Bulutlar yağmur yorgunu ufuklar ateş yüklü Bir damla ateşte derdim senisizliklerim saklı Yedi kıtaya dağılıp elleri boş döndüler Huma kuşu intizarda turnalar ağlamaklı Sana sunulmaya hazır gökkuşağı destimde Emrine amade olmak hayran olmak kastımda Gözden ırak alemlerde yitik insanlar gibi Ha ülkeler zaptedilmiş ha gözlerin üstümde Hal bilmeze yoldaş olmak yola zulüm değil mi Cevreyleyip gönül kırmak dile zulüm değil mi Ömründe bir defa bile gül koklamamışların Bahçıvana saldırması güle zulüm değil mi Mevsimlerin prensidir güzleri Akdeniz'in Aşikârdır huzurunda gizleri Akdeniz'in Damıtılıp Lût Gölü'ne bağışlansa suları Leblerinde denizleşir buzları Akdeniz'in Şarkılarını dokudum senle geçen her anın Sebebi katili olma yorgun yaralı canın Sen de anlamazsan beni sen de gider gelmezsen Şikayet ederim seni Şah'ına Pir Sultan’ın Sürmeleri yel götürür gözlerine güneş çek Yağmur yanak rengin yağsın bulutlara kına ek Lübnan yeniden kurulur yine şenlenir Beyrut Ama senin gözlerinin savaşı bitmeyecek Yeter çektiklerim yeter benden beter olası Yusuf'u kahretmedi mi Züleyha'nın çilesi Yüzün suyu hürmetine binboğalariçer Ol diyarda vekilimdir Diyarbakır Kalesi Karda kan damlası rengi yüreklerde ölmezin Ne hükmü var ne kıymeti gidip geri gelmezin Dost Fuzulî mest Fuzulî mayaları anlatmış Sızıları Zap Suyu'nda Siverekli Yılmaz’ın Bana renklerini uzat uzat ellerimi tut Tut ki gönüller şenlensin tut ki yeşersin umut Kervanlar yollara düştü Şam'dan Darüsselam'dan Doğuver de incinmesin mahcup olmasın Nemrut Sırrın dirheminde tutsak arzuların ağlaşır Bıçkın kaçak hislerinde gece-gündüz bağlaşır Bir elinde Van Gölü var bir elinde Urmiye Damlasını sürgün etsen nurhaklarda çağlaşır Duyar mısın İnce Memet Toroslardan seslenir İki canlı Hatçesiyle doruklara yaslanır En onulmaz en insafsız en çaresiz ağrılar Gözlerinin feri değse iflah olur uslanır Senin olmadığın yerde benim yokluğum başlar Hayallerim yola düştü arandı dağlar taşlar Hayyam çorak yüreğime bir kaç damla dem serpti Periler Cudi Dağı'nda izine rastlamışlar Sen pervasız çığlıklar at ben kahrolam ben üzgün Sen kırklarda demlenedur ben beklemekten bezgin Deryaların kucağında cem tutar semazenler Düşlerim dağlar başında düşlerim dolu dizgin Seni Dicle beni Fırat resmetmiş güneş ya rab Güneşin vekili aya yıldızlar olmuş turab Bizleri merak edenler aydan izin alsınlar Bir başkadır yıldızlardan görülse Şattü'l-arab Yağmur yüklü bulutlardan ruhunu koklayışım Çağları tedirgin etmiş ömrünü saklayışım Eyyub'un sabrı tükendi tükenmiyor nedense Ne senin gelmeyişlerin ne benim bekleyişim Gözlerinin damlasıyla çölde gül yetiştirdim Sam yelleri yenik düştü sesinle çatıştırdım Gölgenin düştüğü yerden bir avuç sönmüş külü Serptim derin uykularda Kerem'i tutuşturdum Dilek ağacına gittim sesini bağlamışsın Islaktı dallar yapraklar hıçkırıp ağlamışsın Karac'oğlan hayıflanır Hayyam duysa gücenir Bulanık göl sularını şaraba yeğlemişsin Düştüm dipsiz kuyuların en zifiri yerine Sarkıt gözlerini durma muhtaç oldum nârına Semiramis haber salmış zümrüd'ü-anka ile Davetliymişiz Babil'in asma bahçelerine Sesi mavi rengi esmer bu diyarda sazların Geceleri