|
deliler gibi yanıyorum ,
yuvadan uçup gidiyorum
yaşımız ne den büyük ama seni,
adım adım sayıp seviyorum.
heyecandan ismini bile,
kazıdım bitik yüreğime
senin aşk diyen o diline bile,
doyamadım telaşlanıyorum.
heyecandan her gece hayalini,
unutursam ağlama unut beni
bebeğim hayatta yok senin gibi,
bulamadım dedim bulamadım.
aradım seni çıkıp sokaklarda,
isyanım sana değil tüm aşklara
gece den içip içip sabahlara
çıkamam dedim çıkamadım.
Tarifsiz bir sevdada kimliksiz bir sessizliktin
Haykırışlarla çağlarken yüreğim durgun limanımdın
Sen benim adını koyamadığımdın
Senin adın kavuşmak olsun
Fırtınalarda yolunu kaybeden gemi misali
Rotasız ve pusulasız kalmışken yüreğim
Ve hoyratça savrulurken bir limandan bir limana
Teslim olmuşken kaderine
Sen benim adını koyamadığımdın
Senin adın kavuşmak olsun..
Bakmaya kıyamazken gözlerine
Tutmaya cesaret edemezken ellerini.
Ve bütün cümlelerin sustuğu o yerde
Sessiz bir haykırıştı yüreğim
Eşsiz bir mutluluktu yaşadığım
Sen benim adını koyamadığımdın
Senin adın kavuşmak olsun.
Son bahar yaprakları dökülürken içimden
Hazanı yasarken bahar kokulu sabahlar da
Yüreğim üşürdü gözlerimden sel olup akan yağmurda
Sırıl sıklam ıslanırken ruhum
Solmuştu bahçemde ki tüm güller
Sen o bahçemdeki açan tek güldün
Sen adını koyamadığımdın
Senin adın kavuşmak olsun.
Dağ çiçeğim yaban gülüm asi sevdam.
Saçının bir teline bir ömür adadığım
Gözündeki bir damla yaşına şehirleri yaktığım
İsyanım feryadım kavuşulmazım
Sen vazgeçemeyeceğim yasaklım
Sen adını koyamadığım
Senin adın kavuşmak olsun.
Sen benim yanı başımdaki uzağım
Sen benim uzağımdaki en yakınım
Dokunmam yasak sevmem yasak
Sensiz bu hayatta yaşamak tuzak
Sen adını koyamadığım
Senin adın kavuşmak olsun.
Sisli bir gecede ses olup da gel
Bir sonbahar gününde yağmur olup da gel
Soğuk bir kış gününde rüzgar olup da gel
Ilık bir yaz gecesinde düş olup da gel
sen bana yasaklarından sıyrılıp da gel
Sen adını koyamadığım
Senin adın kavuşmak olsun.
Bir gün gelirde tutarsam ellerini
Bakarsam gözlerine sevgi dolu
Doğarsa sende yeniden bu beden
Ve o gün verirsem şayet son nefesimi
Ölmeden haykırmak isterim son bir kez
Sen adını koyamadığım
sen yaban gülüm sen dağ çiçeğim
sen ruhu revanım sen yaşama sevincim
yasaklım adı bende saklım
senin adın kavuşmak olsun
senin adın
senin adın seviyorum olsun
seviyorum olsun ..
Gel
sen yoksun
bütün sokaklarına kar yağıyor ömrümün
nefesim
üşüyen bir gelincik ayazı
bütün geceler aysız
durmadan
bir ezgi savruluyor dudaklarında gecelerin
hüznün uzayan saçlarında kimsesizliğim kanıyor
yağmalanmıs bir ömrün ortasından sızarak
yaralı gönlümün ırmaklarına doluyor
gel
her gece bır deprem oluyor
ey çağlayan bir suda yittirdiğim menekse gözlü kız
seslen bana nerdesin, hangi uzak şehirdesin
bir rüzgarın kanatlarına vursam duyulur mu sesim
gel
erişilmez uçurum diplerinde kaldı özleyişler
yaralı ceylanlar sekiyor bakışlarımda
tomurcuklar öksüz, serçeler dilsiz
her durakta boynu bükük bir çocuk üşüyor
ve ben bu yağmurlar dolusu yalnızlığımla
bütün bulutlardan sana koşuyorum
Kadın Olmak!...
Bir kadın çocuktur aslında… Çocuk gibi davranmayı sever. Erkeğin kendisine bir çocuğa gösterdiği şefkati göstermesini ister.Bir çocuğu okşar gibi incitmekten korkarak sevmeli erkek kadını… Ama hiç bir kadın çocuk muamelesi görmek istemez. Söylediği şeyler çocukça da olsa dinlenilmesini, dikkate alınmasını ister.Yani bir kadının çocukluk yapmasına izin vereceksiniz; ama asla onu bir çocuk olarak görmeyeceksiniz..
Bir kadın güçlüdür aslında...
Hatta erkeklerden çok daha güçlüdür. Ama bu gücünü her zaman ortaya koymasını sevmez. İster ki, erkeğin gücü kendisine huzur versin. Kendi kendine yapabileceği şeyleri bile erkeğin yapmasını bekler. Böylece hem daha kadın olduğunu hissedecektir hem de erkeğinin ne kadar güçlü olduğunu görecektir. Ancak kadın gücünü göstermek istediğinde onu engelleyemezsiniz. Yapmak istediği bir şey varsa mutlaka yapar.
Bir kadın sevgidir aslında...
İçinde her zaman sevgiyi taşır. Sevdiklerinden kolay ayrılamaz. Sevdiklerini kolay kolay kıramaz. Zor sever; ama, tam sever. Bir kadının tam anlamıyla sevebilmesi için yüreğinin kabul ettiğini beyninin de kabul etmesi gerekir ve sevmezse de onu asla sevmeye zorlayamazsınız. Belki kolayca yüreğine girebilirsiniz. Ancak beyninde yer alamazsınız. Her an terk edilebilirsiniz. Sevmediği halde terk etmeyen kadınlar da var elbette Bunun tek nedeni ise engelleyemedikleri ”acımak' duygusudur.
Bir kadın yalnızdır aslında...
Hiçbir zaman kadını bütünüyle elde edemezsiniz. Kendisine ait bir dünyası vardır ve orada hep yalnızdır. O dünyaya kimsenin girmesine izin vermez. Hiçbir anahtar o dünyanın kapısını açamaz. Yalnızlık onun sığınağıdır. O sığınağa ne zaman gireceğine, ne kadar kalacağına hep kendisi karar verir. Sığınaktayken oradan çıkmaya zorlarsanız, onu sonsuza dek kaybedebilirsiniz.
Bir kadın çılgındır aslında...
Neler yapabileceğini erkek aklı hayal bile edemez. Üreticiliğinin sınırı yoktur ama bunu ortaya çıkartmak için hayatının erkeğini bekler. Hoyratça harcamaz üreticiliğini. Sadece erkeğine saklar. Bir kadının gerçek erkeği olmayı başarabilmişseniz çok şanslısınız demektir. Çünkü hayatın içinde olan her şey ancak kadınlar olduğunda anlam kazanıyor. Yemek yemek, su içmek bile. Bir kadının elinden içtiğiniz suyla kendi kendinize bardağı doldurup içtiğiniz su arasındaki lezzet farkını anlayabiliyor musunuz? Anlıyorsanız ne mutlu size. Anlamıyorsanız ne yazık ki yaşamıyorsunuz!
............bir kadını ağlatırken çok dikkat edin..!!!
....... çünkü Allah gözyaşlarını sayar.....!!!!
kadın;erkeğin kaburgasından yaratıldı,ayaklarından yaratılmadı..!!!
öyle olsaydı ezilirdi......!!! üstün olsun diye başından da yaratılmadı......!!
AMA GÖĞSÜNDEN YARATILDI......
Eşit olsun diye......
kolun biraz altında...
Korunsun diye...!!!
KALP HİZASINDA SEVİLSİN DİYE!!!
Can DÜNDAR
Hançerli şu gönlüm sevdanla kanarken..
Unutmak ne mümkün severken?
Hayatla barışmak, bir yerden tutunmak..
Herşeyde sen varken kolay mı unutmak?
Vakit gece yarısı,
Yine sensizim.
Yatağıma uzanmış
Şampanya rengindeki
Duvarda asılı
Resmine bakarak
Seni düşünüyorum.
Ara sıra duvardaki saat
Sessizliği bozarak
Seni alsa da elimden.
Tekrar seni hayalime
alarak düşünüyorum.
Boğazımda bir acı var.
Ağlamak istiyorum.
Sen söylerdin bana
" sen ağlayamazsın, gözsyaşların
kalpte birikip dem olup, kabuk bağlar,
kalbi tıkayıp felç eder " diye.
Bak gözyaşlarım duruldu.
İşte ağlıyorum.
Dökülen birkaç damla
Gözyaşı yanağıma uğrayıp
Dudağımda mekan kuruyor.
Gözyaşlarımın tuzlu, buruk bir tadı var,
Çekiyorum içime
Seni öper gibi.
Vakit geldi galiba.
Gözlerim kapanıyor.
İçime bir yorgunluk çöküyor.
O kadar ölümü isteyen ben
Ölümden korkuyorum.
Öyle hasretim ki sana.
Hasretim doğadaki renklere,
Kelebeğe, ben olan toprağa,
Kuru yaprağa, ağaçlara, dallara.
Sensizliğimde arkadaş
Olduğum yatağa
Öyle hasretim ki.
Ölmek istemiyorum
Sen olmadan
daha fazla yanabilir mi sanırsın canım benim....
yanmaz...
incildim incileceğim kadar ...
kırıldım binlerce kez....
yeri geldi hayran oldum yüreğimdeki sevgime..
yerine geldi lanet okudum.....
ama asla pişman olmadım seni sevdiğim için....
bugün yine olsan yine seni severdim koşulsuzca.....
içim acısada,
yüreğim kanasada,
her gece gözlerimden yıldızlar kaysada....
inan bana seni severdim...
hemde zerre pişmanlık duymadan...
acı çekmek benim kaderim olsa gerek..
sende gelen acı ise .....
evet...
her şey boş.....
biliyorum...
aşk bizi çoktan terk etti.....
ben bizi çoktan terk ettim....
sen bizi çoktan terk ettin....
bu terk edişler nereye kadar gider bilmem..
ama geri dönüş noktamız hep aynı biliyorsun değil mi?
ben aynı yerde olacağım...
sen aynı yere geleceksin...
sanki hiç yaşanmamış olacak ayrılık...
yağmurlar ıslatmamış olacak yüreğimizi....
yıldırım düşmemiş olacak sevdamıza....
ben güveniyorum yüreğimdeki sana...
ya sen güveniyor musun???
bende ki sana...
sendeki bana.....
söyle ne zaman diner bu hasret...
vuslata dek sürede bu sevdanın yolu....
inan bana ben yorulmadan o yolun yolcusu olacağım..
zerre pişmanlık duymadan......
Bazı şeyler vardır affedilmiyor
Aşk ihanetle bir evde kalamıyor
Bıçak gibi kestin bağlarımızı
Bir daha dinleyemeyiz şarkımızı
Söyle uçurumdan atlayan dönebilir mi?
Söyle kanadı kırk yerden kırılmış uçabilir mi?
Söyle bu aşktan ne kaldı ki geriye?
Yaptığının ne kadarı sığıyor sevgiye
Unut beni, unuttuğum gibi seni
Unut ki beni, yanındakini aldatma
Giden kaybedendir, gittin kaybettin
Bir şehir yakınıma bile yaklaşma
Üşüyor musun Kalbim ?
Üşüyor musun kalbim?
Üşüyorsan yakayım ciğerlerimi.
Meğer , ayrılıklara doğmuşuz biz.
Günahlarla dokunmuş ölümüne sevgimiz.
Yine terkedildik baharlar gelmeden..
Yine bize ağıtlar kaldı terkedilenden.
Hadi gidelim yaban ellere..
Yalanın olmadığı,
Çiceklerin hiç solmadığı,
Yetim çocukların düşlerine gidelim.
Sürgüle, kırılmış kapılarımızı,
Yak, çileye yoğrulmuş anılarımızı..
Hadi gidelim artık güneş doğmadan.
Sahillerimize ateşler uğramadan.
ELveda Ya$am..ELveda SeBeBiM Sana!
Ben sana demiştim.Sensiz yaşayamam gitme diye..
Ölüme bırak beni sensizken yaşamakla işim olmaz diye.
Dinlemedin beni.Sebebim olursun demiştim,gülüp geçtin bu sözüme.
Ben sözümü tutarım bilirsin.Yaşadığım sürece hep seni sevicem demiştim.
Sözümü tuttum.Sen sözünü çoktan unuttun...
Neydi sebep seni aşkımdan döndürecek.
Neden bu kadar acımasızsın,ne vardıki seni bana küstürecek.
Öyle olsun,son olsun..Bu gidişin sebebim olsun.Boşver en iyisi belkide budur.
Sensizlik ecelim olsun.Senden son arzum bidaha andırma adımı...
Bidaha hiç açma kapanan yaranı.Gözyaşı dökme arkamdan.
Bilirsin artık fayda etmez onlar.Gözyaşların sadece beni kandırmakta işe yarar.
Beni geri döndürmen için ağlasan ne çıkar...Bi süre uğrama yanıma.
Başbaşa bırak beni toprağımla..
Gelipte mezarımda ağlama,hiç görmek istemem ağladığını ya.
Seni,sensizliği,beni ve daha bisürü şeyi götürüyorum giderken...
Kızma bana elimde değil..Böylesi en iyisi..
Yolun düşerde gelirsen yıllar sonra yanıma,aç ellerini bir dua oku bana..
İhtiyacım olacak buna.Dediğim gibi sakın ağlamaya kalkma..
Bende seninle ağlamak isterimde ağlayamam ya..
Getireceksen kırmızı güller getir bana.Hani o kadife tüylü,kucak dolusu bana sevgiyi andıran..
Bana aşkı hatırlatan.Fazla sözede gerek yok Herşey bittikten sonra..!
Düşünme bazen üşürmüyüm diye..İnan aşkınla yanmışken üşümekte ne..
Bak bana bu son olsun artık beni düşünme.
Keşke daha önce,keşke ben seninle olduğumda yaşayabilseydim aşkı..
Yaşatabilseydin bana.Her ne olursa olsun engellemeseydin sevgimizi.
Karşı koymasaydık olanlara.Herşeyi bıraksaydık oluruna..
Çokmu şey istemiştim senden..Bir damla sevgiydi istediğim.
Evet beklerdim bunu ömrümce..Ama bittim işte sen gidince...
Kızma bana,sensiz yapamazdım ama..Bağışla beni intikam değil..
Bunun adı sevda.
Benim sende bulduğum,seninse bende hiç aramadığın..
Üzülme,ağlama..Dayanamam bilirsin ya..Ne olur kal orda..Olduğun yerde güzelsin..
Gelirsen mezarıma,Güllerimi unutma..Ve lütfen onları soldurma..
Kendine iyi bak.Ben burda olamasamda...
Elveda yaşam,elveda sebebim sana...
Ölemedim kimi zaman..Yaşamayı beceremediğim gibi.. Kendime engel olamadım,gözyaşlarımı durduramadığım gibi.. Ben kimseyi bu kadar yürekten sevmedim! Seninde dediğin gibi;sevgilerin sahte olduğu bir dünyada,seni bu kadar yalansız sevmeyi bu yürek nasıl başarabildi..? Yaşayamadım kimi zaman..Ölümler vardı her yanımda..Gidemedim senden bir an,yollar hiç olmadığı kadar uzaktı bana.. Ben sende yaşıyordum her imkansızı..Senin yaşamaya korktuğun duyguları.. Ben engel olamıyordum bu duygu seline.Hiç korkmadan söylüyordum..Seni seviyordum. Sen korkularını yenip,bir an olsun bana gelemiyordun.. Nefes alamadım kimi zaman..Oysa kollarında ölmeyi seçmiştim çoktan.. Çokmu gördün bunu bana?Yoksa ölümmüydü seni korkutan.. Oysa bilmen gerekirdi sensiz yaşayamayacağımı. Nasıl bu kadar düşüncesiz olmuştun,yada neden artık seninle aynı düşünemiyordum.. Buzdan dağlarmı vardı aramızda?Yada uçurumlarmı girdi aramıza.. Seni bu kadar soğutan,beni bu kadar alçaltan neydi..!? Nasıl beceremedik yanyanayken bir yürek olmayı sol yanımda.. Ya sevdamız yetmedi buna,yada gireceğimiz günahlar çeldi aklımızı... Ben hep vardım..Sendeydim..Sense kimi zaman yüreğime geldin.. Ben hep sevdim seni sevmeyi,senin için sevgi bu değildi.. Yıkılmıştım kimi zaman,sadece senin toparlayabileceğin yıkımlardı bunlar.. Sen gelmedin toparlamaya içimi..Belkide bu seferki parçalar toplanmaya değmezdi.. Sen sevmedin günahları..Kışın gelen baharlar uzaktı sana.. Bense hep güneşi bekledim..Isıtmasını dilediğim her anda... Sen sevmedin günahları..Tadına doyulmaz sevaplardı yapmak istediklerin.. Başardınmı peki?Hiç bilmedin.. Ben seni günahta olsa sevdim... Şimdilerde sessiz ve soğuk bir ölüm sardı bedenimi.. Yaşamaya çalışmak bu değildi..Unutmaya çalışmayı sorarsan, Başaramadım..Ölümden beterdi.. Korkma bu sevda yaşanmazdı biterdi.. Dediğin gibi sevgili aşkın katiliydi. Yüreğim seni sevmemeliydi . hatice...mardin...
ANLADIM
Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını,kendimi bulduğumda anladım.
Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış,Kendi yolumu çizdiğimde anladım.
Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat,okuyarak,dinleyerek değil..
Bildiklerini bana neden anlatmadığını, anladım..
Yüreğinde aşk olmadan geçen her gün kayıpmış,
Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım…
Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden,
Neden hiç ağlamadığını anladım..
Ağlayanı güldürebilmek,ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş,
Gözyaşımı kahkaya çevirdiğinde anladım..
Bir insanı herhangi biri kırabilir, ama bir tek en çok sevdiği acıtabilirmiş,
Çok acıttığında anladım..
Fakat,hak edermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını,
Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğinde anladım..
Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet,
Yüreğini elime koyduğunda anladım..
”Sana ihtiyacım var, gel ! ” diyebilmekmiş güçlü olmak,
Sana ”git” dediğimde anladım..
Biri sana ”git” dediğinde, ”kalmak istiyorum”diyebilmekmiş sevmek,
Git dediklerinde gittiğimde anladım..