parlamaktır töresi yıldızların Dağlar uykulara daldı okyanuslar uykuda Beni sabahlara boğan senin deli gözlerin Teninin saçtığı nurdan güneş bile utanır Söyle seni benden başka daha iyi kim tanır Sevdalıların tarihi ıstıraba büründü Seni arzular kıskanır seni Aslı kıskanır Yanarım ah çeker gibi çekerim nazlarını Canını canıma değdir tutuştur közlerini Bir bilsen bir bilebilsen hallerim pemperişan Merhem ol yarelerime gizleme yüzlerini Düşlerimle savaşarak gün be gün yordum seni Hayallerimle kuşatıp ruhuma kordum seni Dediler ki aradığın şaraba yoldaş oldu Yanıbaşımda bekleyen Hayyam'a sordum seni Daha mecalim kalmadı bitti bu son çağrı gel Gel ki yokluğun tükensin tükensin bu ağrı gel Köroğlu'dan kıratını istesen sana verir Seni Nemrut'a beklerim her sabaha doğru gel Aşıkların sırdaşıdır Dicle gizemli akar Siti muradına erdi Botan seyrana çıkar Kör olası kinli beko keyfinden dört köşedir Mem Zin'i Zin Mem'i yakar tacdin evini yakar Serbest geceleri giyin korkularını sıyır Yudumla ki mest olasın şarabı sudan ayır Çöl su ister lâl dil ister gözlerini isterem Vermeyenin iki yüzü ben garibanı doyur Haramiler cirit atar kaynağında bu nehrin Dudaklarını savur ki hükmü kırılsın zehrin Bir bakışın bir taburdur gönder ordularını Sana mecburiyeti var yedi tepeli şehrin Kudretinden sual olmaz can verir can alırsın Ya ömrü saadetim ya da Azrailim olursun Mecnun'un yerine sordum dediler Allah bilir Ben nerede ne olurum onu da sen bilirsin Bir yanımda yarasalar işitir ağıtları Halepçeli bir çocuğa taşıtır ağıtları Küllerim Ağrı'da çığdır tüterim çığlık çığlık Sivas'ta tutuşan ateş kuşatır ağıtları Gözlerinin beşiğinde rüyalarım sallanır Zehri kana zerk etseler damarında ballanır Gılgamış küçük asyanın sensiz fotoğrafıdır Yaşar Kemal'in dilinde Anadolu dillenir Ben dostumu hak bilirim hakkı bilir dost beni Tanrıların sofrasına çağırır bir dest beni Nesimî'nin derisinden sızan şarabı tattım Damlasına dilim sürdüm bir hoş etti mest beni Hallac olup taşlandılar hak ruhunu tadanlar Zal'ın elinden savruldular riyakârlar nadanlar Aşkı şehvete boğduran ummi nebi misali Zul'm ile serdar oldular nefse biat edenler Hakkı sırda sır olanın sor kendisi necidir Aklı mahrum ruhu kanlı her kelâmı acıdır Baba Üryan yana yana der ki aman uzak dur Gönül gözü görmeyenin Allah'ı kıyıcıdır Saçlarından dökülüyor yıldız yıldız sırmalar Düştüğü yeri yakar da sırlarımı tırmalar Kör karanlık bir gecede cürm-ü meşhut dediler Gözlerinde saklanıyor beni ele vermeler Gözlerinde gözlerinde en çılgın uçurumlar Atmacalar yuvalanmış bıldırcınları kovalar Kâbil Hâbil'e yapmadı senin yaptıklarını Duy feryad-ı isyanımı duy artık havar havar Beni sensizliğe sürme uzaklara bakamam Girdaplarda boğulurum boğulurum çıkamam Nice sefil ihanetin ceremesini çektim Öldürseler gözlerimi gözlerinden çekemem Yaslı doruklardan güler sağlarımıza kaçak Bir tılsımlı anahtardır bağlarımızda kaçak Tiksinirim siliklikten mıntıkama uğrama Bize kaçaklık yakışır dağlarımıza kaçak Gel de bülbüller kıskansın gel de güller serpilsin Gel de ahrimanlar yansın gel de allar serpilsin Istıraplar diyarını baykuşlara hibeT ETSİN ............
SeN öZeLsiN!!!
Kendimi ne zaman iŞe yaramaz ve aciz hissetsem, ayni duygulari hissettigim
bir anda, eski bir dostun uzun zaman önce söyledikleri gelir aklima. Yüzümü
kocaman bir gülümseme sarar.
Bana "Kendini her aciz ve ise yaramaz hissettiginde, parmaginin ucuna bak"
demisti.
O sira o kadar üzgün ve duygularimin içinde o denli kaybolmustum ki, kendi
sesimi bile taniyamaz bir halde çok kisik bir ses tonu ile "Neden,"demistim.
"Çünkü o parmak izlerinden bu yeryüzünde baska hiç kimsede yok" demis ve
eklemisti, "Sen özelsin. Inanmazsan parmaklarinin ucuna bak."
Birden sanki dirilmistim. Evet, ben özeldim.
Herkes aslinda özeldir. Ama beni o günden sonra digerlerinden ayiran tek
ayirt edici özelligim kendimin özel oldugumun farkinda olmamdi.
Hala karamsarliga düstügümde, bazen umutsuzluklarla bogustugumda o dostumu hatirlar ve parmagimin ucuna, yüzümde büyük bir gülümseme ile bakar ve kendi
kendime "Sen özelsin. Bunlarin hepsini atlatirsin." derim.
Yine ayni dostum bir karar asamasinda oldugum bir gün bana "Önce ne
istedigini iyi belirle" demisti ve eklemisti, "Sonra o istedigine ulasmak
için ne gerekiyorsa yap!"
Sonra da elini tam üç kez gözlerimin önünde çirpmis ve bana "Ne oldu simdi?"
diye sormustu.
Ben de anlamsiz bakislar ile yanit vermistim. "Ne oldu?"
"Üç saniye hayatindan uçtu gitti ve hiçbir sey o üç saniyeyi geri getiremez"
demisti... Ve eklemisti
"Hayati, istediklerine ulasmak için harca, bir gün arkana dönüp baktiginda
uçup giden o saniyelerin bombos bir ömür haline geldigini görmek
istemiyorsan tabii!"
Farkindasiniz degil mi? Hayatlarimiz saniye, dakika, saat dilimlerine
bölünmüs, akip gidiyor. Ve biz akan bir saliseyi bile geri dönüp tekrar
yasayamiyoruz. Onlari geri getiremiyoruz. Aynaya baktigimizda her gün yeni
bir beyaz saç telini ve yüzümüzde acimasizca akip giden dakikalarin izini,
birer kirisiklik olarak seyrediyoruz.
Peki biz hayattan ne bekliyoruz? Beklentilerimiz için varimiz yogumuz ile
savasiyor muyuz zaman denen acimasiz düsmanla? Oysa parmaklarinizin ucuna bakin bir kez.
sonra da parmaklarinizi üç kez siklatin. Orada gördügünüz parmak izleri
sizden baska kimsede yok ve parmaklarinizin ucundan çikan o ses hayatinizin
bombos geçmis üç saniyesi oldu, geçti gitti iste...