Sana sevgim şımarık bir çocukmuş,her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan,
Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım…
Özür dilemek değil, ”affet beni” diye haykırmak istemekmiş pişman olmak,
Gerçekten pişman olduğumda anladım..
Ve gurur, kaybedenlerin,acizlerin maskesiymiş, Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış,
Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım..
Ölürcesine isteyen,beklemez,sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi,
Beni affetmeni ölürcesine istediğimde anladım..
Sevgi emekmiş,Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar
sevmekmiş…
YAPRAK DÖKÜMÜ
Sararıp dökülmeden önce kızaran yapraklar ki onlar
Şan verdiler ortalığa bütün bir sonbahar
Mevsim dönüp de yeniden yeşermeğe başlayınca rüzgar
Çıplaklığında o atın yine onlar koşacaklar
O çocuklar
O yapraklar
O şarabi eşkiyalar
Onlar da olmasa benim gayrı kimim var?
Bana kalan tek şeyi de alma benden.
Hayallerimin noktası olmaktan vazgeç.
Seninle bitmesin düşlerim,
bir sabahta sensiz uyanayım rüyamda!
Git! git kendini çok sevdirmeden!!!
YAĞMUR KAÇAĞI
Elimden tut yoksa düşeceğim
yoksa bir bir yıldızlar düşecek
eğer şairsem beni tanırsan
yağmurdan korktuğumu bilirsen
gözlerim aklına gelirse
elimden tut yoksa düşeceğim
yağmur beni götürecek yoksa beni
geceleri bir çarpıntı duyarsan
telaş telaş yağmurdan kaçıyorum
sarayburnu'ndan geçiyorum
akşamsa eylülse ıslanmışsam
beni görsen belki anlayamazsın
içlenir gizli gizli ağlarsın
eğer ben yalnızsam yanılmışsam
elimden tut yoksa düşeceğim
yağmur beni götürecek yoksa beni.
Şapkamın içinde yarım ay kalbim,
ağlayan bir palyaço çizdim yüzüme
Akortsuz keman,
yarım kalan bir öykü
soğuk şehrin, yaz şarkıları
Sevmek bir yana,
gitmek için ne çok nedensin
Tam unutmuşken, her şey bitmişken
Neden karşı çıktın?
Katlanıyordum, söylemiyordum,
Kalan son yarımdın.
Her şeyim vardı,
çok şey azaldı yokluğunda.
Yalvarıyordum, saklanıyordum,
dokunduğunda.
Başardın ağlatmayı,
Başardın yalvartmayı,
Her şey istediğin gibi.
Çok mutluydum sen yokken
Sevmeyi unutmuşken
Geldin de ne farketti ki?
Arkandan ağladım ama,
Yalan oldu söylediklerin.
Maziden korkmadım ama,
Sıradan mı istediklerim?
Ne olursun uyma şeytana,
Çıkacak bak söylediklerim.
Beni zalim belledin ama,
Yeri cennet tüm meleklerin...
Mutluluğundan kovulan palyaçoyum
MUTLULUGUNDAN KOVULAN PALYAÇOYUM
Dünya renkleri dolaşırken suratım da
Paslı kirpiklerimin gardiyanlık yaptığı
Okyanusun yüzüne vuran
Yakamozların ışıkları sönük
Kızıl güneşin yarıklar açtığı dudağımın kenarında
Közlenmiş yaralar
Parmaklarımla uzanıp çaresizliğin bilediği tırnaklarımla
Sökmek istedikçe
Kanserli nehir gibi coşkuyla akıyorlar iliğime
Ruhumun kıvranışları çocukluğuma azap
Yırtık ceplerinde düşlerini kaybeden köylü gibi
Açım…
Ölüme açım
Y a l v a r ı r ı m doyurun beni!
Mimiklerimde hüzünlerimin yarattığı koskoca coğrafya
Sancılarımdan doğan sularla boğmak istedikçe
Her yeni günde omuzlarıma ağrıtan bir ülke kuruluyor
Arsız hayat içime tohumlarını ektikçe
Öfkemle kürtaj edemiyorum geleceği
İnatla duvarlarımı yıkılıp
Düşman olduğum nefesi salıyor ciğerime
-Of Tanrım-
Boğun ağzımda yeşeren küfürleri
Kopartın dua bilmez dilimi
Görmüyor musunuz?
Akbabalar deşiyor konuştukça yüreğimi
Y a l v a r ı r ı m susturun beni!
(Bilmezsiniz)
Ne zaman günahlarımı etimden çıkartıp
Geceye soyunmak istesem
Kimsesiz çocuktur ay titrer yatağımda
Taş yastıklara başım çarptıkça
Kulağımı tırmalar yalnızlığın cılız sesi
Ah! Karanlık duvağını çıkartıp gerdek sevdasıyla
Gövdemin üzerine uzanıp ırzıma geçerken
Hayata kısır bakan gözlerim
Hangi yıldızın eteğine sarılıp yardım dilense
Yağmur olup dökülür çarşaflardan yere
Kapatın göz perdelerimi
Uyutun ızdıraplarda ağlattığım saatleri
Ya da…
Ya da en iyisi keskin bir şiirin imgesine
Gömün hayallerimi
(Ayıplamayın)
Hangi aşka koşmak istese kalbim
Rüzgâr dizlerime sarılıp
Umutlarıma çelmesini takıyor
Daha yetişemeden
Daha bir kez meyvesine dokunamadan –kutsal bildiğim aşkın-
Dul kalıyorum yabancı yollarda
Göğsünden sevgi emip teninde büyüdüğüm –yaşam-
Şimdi piçliği ayağıma pranga yapıp
Diken ekili topraklarında süründürüyor gençliğimi
(Anlayın)
Artık yorgunum
Artık besmele çekip bir güne adım atamayacak kadar
Dinlere uzağım
Ve…
Bir kadının uğrunda ölebilecek kadarda yaşlıyım
Y a l v a r ı r ı m vurun beni!
Artik seninle duramam.Bu Aksam cikar giderim.
Hesabim kalsin Mahsere, elimi Yikar giderim.
Sen zahmet etme Yerinden.Gürültü yapmam derinden.
Parmaklarin üzerinden, Su gibi akar giderim.
Artik sürersin bir Sefa.Ne Cismim kaldi ne Cefa.
Sikayet etmem bu defa, Disimi sikar giderim.
Bozar mi sandin Acilar.Belaya atlar giderim.
Kursun gibiyim Ahuzer gibi, Dag gibi Patlar giderim.
Bozar mi sandin Acilar.Belaya atlar giderim.
Kursun gibiyim Ahuzer gibi, Dag gibi Patlar giderim....
Kaybetsem bile herseyi, bu Aski yirtar giderim.
Sinsice olmaz gidisim.Kapiyi carpar giderim.
Sana Yazdigim sarkiyi, Sazimdan söker giderim.
Ben Aglayamam bilirsin.Yüzümü döker giderim.
Köpeklerimden Kusumdan, Yavrumdan cayar giderim.
Senden aldigim ne varsa, yerine Koyar giderim.
Ezdirmem sana kendimi.Gövdemi yakar giderim.
Beddua etmem üzülme.Kafama Sikar giderim.
Ezdirmem sana kendimi.Gövdemi yakar giderim.
Beddua etmem üzülme.Kafama Sikar giderim.
Ezdirmem sana kendimi.Gövdemi yakar giderim.
Beddua etmem üzülme....Kafama Sikar giderim
Telefonlar uzak olsun benden
Aramam aramam bir daha
Yalansa dilimdeki yalan olsun
Sevmiyorum eskisi gibi
Başka bir insan karşımdaki
Değişmez diyenlere müjde
Çok seven böyle gider miydi
Müjde herşey bitti
Telefonlar uzak olsun benden
Aramam aramam bir daha
Yalansa dilimdeki yalan olsun
Sevmiyorum eskisi gibi
Başka bir insan karşımdaki
Değişmez diyenlere müjde
Çok seven böyle gider miydi
Müjde herşey bitti
ADIM SONBAHAR
Nasıl iş bu
her yanına çiçek yağmış
erik ağacının
ışık içinde yüzüyor
neresinden baksan
gözlerin kamaşır.
Oysa ben aksam olmuşum
yapraklarım dökülüyor
usul usul
adım sonbahar.
Bir gün hatırlayıpta beni ararsan
Susuz bıraktığın çöllerdeyim ben
Aklına gelirde eve uğrarsan
Bilki artık yokum,ellerdeyim ben...
Pencere önünde gözyaşı yuttum
Gönlümü hep geli diye avuttum
Acıyla öfkeyle sımsıkı tuttum
Koparıp yırttığım tüllerdeyim ben...
Gündüz güneşimdin geceler ayım
Şimdi kapkaranlık bir kuyudayım
Yokmuş zere kadar kalbinde payım
Bilmezsin ne hazin halerdeyim ben
Kapanmaz bilirim aşk yaraları
Bıraktım sana tüm hatıraları
Paket paket içtim sigaraları
Etrafa savrulmuş küllerdeyim ben...
Çok geç anladımki her şey bir yalan
Mutlu bir kaç gündü geride kalan
Sana getirmiştim bakta oyalan
Vazodaki solmuş güllerdeyim ben
BIRAKIP KAÇMAK SANA YAKIŞIR ANCAK SENİN BİR ADIN YALANCI BİR ADIN ALÇAK.....