Siz özelsiniz, siz yeryüzünde teksiniz... O zaman hayattan beklediklerimiz
de bize layik olmali, özel olmali, ulasilmasi için savasa deger olmali.
Zaman denen canavar galip gelmeden, biz hayattan beklentilerimize
ulasmaliyiz ki, geçip giden zamana ragmen, geriye dönüp baktigimizda kucak
dolusu mutluluk ve beklentilere ulasmanin hazzi ile zaman zaman yüzümüzde
kocaman bir gülümse ile nanik yapabilelim...
Ellerinizi üç kez çirpin, hayattan üç saniyeniz silinip gitti iste...
Bugün özel bir insan olan kendiniz için ne yaptiniz? Beklentileriniz için
bir ugras, savas verdiniz mi? Yoksa zamanin sizi yenmesine seyirci mi
kaldiniz? Mesela özel eski bir dostu aradiniz mi bugün?
Bu kisa ama çok anlamli hayat derslerini veren dostumu kaç zamandir
aramadigimi düsündüm tüm bunlari yazarken... Yerimden kalktim, Internet'ten
çiktim ve telefon ile o dostumu aradim.
Çok mutlu oldu...
"Ne zamandir sesini duymamistim, hangi dagda kurt öldü?" dedi.
Ben de "Özel birini aramak istedim, aklima sen geldin" dedim ve sonra
ekledim:
"Ve ellerimi üç kez çirptim, geçen zamani geri getiremedigimi görünce belki
de seni arayacak baska bir üç saniyem olmayacak, su anda aramazsam deyip,
yazdigim yaziyi yarida birakip seni aradim" dedim.
Çok mutlu oldu. Bir dostun mutlulugu ile ben de mutlu oldum.
Dostumla telefon konusmami bitirip klavyenin önüne oturdugumda yüzümde
kocaman bir gülümseme vardi.
Özel birini arayip, dakikalari geri getiremeyecegim bir hayat içinde
istedigim bir seyi yapmanin huzuru ile yani mutlu bir yürekle tekrar yazmaya
basladim. Ve zaman denen sinsi düsmana bir nanik yaptim.
"Acimasizca akip gidiyorsun ama ben seni hissediyorum, istedigim hiçbir seyi
ertelemiyorum ve istediklerimi elde etmek için hayatla savasiyorum" der gibi mutlu idim.
Siz hala ne duruyorsunuz?
Kosun telefona, bir dostunuzu arayin. Birine e-posta gönderin. Onu
sevdiginizi hissettirin. Onun mutlulugu ile mutlu olun.
Ellerinizi üç kez çirpin ve düsünün hayatinizdan üç saniye, bos bir sayfa
gibi koptu gitti iste.
Oysa siz özelsiniz ve size layik bir hayati hak ediyorsunuz. Size layik
mutluluklari hak ettiginiz gibi.
......kırık bir aşk.............hikayesi bu...
..umutsuzluklarla...........ve hüzünle dolu...
güneşinden yoksun umut, bulutlar ardında
gökyüzü kapkaranlık ve biz burada ışıksızız
yollar aşılamaz türden, ufuklar bizden uzak
.bugünler mutsuz ve yarınlar çok umutsuz
...amaçlar belirsiz ve araçlar çok yetersiz
.....görüşebilmek zor, görüşmemek zor.
.........sevebilmek ve de sevilebilmek,
............ne kadar mümkün sence?
...............ne kadar olası bu düş?
..................birleşebilir miyiz?
.......................sen-ve-ben!
.........................bir gün!
.............................? ? ?
!!....SÖYLE SON KURŞUNU KİME SIKAYIM....!!
Gonlunu ezelden talan etmişler girdim tümden yıktım dersin taş üstünde taş kalmadıda yetmedi 3 kurşun sıktım dersin.
Suçu Neydi denilirse çok sevdide bıktım dersin kalbi zaten çok yanıyordu bende yaktım dersin.