Kuşlar gibi uçmayı, balıklar gibi yüzmeyi öğrendik ama basit bir sanatı unuttuk. İNSAN gibi YAŞAMAYI
dostluk sabah öperek uyandırmaktır
Aynı dala tutunmaktır kimi zaman
aynı bisikleti sürmektir. Ayağınız yetişmese bile...
küçük hediyeler almaktır...
ve Kimi zaman aynı kalbi paylaşmaktır..
Öpmektir onu doyasıya
Ve bunu söyleyebilmektir
'Dostlugun en büyük Armağan Bana'
AŞKIM SIN HÜZÜN
Tüm güzellikler sensin.
Üzgünsün bliyorum ama güçlüsünde.
Loş bir ışıkta hayal ediyorum seni bazen ...
İzin veriyorum seni beni sevmeni..
Nedensiz seviyorum BEN seni karşılıksız.
Git.
İstersen
Tek bir veda sözcüğü yeter..
Gönlünde olsam yeter bana..
Etrafında veya yanında olmasamda.
Tek kalbinde olsam yeterli bana.
İyiki varsın aşkım HÜZNÜM HERŞEYİM.
Rüyalarımda hayal olsan bile seviyorum senii.
Bazı şeyler vardır affedilmiyor
Aşk ihanetle bir evde kalamıyor
Bıçak gibi kestin bağlarımızı
Bir daha dinleyemeyiz şarkımızı
Söyle uçurumdan atlayan dönebilir mi?
Söyle kanadı kırk yerden kırılmış uçabilir mi?
Söyle bu aşktan ne kaldı ki geriye?
Yaptığının ne kadarı sığıyor sevgiye
Unut beni, unuttuğum gibi seni
Unut ki beni, yanındakini aldatma
Giden kaybedendir, gittin kaybettin
Bir şehir yakınıma bile yaklaşma
Üşüyor musun Kalbim ?
Üşüyor musun kalbim?
Üşüyorsan yakayım ciğerlerimi.
Meğer , ayrılıklara doğmuşuz biz.
Günahlarla dokunmuş ölümüne sevgimiz.
Yine terkedildik baharlar gelmeden..
Yine bize ağıtlar kaldı terkedilenden.
Hadi gidelim yaban ellere..
Yalanın olmadığı,
Çiceklerin hiç solmadığı,
Yetim çocukların düşlerine gidelim.
Sürgüle, kırılmış kapılarımızı,
Yak, çileye yoğrulmuş anılarımızı..
Hadi gidelim artık güneş doğmadan.
Sahillerimize ateşler uğramadan.
deliler gibi yanıyorum ,
yuvadan uçup gidiyorum
yaşımız ne den büyük ama seni,
adım adım sayıp seviyorum.
heyecandan ismini bile,
kazıdım bitik yüreğime
senin aşk diyen o diline bile,
doyamadım telaşlanıyorum.
heyecandan her gece hayalini,
unutursam ağlama unut beni
bebeğim hayatta yok senin gibi,
bulamadım dedim bulamadım.
aradım seni çıkıp sokaklarda,
isyanım sana değil tüm aşklara
gece den içip içip sabahlara
çıkamam dedim çıkamadım.
Tarifsiz bir sevdada kimliksiz bir sessizliktin
Haykırışlarla çağlarken yüreğim durgun limanımdın
Sen benim adını koyamadığımdın
Senin adın kavuşmak olsun
Fırtınalarda yolunu kaybeden gemi misali
Rotasız ve pusulasız kalmışken yüreğim
Ve hoyratça savrulurken bir limandan bir limana
Teslim olmuşken kaderine
Sen benim adını koyamadığımdın
Senin adın kavuşmak olsun..
Bakmaya kıyamazken gözlerine
Tutmaya cesaret edemezken ellerini.
Ve bütün cümlelerin sustuğu o yerde
Sessiz bir haykırıştı yüreğim
Eşsiz bir mutluluktu yaşadığım
Sen benim adını koyamadığımdın
Senin adın kavuşmak olsun.
Son bahar yaprakları dökülürken içimden
Hazanı yasarken bahar kokulu sabahlar da
Yüreğim üşürdü gözlerimden sel olup akan yağmurda
Sırıl sıklam ıslanırken ruhum
Solmuştu bahçemde ki tüm güller
Sen o bahçemdeki açan tek güldün
Sen adını koyamadığımdın
Senin adın kavuşmak olsun.
Dağ çiçeğim yaban gülüm asi sevdam.
Saçının bir teline bir ömür adadığım
Gözündeki bir damla yaşına şehirleri yaktığım
İsyanım feryadım kavuşulmazım
Sen vazgeçemeyeceğim yasaklım
Sen adını koyamadığım
Senin adın kavuşmak olsun.
Sen benim yanı başımdaki uzağım
Sen benim uzağımdaki en yakınım
Dokunmam yasak sevmem yasak
Sensiz bu hayatta yaşamak tuzak
Sen adını koyamadığım
Senin adın kavuşmak olsun.
Sisli bir gecede ses olup da gel
Bir sonbahar gününde yağmur olup da gel
Soğuk bir kış gününde rüzgar olup da gel
Ilık bir yaz gecesinde düş olup da gel
sen bana yasaklarından sıyrılıp da gel
Sen adını koyamadığım
Senin adın kavuşmak olsun.
Bir gün gelirde tutarsam ellerini
Bakarsam gözlerine sevgi dolu
Doğarsa sende yeniden bu beden
Ve o gün verirsem şayet son nefesimi
Ölmeden haykırmak isterim son bir kez
Sen adını koyamadığım
sen yaban gülüm sen dağ çiçeğim
sen ruhu revanım sen yaşama sevincim
yasaklım adı bende saklım
senin adın kavuşmak olsun
senin adın
senin adın seviyorum olsun
seviyorum olsun ..
Hançerli şu gönlüm sevdanla kanarken..
Unutmak ne mümkün severken?
Hayatla barışmak, bir yerden tutunmak..
Herşeyde sen varken kolay mı unutmak?
Vakit gece yarısı,
Yine sensizim.
Yatağıma uzanmış
Şampanya rengindeki
Duvarda asılı
Resmine bakarak
Seni düşünüyorum.
Ara sıra duvardaki saat
Sessizliği bozarak
Seni alsa da elimden.
Tekrar seni hayalime
alarak düşünüyorum.
Boğazımda bir acı var.
Ağlamak istiyorum.
Sen söylerdin bana
" sen ağlayamazsın, gözsyaşların
kalpte birikip dem olup, kabuk bağlar,
kalbi tıkayıp felç eder " diye.
Bak gözyaşlarım duruldu.
İşte ağlıyorum.
Dökülen birkaç damla
Gözyaşı yanağıma uğrayıp
Dudağımda mekan kuruyor.
Gözyaşlarımın tuzlu, buruk bir tadı var,
Çekiyorum içime
Seni öper gibi.
Vakit geldi galiba.
Gözlerim kapanıyor.
İçime bir yorgunluk çöküyor.
O kadar ölümü isteyen ben
Ölümden korkuyorum.
Öyle hasretim ki sana.
Hasretim doğadaki renklere,
Kelebeğe, ben olan toprağa,
Kuru yaprağa, ağaçlara, dallara.
Sensizliğimde arkadaş
Olduğum yatağa
Öyle hasretim ki.
Ölmek istemiyorum
Sen olmadan
daha fazla yanabilir mi sanırsın canım benim....
yanmaz...
incildim incileceğim kadar ...
kırıldım binlerce kez....
yeri geldi hayran oldum yüreğimdeki sevgime..
yerine geldi lanet okudum.....
ama asla pişman olmadım seni sevdiğim için....
bugün yine olsan yine seni severdim koşulsuzca.....
içim acısada,
yüreğim kanasada,
her gece gözlerimden yıldızlar kaysada....
inan bana seni severdim...
hemde zerre pişmanlık duymadan...
acı çekmek benim kaderim olsa gerek..
sende gelen acı ise .....
evet...
her şey boş.....
biliyorum...
aşk bizi çoktan terk etti.....
ben bizi çoktan terk ettim....
sen bizi çoktan terk ettin....
bu terk edişler nereye kadar gider bilmem..
ama geri dönüş noktamız hep aynı biliyorsun değil mi?
ben aynı yerde olacağım...
sen aynı yere geleceksin...
sanki hiç yaşanmamış olacak ayrılık...
yağmurlar ıslatmamış olacak yüreğimizi....
yıldırım düşmemiş olacak sevdamıza....
ben güveniyorum yüreğimdeki sana...
ya sen güveniyor musun???
bende ki sana...
sendeki bana.....
söyle ne zaman diner bu hasret...
vuslata dek sürede bu sevdanın yolu....
inan bana ben yorulmadan o yolun yolcusu olacağım..
zerre pişmanlık duymadan......
Bazı şeyler vardır affedilmiyor
Aşk ihanetle bir evde kalamıyor
Bıçak gibi kestin bağlarımızı
Bir daha dinleyemeyiz şarkımızı
Söyle uçurumdan atlayan dönebilir mi?
Söyle kanadı kırk yerden kırılmış uçabilir mi?
Söyle bu aşktan ne kaldı ki geriye?
Yaptığının ne kadarı sığıyor sevgiye
Unut beni, unuttuğum gibi seni
Unut ki beni, yanındakini aldatma
Giden kaybedendir, gittin kaybettin
Bir şehir yakınıma bile yaklaşma
ELveda Ya$am..ELveda SeBeBiM Sana!
Ben sana demiştim.Sensiz yaşayamam gitme diye..
Ölüme bırak beni sensizken yaşamakla işim olmaz diye.
Dinlemedin beni.Sebebim olursun demiştim,gülüp geçtin bu sözüme.
Ben sözümü tutarım bilirsin.Yaşadığım sürece hep seni sevicem demiştim.
Sözümü tuttum.Sen sözünü çoktan unuttun...
Neydi sebep seni aşkımdan döndürecek.
Neden bu kadar acımasızsın,ne vardıki seni bana küstürecek.
Öyle olsun,son olsun..Bu gidişin sebebim olsun.Boşver en iyisi belkide budur.
Sensizlik ecelim olsun.Senden son arzum bidaha andırma adımı...
Bidaha hiç açma kapanan yaranı.Gözyaşı dökme arkamdan.
Bilirsin artık fayda etmez onlar.Gözyaşların sadece beni kandırmakta işe yarar.
Beni geri döndürmen için ağlasan ne çıkar...Bi süre uğrama yanıma.
Başbaşa bırak beni toprağımla..
Gelipte mezarımda ağlama,hiç görmek istemem ağladığını ya.
Seni,sensizliği,beni ve daha bisürü şeyi götürüyorum giderken...
Kızma bana elimde değil..Böylesi en iyisi..
Yolun düşerde gelirsen yıllar sonra yanıma,aç ellerini bir dua oku bana..
İhtiyacım olacak buna.Dediğim gibi sakın ağlamaya kalkma..
Bende seninle ağlamak isterimde ağlayamam ya..
Getireceksen kırmızı güller getir bana.Hani o kadife tüylü,kucak dolusu bana sevgiyi andıran..
Bana aşkı hatırlatan.Fazla sözede gerek yok Herşey bittikten sonra..!
Düşünme bazen üşürmüyüm diye..İnan aşkınla yanmışken üşümekte ne..
Bak bana bu son olsun artık beni düşünme.
Keşke daha önce,keşke ben seninle olduğumda yaşayabilseydim aşkı..
Yaşatabilseydin bana.Her ne olursa olsun engellemeseydin sevgimizi.
Karşı koymasaydık olanlara.Herşeyi bıraksaydık oluruna..
Çokmu şey istemiştim senden..Bir damla sevgiydi istediğim.
Evet beklerdim bunu ömrümce..Ama bittim işte sen gidince...
Kızma bana,sensiz yapamazdım ama..Bağışla beni intikam değil..
Bunun adı sevda.
Benim sende bulduğum,seninse bende hiç aramadığın..
Üzülme,ağlama..Dayanamam bilirsin ya..Ne olur kal orda..Olduğun yerde güzelsin..
Gelirsen mezarıma,Güllerimi unutma..Ve lütfen onları soldurma..
Kendine iyi bak.Ben burda olamasamda...
Elveda yaşam,elveda sebebim sana...
Ölemedim kimi zaman..Yaşamayı beceremediğim gibi.. Kendime engel olamadım,gözyaşlarımı durduramadığım gibi.. Ben kimseyi bu kadar yürekten sevmedim! Seninde dediğin gibi;sevgilerin sahte olduğu bir dünyada,seni bu kadar yalansız sevmeyi bu yürek nasıl başarabildi..? Yaşayamadım kimi zaman..Ölümler vardı her yanımda..Gidemedim senden bir an,yollar hiç olmadığı kadar uzaktı bana.. Ben sende yaşıyordum her imkansızı..Senin yaşamaya korktuğun duyguları.. Ben engel olamıyordum bu duygu seline.Hiç korkmadan söylüyordum..Seni seviyordum. Sen korkularını yenip,bir an olsun bana gelemiyordun.. Nefes alamadım kimi zaman..Oysa kollarında ölmeyi seçmiştim çoktan.. Çokmu gördün bunu bana?Yoksa ölümmüydü seni korkutan.. Oysa bilmen gerekirdi sensiz yaşayamayacağımı. Nasıl bu kadar düşüncesiz olmuştun,yada neden artık seninle aynı düşünemiyordum.. Buzdan dağlarmı vardı aramızda?Yada uçurumlarmı girdi aramıza.. Seni bu kadar soğutan,beni bu kadar alçaltan neydi..!? Nasıl beceremedik yanyanayken bir yürek olmayı sol yanımda.. Ya sevdamız yetmedi buna,yada gireceğimiz günahlar çeldi aklımızı... Ben hep vardım..Sendeydim..Sense kimi zaman yüreğime geldin.. Ben hep sevdim seni sevmeyi,senin için sevgi bu değildi.. Yıkılmıştım kimi zaman,sadece senin toparlayabileceğin yıkımlardı bunlar.. Sen gelmedin toparlamaya içimi..Belkide bu seferki parçalar toplanmaya değmezdi.. Sen sevmedin günahları..Kışın gelen baharlar uzaktı sana.. Bense hep güneşi bekledim..Isıtmasını dilediğim her anda... Sen sevmedin günahları..Tadına doyulmaz sevaplardı yapmak istediklerin.. Başardınmı peki?Hiç bilmedin.. Ben seni günahta olsa sevdim... Şimdilerde sessiz ve soğuk bir ölüm sardı bedenimi.. Yaşamaya çalışmak bu değildi..Unutmaya çalışmayı sorarsan, Başaramadım..Ölümden beterdi.. Korkma bu sevda yaşanmazdı biterdi.. Dediğin gibi sevgili aşkın katiliydi. Yüreğim seni sevmemeliydi .
KIM BU YUSUF GÜNEY ?
Slow müzik denilince akla ilk gelen isimlerden biri olan ve bu alanda pop
eğerli temsilcilerinden olan Rafet El Roman iki yıl gibi uzun bir aradan sonra Bir Roman Gibi albümüyle tekrar sevenleriyle buluşuyor. Yaptığı slow müziklerle gönüllerde taht kuran Rafet El Roman bu albümde çıkış parçası olarak “Sevdim ama sonu yoktu” şarkısını seçmiş. Bu zamanlarda slow müziğe aç kalmışken böyle bir albümle tekrar ortaya çıkması sevindirici. Ayrıca bu albümünde en iddialı şarkısı “Aşk-ı Virane’yi” hayranı Yusuf Güneyle birlikte yorumlamış. Ayrıca Yusuf Güney çok ilginç bir hayat hikayesinde de sahip. Rafet El Roman hayranı olduğu için ve onunla tanışmak için müziğe başlamış ve konserde Rafet El Roman’la tanışmış.
süper bir şarkı süper bir klip süper iki ses ayakta alkışlıyorum Yusuf güneyin sesinin rengine bayıldım yolu açık olsun hatice ,,,
--------------------------------------------------------------------------------
ANLADIM
Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını,kendimi bulduğumda anladım.
Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış,Kendi yolumu çizdiğimde anladım.
Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat,okuyarak,dinleyerek değil..
Bildiklerini bana neden anlatmadığını, anladım..
Yüreğinde aşk olmadan geçen her gün kayıpmış,
Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım…
Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden,
Neden hiç ağlamadığını anladım..
Ağlayanı güldürebilmek,ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş,
Gözyaşımı kahkaya çevirdiğinde anladım..
Bir insanı herhangi biri kırabilir, ama bir tek en çok sevdiği acıtabilirmiş,
Çok acıttığında anladım..
Fakat,hak edermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını,
Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğinde anladım..
Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet,
Yüreğini elime koyduğunda anladım..
”Sana ihtiyacım var, gel ! ” diyebilmekmiş güçlü olmak,
Sana ”git” dediğimde anladım..
Biri sana ”git” dediğinde, ”kalmak istiyorum”diyebilmekmiş sevmek,
Git dediklerinde gittiğimde anladım..
Sana sevgim şımarık bir çocukmuş,her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan,
Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım…
Özür dilemek değil, ”affet beni” diye haykırmak istemekmiş pişman olmak,
Gerçekten pişman olduğumda anladım..
Ve gurur, kaybedenlerin,acizlerin maskesiymiş, Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış,
Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım..
Ölürcesine isteyen,beklemez,sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi,
Beni affetmeni ölürcesine istediğimde anladım..
Sevgi emekmiş,Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar
sevmekmiş…
YAPRAK DÖKÜMÜ
Sararıp dökülmeden önce kızaran yapraklar ki onlar
Şan verdiler ortalığa bütün bir sonbahar
Mevsim dönüp de yeniden yeşermeğe başlayınca rüzgar
Çıplaklığında o atın yine onlar koşacaklar
O çocuklar
O yapraklar
O şarabi eşkiyalar
Onlar da olmasa benim gayrı kimim var?
Yok Böyle Birşey...
Kaç gündür uykusuz gözlerim
Geceleri uyumak yerine sana uyuyorum.
Kaç bahardır aşktan mahrum yüreğim,
Kendimi sevmek yerine seni seviyorum.
Çok değil inan senin için.
Başımdan ne rüzgarlar esti
Poyrazlara karayellere, kara yaslara durdum.
Ne sevdalar ömrümü tüketti,
Ne şarkılar ne masallar ne yalanlar duydum
Ben hep buydum böyleydim, bir tek sana yetemedim.
Yolunu kaybedip dünyaya düşmüş bir meleksin
Bana beni sevme diyorsun yok böyle bir şey
Vazgeçerim sanıyorsan kendini kandırıyorsun
Vazgeçilir mi senden yok böyle bir şey.
Nasıl olsun ?