Sevmemişti benden önce nankör dersin vefasızlığını kurtarir bu acidim oluruna baktım dersin kalbi yanıyordu bende yaktım dersin.
Yalnız sen değildin en hain sendin kaderim ya ben hep hainleri sevdim al işte hepsini buraya serdim söylesene hangi kurşun senindi.
Ne kurşunlar çıktı bilsen bu tenden ne aldinsa helal hoş olsun benden yazıktır davacı olursam senden söylesene hangi kurşun senindi.
Aşkımız kendine kurban ister haydi şu kurşuna bi adres göster sanmaki vicdanım ateşe kes der.
Söylesene son kurşunu kime sıkayım ben terk eden sanamı beni yalnız koyup giden kaderemi
Takvimlerin alayı hesap gününde al işte ne var ne yoksa önünde dar geliyor bana yer gök dar bugün duyulacak acı haber var bugün söyle son kuşunu kime sıkayım ben.
Hala unutmadım ihanetini...Kalbimin kıyamet alametini...Veresiye al git emanetini...Söylesenehangi kurşun senindi....?
ZOR OLAN HANGİSİ?
Gitmek mi zor, yoksa kalmak mi?
Kacmak mi zor, yoksa oldugun yerde ruzgara karsi savasabilmek mi?
Veda mi zor, yoksa bir veda cumlesine katlanmak mi?
"Benim Afrika'm" filminde ki bir diyalogdan kalan
veda tanimlamasi geldi su an aklima
"Vedagidenin cesareti, kalanin ise sabri ile olculur" demisti aktrist aktore...
yada aktor aktriste, canlandirdiklari karekter ile!!!
Vedanin gelisi dunden belli degil midir?
Aleni bir sekilde goz kirpan alamete neden yurek kapali kalir, zor geldigi icin mi?
Zor gelmesi yurekle beraber gozun de kapanmasini mi gerektirir?
Goz kapandiginda bilmez mi ki,
agriyacak olan yuregi susleyecek olan yine kendi salgisi olan gozyaslaridir!!!
Bir veda edildi, dilde!!!
Yurek istememisti ancak dil duramadi...
oyununa geldi, gururunun!!! bekleyemedi, gidenin dilinden dokulecek sozcukleri...
kirilmisligini katti yureginin kelimelerine...
kirdi kendi ile birlikte, birlikteligi!!!
Adi bile konmamisti aslinda, daha ufacikti...
nazardan korunmasi icin dile dusurulmemisti...
emekleme donemine gelebilseydi belki basaracakti yurumeyi!!!
cift tarafli istem olmadan , dayanaksiz nasil yuruyebilirdi ki???
Gitmek zor......
Kaçmak zor......
Veda zor.........
Kendi yaptigin seylere katlanmak cok zor...
donusu basaramayacagini bilirsin, eylem kendindedir...
"Sabir" dileme zamanidir, kendine!!!
Ani kurtarmak kolaydir, onemli olan sonra gelecek olan anlar toplulugudur....
Bir "Elveda" dedi, bu yurek...
umarim geceleri uzunluguna uzunluk katmaz...
umarim, mutlu olur....
Kırılmıstı bir kere çin vazosu...
parcalanmamıstı ama kırılmıstı!!!!
Basit yaşayacaksın.
Mesela susayınca su içecek kadar basit...
Dört çıkacak, ikiyi ikiyle çarptığında.
Tek düğmesi olacak elindeki cihazın tek bir düğme, tek bir cümle gibi...
Sevince lafı dolandırmadan söylediğin ´seni seviyorum´ gibi.
Basit bir öpücük yetecek sana...
Basit, sıcak bir öpücük ve o öpücükle dolacak tüm günlerin, tüm düşlerin.
O öpücük için yapacaksın hayatının kavgasını, o öpücük için yiyeceksin hayatının dayağını.
Kabak çekirdeği verecek sana rakamların veremediği mutluluğu.