Nasıl olsa geçer diyorsan,
Geçmez bir tanem vazgeçmez yüreğim,
Sen orda durdukça pes etmez yüreğim yar
Yok böyle bir şey.
Üşüyor musun Kalbim ?
Üşüyor musun kalbim?
Üşüyorsan yakayım ciğerlerimi.
Meğer , ayrılıklara doğmuşuz biz.
Günahlarla dokunmuş ölümüne sevgimiz.
Yine terkedildik baharlar gelmeden..
Yine bize ağıtlar kaldı terkedilenden.
Hadi gidelim yaban ellere..
Yalanın olmadığı,
Çiceklerin hiç solmadığı,
Yetim çocukların düşlerine gidelim.
Sürgüle, kırılmış kapılarımızı,
Yak, çileye yoğrulmuş anılarımızı..
Hadi gidelim artık güneş doğmadan.
Sahillerimize ateşler uğramadan.
Bana kalan tek şeyi de alma benden.
Hayallerimin noktası olmaktan vazgeç.
Seninle bitmesin düşlerim,
bir sabahta sensiz uyanayım rüyamda!
Git! git kendini çok sevdirmeden!!!
YAĞMUR KAÇAĞI
Elimden tut yoksa düşeceğim
yoksa bir bir yıldızlar düşecek
eğer şairsem beni tanırsan
yağmurdan korktuğumu bilirsen
gözlerim aklına gelirse
elimden tut yoksa düşeceğim
yağmur beni götürecek yoksa beni
geceleri bir çarpıntı duyarsan
telaş telaş yağmurdan kaçıyorum
sarayburnu'ndan geçiyorum
akşamsa eylülse ıslanmışsam
beni görsen belki anlayamazsın
içlenir gizli gizli ağlarsın
eğer ben yalnızsam yanılmışsam
elimden tut yoksa düşeceğim
yağmur beni götürecek yoksa beni.
Şapkamın içinde yarım ay kalbim,
ağlayan bir palyaço çizdim yüzüme
Akortsuz keman,
yarım kalan bir öykü
soğuk şehrin, yaz şarkıları
Sevmek bir yana,
gitmek için ne çok nedensin
Tam unutmuşken, her şey bitmişken
Neden karşı çıktın?
Katlanıyordum, söylemiyordum,
Kalan son yarımdın.
Her şeyim vardı,
çok şey azaldı yokluğunda.
Yalvarıyordum, saklanıyordum,
dokunduğunda.
Başardın ağlatmayı,
Başardın yalvartmayı,
Her şey istediğin gibi.
Çok mutluydum sen yokken
Sevmeyi unutmuşken
Geldin de ne farketti ki?
Arkandan ağladım ama,
Yalan oldu söylediklerin.
Maziden korkmadım ama,
Sıradan mı istediklerim?
Ne olursun uyma şeytana,
Çıkacak bak söylediklerim.
Beni zalim belledin ama,
Yeri cennet tüm meleklerin...
Palyaço
Mutluluğundan kovulan palyaçoyum
MUTLULUGUNDAN KOVULAN PALYAÇOYUM
Dünya renkleri dolaşırken suratım da
Paslı kirpiklerimin gardiyanlık yaptığı
Okyanusun yüzüne vuran
Yakamozların ışıkları sönük
Kızıl güneşin yarıklar açtığı dudağımın kenarında
Közlenmiş yaralar
Parmaklarımla uzanıp çaresizliğin bilediği tırnaklarımla
Sökmek istedikçe
Kanserli nehir gibi coşkuyla akıyorlar iliğime
Ruhumun kıvranışları çocukluğuma azap
Yırtık ceplerinde düşlerini kaybeden köylü gibi
Açım…
Ölüme açım
Y a l v a r ı r ı m doyurun beni!
(Ve bakın)
Mimiklerimde hüzünlerimin yarattığı koskoca coğrafya
Sancılarımdan doğan sularla boğmak istedikçe
Her yeni günde omuzlarıma ağrıtan bir ülke kuruluyor
Arsız hayat içime tohumlarını ektikçe
Öfkemle kürtaj edemiyorum geleceği
İnatla duvarlarımı yıkılıp
Düşman olduğum nefesi salıyor ciğerime
-Of Tanrım-
Boğun ağzımda yeşeren küfürleri
Kopartın dua bilmez dilimi
Görmüyor musunuz?
Akbabalar deşiyor konuştukça yüreğimi
Y a l v a r ı r ı m susturun beni!
(Bilmezsiniz)
Ne zaman günahlarımı etimden çıkartıp
Geceye soyunmak istesem
Kimsesiz çocuktur ay titrer yatağımda
Taş yastıklara başım çarptıkça
Kulağımı tırmalar yalnızlığın cılız sesi
Ah! Karanlık duvağını çıkartıp gerdek sevdasıyla
Gövdemin üzerine uzanıp ırzıma geçerken
Hayata kısır bakan gözlerim
Hangi yıldızın eteğine sarılıp yardım dilense
Yağmur olup dökülür çarşaflardan yere
Kapatın göz perdelerimi
Uyutun ızdıraplarda ağlattığım saatleri
Ya da…
Ya da en iyisi keskin bir şiirin imgesine
Gömün hayallerimi
(Ayıplamayın)
Hangi aşka koşmak istese kalbim
Rüzgâr dizlerime sarılıp
Umutlarıma çelmesini takıyor
Daha yetişemeden
Daha bir kez meyvesine dokunamadan –kutsal bildiğim aşkın-
Dul kalıyorum yabancı yollarda
Göğsünden sevgi emip teninde büyüdüğüm –yaşam-
Şimdi piçliği ayağıma pranga yapıp
Diken ekili topraklarında süründürüyor gençliğimi
(Anlayın)
Artık yorgunum
Artık besmele çekip bir güne adım atamayacak kadar
Dinlere uzağım
Ve…
Bir kadının uğrunda ölebilecek kadarda yaşlıyım
Y a l v a r ı r ı m vurun beni!
Artik seninle duramam.Bu Aksam cikar giderim.
Hesabim kalsin Mahsere, elimi Yikar giderim.
Sen zahmet etme Yerinden.Gürültü yapmam derinden.
Parmaklarin üzerinden, Su gibi akar giderim.
Artik sürersin bir Sefa.Ne Cismim kaldi ne Cefa.
Sikayet etmem bu defa, Disimi sikar giderim.
Bozar mi sandin Acilar.Belaya atlar giderim.
Kursun gibiyim Ahuzer gibi, Dag gibi Patlar giderim.
Bozar mi sandin Acilar.Belaya atlar giderim.
Kursun gibiyim Ahuzer gibi, Dag gibi Patlar giderim....
Kaybetsem bile herseyi, bu Aski yirtar giderim.
Sinsice olmaz gidisim.Kapiyi carpar giderim.
Sana Yazdigim sarkiyi, Sazimdan söker giderim.
Ben Aglayamam bilirsin.Yüzümü döker giderim.
Köpeklerimden Kusumdan, Yavrumdan cayar giderim.
Senden aldigim ne varsa, yerine Koyar giderim.
Ezdirmem sana kendimi.Gövdemi yakar giderim.
Beddua etmem üzülme.Kafama Sikar giderim.
Ezdirmem sana kendimi.Gövdemi yakar giderim.
Beddua etmem üzülme.Kafama Sikar giderim.
Ezdirmem sana kendimi.Gövdemi yakar giderim.
Beddua etmem üzülme....Kafama Sikar giderim
Telefonlar uzak olsun benden
Aramam aramam bir daha
Yalansa dilimdeki yalan olsun
Sevmiyorum eskisi gibi
Başka bir insan karşımdaki
Değişmez diyenlere müjde
Çok seven böyle gider miydi
Müjde herşey bitti
Telefonlar uzak olsun benden
Aramam aramam bir daha
Yalansa dilimdeki yalan olsun
Sevmiyorum eskisi gibi
Başka bir insan karşımdaki
Değişmez diyenlere müjde
Çok seven böyle gider miydi
Müjde herşey bitti
ADIM SONBAHAR
Nasıl iş bu
her yanına çiçek yağmış
erik ağacının
ışık içinde yüzüyor
neresinden baksan
gözlerin kamaşır.
Oysa ben aksam olmuşum
yapraklarım dökülüyor
usul usul
adım sonbahar.
Bir gün hatırlayıpta beni ararsan
Susuz bıraktığın çöllerdeyim ben
Aklına gelirde eve uğrarsan
Bilki artık yokum,ellerdeyim ben...
Pencere önünde gözyaşı yuttum
Gönlümü hep geli diye avuttum
Acıyla öfkeyle sımsıkı tuttum
Koparıp yırttığım tüllerdeyim ben...
Gündüz güneşimdin geceler ayım
Şimdi kapkaranlık bir kuyudayım
Yokmuş zere kadar kalbinde payım
Bilmezsin ne hazin halerdeyim ben
Kapanmaz bilirim aşk yaraları
Bıraktım sana tüm hatıraları
Paket paket içtim sigaraları
Etrafa savrulmuş küllerdeyim ben...
Çok geç anladımki her şey bir yalan
Mutlu bir kaç gündü geride kalan
Sana getirmiştim bakta oyalan
Vazodaki solmuş güllerdeyim ben
BIRAKIP KAÇMAK SANA YAKIŞIR ANCAK SENİN BİR ADIN YALANCI BİR ADIN ALÇAK.....
Kuşlar gibi uçmayı, balıklar gibi yüzmeyi öğrendik ama basit bir sanatı unuttuk. İNSAN gibi YAŞAMAYI
dostluk sabah öperek uyandırmaktır
Aynı dala tutunmaktır kimi zaman
aynı bisikleti sürmektir. Ayağınız yetişmese bile...
küçük hediyeler almaktır...
ve Kimi zaman aynı kalbi paylaşmaktır..
Öpmektir onu doyasıya
Ve bunu söyleyebilmektir
'Dostlugun en büyük Armağan Bana'
AŞKIM SIN HÜZÜN
Tüm güzellikler sensin.
Üzgünsün bliyorum ama güçlüsünde.
Loş bir ışıkta hayal ediyorum seni bazen ...
İzin veriyorum seni beni sevmeni..
Nedensiz seviyorum BEN seni karşılıksız.
Git.
İstersen
Tek bir veda sözcüğü yeter..
Gönlünde olsam yeter bana..
Etrafında veya yanında olmasamda.
Tek kalbinde olsam yeterli bana.
İyiki varsın aşkım HÜZNÜM HERŞEYİM.
Rüyalarımda hayal olsan bile seviyorum senii.
█dima█╠®╣█http://dima-sohbetturkey.tr.gg/█╠™╣█
Bu içeriği görüntülemek için en son Flash sürümünü karşıdan yükleyin
Özel HTML
Henüz hiçbir içerik eklenmedi.
Yeni alanlar
Windows Live alanı
burçin adlı kullanıcının alanı
emko adlı kullanıcının alanı
mahmut adlı kullanıcının alanı
Windows Live alanı
Güncelleştirilmiş alanlar
şehide adlı kullanıcının alanı
Cüneyt le Müzik Bir Başka
yalnız adlı kullanıcının alanı
kAçAnLaR pİşMaN şİmDi,KaLaNlAr SeVmEyE dEvAm EdEcEk...(İNADINA)
emko adlı kullanıcının alanı
Diğer... Özel HTML
Henüz hiçbir içerik eklenmedi.
Konuk defteri
Gözkapaklarım,
Tanıyamadığım bir aşkın yorgunluğunu taşıyor.
Kirpiklerim ise;
Yaşayamadığım mutlu günler için ıslanıyor.
Sanki gözbebeklerimde
Bir çift siyah göz beliriyor,
Masum, sıcacık
Fakat boş bakan gözler.
Düşüncelerim yüreğimi sorguluyor sanki
Kim bu mutluluğunu yaşayamadığım aşk?
Hangi zayıf anımda yakaladı beni?
Gözlerim artık yenik düşüyor bu yorgunluğa
Ve bir an kapanıveriyor, sessizce!
Derken o masum damlalar süzülüyor yanaklarımdan.
O siyah gözlerin,
Hayalini kuruyorum gene!
Düşüncelerim çok zayıf kalıyor, bulamıyorum.
Yaşadığım aşkı tarif edemiyorum kimseciklere!
Sevmekle sevmemek arasında
Hissetmekle hissetmemek arasında
Çok zayıf bir nokta, yaşadığım o masum aşk!
Bir ümit kadar yakın,
Fakat bir o kadar da uzaksın bana biliyorum!
SENİ SEVİYORUM !
Sadece kim oldugun degil, sen oldugun icin ve seninle
beraberken kim oldugumu, benligimi anladigim icin.
SENİ SEVİYORUM !
Sadece kendine yaptiklarin icin degil,
bana kattigin güzellikler icin.
SENİ SEVİYORUM !
İcimdeki cocugu, sakli kalmis ben'i yeryüzüne
cikardigin ve sana ihtiyacim oldugu her an tüm
duyarliliginla yani basimda oldugun icin.
SENİ SEVİYORUM !
Elini kalbimin üzerinde hissettigim zaman,
üzüntülerimi alip, onlarin yerine simdiye kadar
hic kimsenin basaramadigi o sicakligi, o ictenlik
isigini bana duyurmayi basardigin icin.
SENİ SEVİYORUM !
Hayatimi kutsal bir sevgi tapinagina cevirdigin
ve her günümü yasam senligine, unutulmayan
siirlere dönüstürdügün icin.
SENİ SEVİYORUM !
cünkü, sen, simdiye kadar hic basaramadigim seyleri,
kendimle dost ve barisik olmayi ve hic bir zaman
tadamadigim kadar mutlu olmami sagliyorsun.
ve bütün bunlari yalnizca sözlerinle, dokunusunla
yada isaretle degil, kendin olmakla yapiyorsun
Selam güzel bir space olmus ellerine saglık bende seni kendi spacesime beklerim aşk ve sevgi üzerine kurulmuş spacesimi gezmen dileği ile.
HANGİSİ OLMAK İSTERSİNİZ..?
Mutlaka seversin.
Kalıcı ya da geçici birini
Sevgisiz olmaz....
Sevgisiz yaşanmaz....
Sevgi zorunlu bir ilişki biçimi....
Her zaman çakışmaz,
Bazen seven olursun
Bazen sevilen.
Sevenin bir başkadır,
Sevdiğin bir başka..!
Bir ilişkinin ortasında
Bazen seven oluruz
Bazen sevilen.
Hangisi olmak isterdiniz?
Seven mi, sevilen mi..?
HUZUNLERIME GERİ DONUYORUM
Yine mi dönüyorum hüzünlü saatlere? Oysa geceye beş kala
çağırışlarını duymuştum. Belki sensindir diye bir umut kapladı içimi.
Nafile, sana uzanan bütün yollar kapalı...öğrendim, evet geç de olsa
öğrendim bunu. Çok geç olsa da...
Uzaklardan bir ses olmak istedi bir dostum, uzaklardan bir el...
Üşüme diye. Olamadı, olamazdı, yokluğun her şeyden daha soğuktu.
Yokluğun soğuk, yokluğun buz gibi...
Hani; öyle üşürsün ki, artık hiç bir şey hissetmez uzuvların,
uyuşur kalır da manâsız bir donukluğun çizgileri oluşur, ardından
bir kabuk içindeki parçalanmayı döker, ezip de geçer tüm bedenini,
acısı en derinden gelir de yakar her yerini...
İşte ben de öyle üşüdüm gece yarısını beş geçe...
Manâsız buluyorum sanki artık her şeyi.
Sevgi deseler sadece bir iç çekebilirim,
sonra gülüp geçerim gibi geliyor.
Aşkı sorsalar, aynı dili mi konuşuyoruz diye
anlamsızca bakabilirim gözlerine...
Anlatın derim durmayın, bırakın tüm şiirleri, şarkıları, masalları...
Dokunabilir miyim aşka, dokunabilir miyim ellerimle diye sorarım,
geçer mi üşümesi yüreğimin, geçer mi üşümesi içimin...
Aşk dediğiniz şey gelince ansızın, anlar mı beni aşkla gelen,
beni ben oldugum için mi, kendi var ettigi için mi ister...
Varolanlara, benden kalanlara hoş geldin mi der,
yoksa bir iki zaman sonra herkes gibi o da mı çekip gider...
Bakışlarım dondu sanki, yüreğim donunca. Nasıl da manasız
bakıyorum etrafa. Görmesin istiyorum hiç kimse gözlerimi,
görmesin hiç kimse hüzün tanelerimi...
Susuyorum artık derin derin. Nasıl da konuşmak istiyorum oysa.
Saatlerce susmadan konuşmak istiyorum. Tüm biriktirdiklerimi
en başından başlayıp sonuna kadar anlatmak istiyorum.
Anlatmak yetmez biliyorum, anlaşılmak da istiyorum...
Bir el istiyorum başımda...
Saçlarıma dokunsun istiyorum, tüm bedenimden söküp alsın
yalnızlığımı tılsımıyla... Bir el istiyorum dokunsun saçlarıma
yumuşacık ve alsın tüm donuklukları usulca.
Bir göz istiyorum gözlerimde...
Anlamsız bakan gözlerimin içini görsün, hâlâ arkalarda kalmış
ışık huzmelerinin içine dalsın, çıkarsın tüm umutlarımı
eski sandığın içinden, açsın da ışığı ile umut olsun yollarıma,
yolum olsun yordamım olsun istiyorum...
Bir omuz istiyorum...
Başımı yaslayıp uzun uzun ağlayabileceğim. Yıllardır biriktirdiğim
hüzün tanelerini tek tek dökebileceğim bir omuz istiyorum.
Ona yaslanınca her şeyi unutmak istiyorum, sıcacık olmak...
İçimi huzur kaplasın istiyorum, hiç konuşmadan saatlerce
orada kalmak, hiç konuşmadan anlaşılabilmek istiyorum...
Biliyorum, ne de çok sey istiyorum...
Bunların sadece puslu bir hayal olduğunu da biliyorum.
Seni bende var edişimi, aslında sadece bende olduğunu,
aslında sadece bir hayal olduğunu çok iyi biliyorum.
Ama yine de seni çok özlüyorum,
yine de çok üşüyorum, ve yine de seni istiyorum...
Ben, hüzünlerime geri dönüyorum...
Sorunlar, ihanetler, gidenler yok bu sayfasında hayatın. Çünkü gidenlerin neden gittiğini, sorunların neden olduğunu bilmiyoruz Hayat bir sahneyse yani, en güzel bölümünde rol alıyoruz bu sahnenin. Ağlayanlara, yüzümüzü asarak bakıyoruz, niye acaba? Dercesine.... En ağır sorunun içinde de olsak parka gidiyoruz oyun oynamaya....
Gelişme(!)