El yazısıyla yazılmış eğri büğrü bir mektup olacak en değerli kağıdın -hep yanında taşıdığın, atmaya kıyamadığın.
İki harekette giyiniverecek, iki harekette soyunuvereceksin.
Kısacık olacak uyanman, ve yola çıkman arasında geçen süre kısacık olacak sıcacık kollara dolanman ve yolculuklara çıkman arasında geçen süre.
Kendin bile anlayabileceksin yazdıklarını bakışların bile anlatabilecek kendini.
Beklentilerin de basit olacak.
Kaf Dağı´nın önünde bekleyecek mutluluklar.
Bir ıslıkta bulabileceksin en uzun dostluk romanını ya da bir damla gözyaşı yaşatacak sana en ucuz aşk romanını.
Pankreasının sağlığına dua edeceksin kapatırken gözlerini.
Zafer işareti yapacaksın tuvaletten çıkarken.
Bir kaşarlı tost olacak aradığın nasıl oturacağını bilemediğin sofrada, parmakların en kıymetli çatalın.
Yine, aynı parmaklar çözecek en karmaşık denklemleri.
İskender´in kılıcı duracak avukat rehberinin yanında.
Bir filarmoni orkestrası veremeyecek sana kontrplak bir gitarda, doğru basılmış bir ´fa diyez´in mutluluğunu.
Makyajı ilk ´a´ sına kadar bilmen yetecek.
Temizlik kokacak en pahalı parfümün.
´Bilmiyorum´ diyebileceksin bilmediğinde ve çok normal olacak ´onu da´ bilemeyişin.
Tek dereden su getirmen yetecek, bir ´istemiyorum´ diyebilmeye.
Ne durduğu farketmeyecek abanın altında.
Saatin, sadece saati gösterecek.
Telefonunu sadece telefon etmek için kullanacaksın.
Küçük bir not defteri olacak ´bilgini´ en hızlı ´sayan´.
Basit yaşayacaksın, basit.
Sanki yaşamın bir gün sona erecekmiş gibi basit...
Hosgeldin Hayatimin Mavisi..
Geceydi seni bana taşıyan...Sen geceye yakındın, bende sana....Ağır aksak işleyen zamanın düşürdüğü tuzaklardan kurtulup geldin, hoş geldin.Korkularınla, sırlarınla ve sadece gözlerine derin bakanların görebileceği acılarınla geldin, iyi ki geldin..... Bekleyişlerimin içine hapsettiğim özlemlerim vardı.Nicedir kimseyle paylaşmadığım hüzünlerim.Soramadığım sorularım.. Hatırladığımda yüreğimde yaratacağı o korkunç sızıyı duymaktan korktuğum için beynimin bir köşesine fırlatıp attığım ve bir daha hiç dokunmadığım anılarım vardı....Şimdi özgür bıraktım özlemi.Şimdi hüzünde sevinçte doyasıya yaşanıyor bende.Sorular cevabını buluyor, anılar canlanıyor çünkü sen geldin.Susmak ne çok akıllandırmış beni... Ne çok biriktirmişim kelimelerimi....Bir bir dökülürken dilimden sevda sözcükleri senin o tedirgin duruşun bile durduramıyor beni."Seni soluyan bir rüzgara kapılmış gidiyorum.", yüreğimi bir yelken gibi açtım, seninle dolduruyorum.Seninle olmanın, seni yaşamanın ve zamanı sadece seninle paylaşmanın eşsiz hazzını duyumsuyorum, ne iyi ettin de geldin.....Bir büyüysen bozulma. Bir hayali yaşıyorsak kaybolma. Hep biz çözecek değiliz ya gerçeğin düğümlerini, bırak kendi halinde kalsın. Ruhuna talibim ben asıl gerçek bu. Kaçışlardan bıkmış, hep yarım kalmış ruhum da bir tek seninle doyuma ulaşacak, kendini bulacak. Dedim ya, sen geldin.Bir de mavi var öyle ya..... Nereye saklamıştım maviyi ? Kimlerden gizlemiştim de yok sansınlar istemiştim ? Bak, güneş bile mavi mavi parlıyor görüyor musun ? Yavaş yavaş yok oluyor yüreğimin gri katmanları. Maviyle anılıyor görebildiğim her şey.En çok maviye tutkunum ben, bu yüzden mavi sen oluyorsun, çocuk gibi seviniyorum. Sen maviyle geldin..Sahi , çocuk olmayı ne kadar özlemişim ben... Senin içindeki çocukla oynayacak bendeki çocuk. Yalansız ve saf olacak. Kumdan kaleler yapacak, içine seni koyacak. Kaleyi yıkacak, seni kurtaracak, kahraman olacak.Çığlıklar atacak, yorulmayacak, sensiz hiç bir oyunda "ebe" olmayacak.Korkma , içindeki o çocuk hep yaşayacak, kimsenin zarar vermesine izin vermeyeceğim.Çünkü sen o çocukla varsın, o çocukla geldin.Yoktum ben , senden önce yoktum sanki. Sen geldin varlığını bildim. Sen geldin bir dokunuşun, bir öpüşün nasıl da büyük bir hazza dönüştüğünü gördüm. Sen geldin ben oldum, aşk oldum.Sen geldin....ama ne güzel geldin...
... ben arkandan sadece baktım.oysa söyleyecek o kadar çok şeyim vardı ki..."gidersen iyiye dair ne varsa içimde yitireceğim hepsini, gidersen sönecek içimdeki ateş ve bir daha hiç kimse yakamayacak..gidersen karanlığa mahkum edeceksin günlerimi o karanlıkta yolumu kaybedeceğim" diyecektim sana KONUŞAMADIM...
GİTTİN... gidişini görmemek için gözlerimi kapattım öylesine acıdı ki içim tutup koparsalardı kolumu bacağımı bu kadar acı duymazdım.acım yaş olup akmalıydı gözlerimden AĞLAYAMAMDIM...
GİTTİN...seni delicesine bir tutkuyla seviyordum tutkum seninle olmaktı.tutkum teninde erimek tutkum hayatı seninle paylaşmaktı ANLATAMADIM...
GİTTİN... gidişini önlemek için tutmak vardı ellerinden ellerim değilmiydi her dokunuşumda seni ürperten ürperirdin yine biliyorum bir kez dokunsam bir kez tutsam ellerini gitmek için biriktirdiğin bütün cesaretin kaybolurdu TUTAMADIM...
GİTTİN...bir yıkım gibiydi gidişinsen adım adım uzaklaşırken benden çöküp kaldı bedenim olduğu yere nice terk edişlere dayanan bu yürek bu kez yenilmişti bu kadar zayıf değildim ben kalkmalıydım KALKAMADIM...
GİTTİN... oysa geldiğin gün gideceğini biliyordum hazırdım gidişine kaçamak zamanları yaşıyorduk zaman bitecek ve sen gidecektin bense gidişinin ertesi günü hayatıma kaldığım yerden devam edecektim EDEMEDİM...
GİTİN... bir şey söyledin mi giderken "kal" dememi bekledin mi? son bir kez "SENİ SEVİYORUM" dedin mi? bekle beni döneceğim d iye umut verdin mi? beynim öyle uğulduyordu ki DUYAMADIM...
GİTTİN...nereye gittiğin önemli değildi binlerce kilometre uzakta olsan da iki kilometre ötemde olsan da farketmiyordu.artık yoktun ve asıl bu düşünce beni felç ediyordu kurtulmalıydım senden bu yokluk duygusundan kurtulmalıydım KURTULAMADIM...
GİTTİN...unutulanların arasına katılmalıydın anıları bir sandığa koyup hayatı bir yerinden yakalamalıydım bu aşk burada noktalanmalıydı bu sevda dan vazgeçmeliydim YAPAMAMDIM...
GİTTİN...bir okyanusun ortasında tek küreği kaybolmuş sandalda dalgalarla boğuşan bir denizciyim şimdi.bilki sevmekten vazgeçmedim seni bil ki seninle birlikte sevdanı da taşıyacağım yüreğimde...
BİLKİ SENİ UNUTAMAMDIM..
GİTTİN…ardında dağınık bir yatak bıraktın hayatımı dağıtığın gibi yemin ettim o yatağa kimseye açmayacağım diğe ama maalesef yeminimi de TUTAMADIM…
Kendinizi başkasına anlatmayın. Sizi sevenin buna ihtiyacı yoktur. Sevmeyen de inanmayacaktır zaten. Onun hayatında bir seçeneksen, onun senin bir önceliğin olmasına izin verme. İlişkiler en iyi dengeli olduğunda yürür. Uyandığında iki seçeneğin var. Tekrar uyuyup bir rüya görmek, ya da uyanıp rüyanın peşinde koşmak. Bize değer verenleri ağlatır, vermeyenler için ağlarız. Bizim için hiç ağlamayacaklara değer veririz. Garip ama gerçek... Bir kez bunu anlasak değişmek için hiç bir şey geç değil. Mutluyken söz, üzgünsen cevap, öfkeliysen karar verme. Zaman nehir gibidir. Aynı suda iki kez yıkanılmaz. An'ı yaşa, geçen su bir daha gelmez. Hep meşgulsen, hiç müsait olamazsın. Hep zamanının olmadığnı söylersen, hiç zamanın olamaz.
sevmek bakmak değil görmekse eğer,
sevmek yanındayken başını
omuzuna koyabilmekse eğer,
sevmek yanındayken yalnızlığı unutmaksa eğer,
SENİ SEVİYORUM....
* * * * *
sevmek senle iken yere daha sağlam
basabilmekse eğer,
sevmek yokluğunda seninleymiş gibi
hissetmekse eğer,
sevmek hayallerine senide sokabilmekse eğer,
SENİ SEVİYORUM
* * * * *
sevmek yatağa uzandığında, seni düşlemekse eğer
sevmeksen üşüdüğünde gölgemle
seni ısıtmaksa eğer,
sevmek sevdiğini çıklık çığlığa söylemekse eğer,
SENİ SEVİYORUM
* * * * *
sevmek el ele tutuştuğunda kalbinde bişeylerin
kopmasıysa eğer,
sevmek gözgöze geldiğin de hiç kıpırdamadan
bakabilmekse eğer,
sevmek kalbini kalbinde hissetmekse eğer,
SENİ SEVİYORUM
YAĞMUR KAÇAĞI
Elimden tut yoksa düşeceğim
yoksa bir bir yıldızlar düşecek
eğer şairsem beni tanırsan
yağmurdan korktuğumu bilirsen
gözlerim aklına gelirse
elimden tut yoksa düşeceğim
yağmur beni götürecek yoksa beni
geceleri bir çarpıntı duyarsan
telaş telaş yağmurdan kaçıyorum
sarayburnu'ndan geçiyorum
akşamsa eylülse ıslanmışsam
beni görsen belki anlayamazsın
içlenir gizli gizli ağlarsın
eğer ben yalnızsam yanılmışsam
elimden tut yoksa düşeceğim
yağmur beni götürecek yoksa beni.
Tam unutmuşken, her şey bitmişken
Neden karşı çıktın?
Katlanıyordum, söylemiyordum,
Kalan son yarımdın.
Her şeyim vardı,
çok şey azaldı yokluğunda.
Yalvarıyordum, saklanıyordum,
dokunduğunda.
Başardın ağlatmayı,
Başardın yalvartmayı,
Her şey istediğin gibi.
Çok mutluydum sen yokken
Sevmeyi unutmuşken
Geldin de ne farketti ki?
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|