İşte burada bitiyor hayaller,oyunlar,masallar....Şimdi karşımızda gerçekler. Ben bu bölümün her anında yaşadım seni. Aradım da bulamadım eski kişiliğini... Sende getirmişsin sevgilim aşkın son kullanma tarihini... Gizli ağlamalar başlıyor, gözyaşları saklanıyor. "Niye ağlıyorsun?" diye soranlara ne cevap verirsin sonra... Senin de hayatına giriyor, ihanetler,yalancı sevgiler ve beraberinde tutkulu aşklar ah hayatımızın bu sahnesinde oyun oynayabilseydik(!) Ne olurdu? anlamasaydık da olanlara ağlamasaydık! Gene de her başlangıç bir ayrılık değildir diyorum... Fakat ilginçtir teoride başlayabiliyorum yeni aşklara... Sen farkında değilsin ama yanımdasın gene de.. Bir gülüş olup yanağımda, ağladığımda gözyaşımsın ve sevgilim işte kalem olup yazdığımsın.... Sen hayat oyununda baş rolleri paylaştığım tek aşkımsın.
Sonuç(!)
Sonuç mu? Henüz yok ortada....
Eylül
RESİMLER CİZMEK İSTERDİM SANA
Resimler çizmek isterdim sana...
Baktıkça, tüm gülücüklerin yüzünde yer almasını istediğim resimler...
İçimdeki sen, sözcüklere sığmıyorsun artık...
İkimizi öyle bir yaşıyorum ki, sen kendini bu kadar yaşamıyorsun. Ellerimde, bedenimde, dudağımda ve sarılışlarımda öyle tarif edilmez bir his var ki özlemek adına... Yüreğimi koysam masaya çürütürüm etrafta ne varsa...
Tek derdim sensin...
Tek derdim sen, biz ve ben...
Bir daha asla böyle sevemem...
ve bu aşk uğruna
öyle göze aldım ki yaşamayı
Olur ya; kader bu örmüştür ağlarını, başarır kavuşturmamayı...
Yaşamak adına tek yapacağım şey;
Sensizlikte bile yaşayabilmek seni, yaşatabilmek sevgimi.
İnceden inceye bir sızı gibi, yüreğimde taşımak hasretini...
Biliyorum ki
Allah’tan sonra
Bu dünyaya dirilişimin tek sebebi sensin yar..! Emanetimsin..!
Cansız bedenime, can verenin emanetisin...
Eğer ki vazgeçersem senden, gel kıyametim ol..!
Cehennem gibi yürekle, cennetlik bir aşkla seviliyorsun…
Özlemin vuruyor harflere yar.. O minik yüreğin dolmasın sakın, kıyamam gamına kederine...
Seni sevdiğim için gülüyorum hayata ve sevgimdir tek direniş sebebim...
Hayatın “nasıl” ve “neden”lerine aldırmadan,
sadece ve sadece
seninle
el ele koşmak istiyorum sonsuzluğa...
Gülüşlerinle verdiğin tarifsiz ve benzersiz nefesler için teşekkürler...
Nefesimsin..!
AŞKA VE SEVGİYE DAİR
Aşk ikidir sevgi bir;
Aşk yalan,sevgi gerçektir.
Aşk sudur,sevgi susuzluk.
Bu yüzden sevgi hasrettir,
Özlemektir, beklemektir.
Asıl maharet:
Susuzken suyu içmek değil
Karşısına geçip seyretmektir.
Aşk haykırmaktır,sevgi ağlamak;
Aşk açmaktır,sevgi katlamak.
Sevgi saklamaktır
Yüreğini,gözlerini
Ve de ellerini saklamak
Bahar geldiğinde…
Bir çiçeğe,yeşile,çimene
Aşık olamazsın ama seversin.
Arkadaşına aşık olamazsın
Ama seversin.
Toprağa fidanı aşkla değil
Sevgiyle dikersin.
Sevgi için ölünür,aşk öldürür.
Aşk kıskançtır,nankördür
Sevgiyi öldürür.
Aşk Kabil’dir,sevgi Habil.
Aşkla sevgi aslında kardeştir
Babaları insandır,Adem’dir
Aşk için şiirler yazarsın,
Şarkılar yaparsın;
Sevgiyi anlatamazsın.
Çünkü yüreğine sığdıramazsın.
Kalbini aşka kapatabilirsin
Ama sevgiye kapatamazsın
Sevgi gizli,aşk aşikardır.
Yüz vermeyince unutursun
Sen aşığım diye daha kendini kandır.
Dedim ya sevgi gerçek,aşk yalandır.
Dahası da var:
Aşkın gözü kördür,
Fazla naz aşık usandırır;
Aşk oyun,aşık oyuncaktır.
Sevgi ise yaşamdır,hakikattir.
Aşk aceledir,
Sevgi usul usul sabırlıdır.
Acele işe hem şeytan karışır.
Aşk ateşlidir
Çünkü hastalıklıdır.
Sevgi ılıktır
Çünkü sağlıklıdır.
Velhasıl bu iki kardeşin hikayesidir
Aşka ve sevgiye dair…
çekip gittim bu gece sen uyurken düşlerimden...
Büyük kararlar alma vaktiydi hayatımda ve bir gece beklemem gerekiyordu yüreğimin ateşini ölçmem için…
Eğer sabah uyandığımda aynıysa her şey eğer ki sönmemişse yüreğimin ateşi işte o an karar verecektim bu hikâyeye son vermeyi…
Gözyaşları içersinde gözlerimi yumdum geceye hıçkırıklara boğularak nefret ederek
Kalp ağrılarıyla…
Yaptığım hatalara isyan ederek kendime küfrederek bitirdim geceyi…
Sabah uyandığımda ilk defa geçmemişti yüreğimin ateşi…
Ben artık senden geçmiştim sevgili…
Gün batımı ve gün doğumu arasındaki zaman dilimine gömmüştüm artık seni…
Ya da hiçbir zaman elime almayacağım tozlu bir kitap arasına…
Sevdamı bu şehrin her hangi bir yerine gömüp,
Çekip gittim bu gece sen uyurken düşlerinden…
Bir çizgi çektim şimdi aramıza
Sen o çizgiden bana geçemeyeceksin asla
Zaman iyileştirir mi acaba halen acıyan berelerimi?
Kangren olmuş kalbim döner mi hayata geri?
Darağacında sallandırdın sen yüreğimi sevgili…
Artık iki cihanda da affetmem ben seni…
Ben artık senden gittim sevgili…
Vicdan muhasebeni yap gayri…
Suskunluğun misafiri olmaktan haz alıyor yüreğim!
Musalla taşındaki cesedin suskunluğu kadar suskunum!
Konuşmalara küstüm! Gemilerim artık kendime yol alıyor.
Her zaman her yerde her istenileni anlatamıyorum.
Kime, neyi, nasıl ispatlayacaksın! o halde suskunluğun elini tutuyorum.
Merhem tutmaz öyle yaralarım var ki! Konuşamıyorum…
İçime atıp susuyorum.
Kurşun geçmez şartlanmış beyinlere söz geçiremiyorum.
Sayfalarca susuyorum.
Kelimelerimin dinlenmeye en çok muhtaç olduğu anlarda,
Beni anlayacak bana derman olacak birini aradığımda,
O çok (boş) konuşanlar kaçıyor.
Sokağımın gece yarısı suskunluğa terk edildiği gibi,
Bende yüreğimi suskunluğun kucağına bırakıyorum
Konuştuğum zaman mahkûm,
Sustuğum zaman zanlı muamelesi görüyorum.
Ne yapacaksın, kime gideceksin…
Anlamsız konuşmalardan kendime sığınıyorum
Zor olanı tercih ettim sustum…
Boğazıma dizilmiş sözcükleri söylemeden, haykıramadan, içime atarak…
Bir bilseler susan birinin gözlerinde çuvallar dolusu kelime olduğunu,
Ve yine bir bilseler söz tükenmişse en güzel cevabın susmak olduğunu…
Tarif edemediğim acıları,
Hayal kırıklıklarımı susuşlarımla örtüyorum.
Yüreğimin en ücra köşelerine inen zehirli oklardan
Canım çok yandı!
Konuşursam;
Kırmaktan, kırılmaktan
Gözyaşlarımı tutamamaktan
Kelimeleri yan yana getirememekten
Yaralı kelimeler sunmaktan korkuyorum.
Geri alınmayacak kelimeler adına;ağzımın sürgüsünü çektim!
Şuan boğazımda düğümlenen kelimeleri çarmıha germekle meşgulüm
Sustum…
Ben sustukça suskunluğumun üstüne düşman gibi sözcükler yağsa da
İncitseler de beni, artık vakit susma vaktidir
Korkup kaçtı,
Suçunu kabul etti,
Haksız olduğunu kabullendi diyecekler…
Desinler… Dudağım mühürlü!
Duygularım susuşlarımda saklı kalacak.
Yıllardır biriktirdiğim hiç kullanılmamış kelimelerimi
Devren satılığa çıkarıyorum. İlan verdim!
Alan olmazsa kalbimin morgunda biriktireceğim...
Sahi, her susan haksız mıdır?
Belki de her Suskunluğun arka planında ciltler dolusu anlamlar vardır.
Kim bilir!
Ve bir gün Söylenmemiş cümlelerimi
zulama koyup gideceğim bu şehirden
Varsın kaçtı desinler…
Susacağım!
Derin denizleri her rüzgâr dalgalandıramaz
Hep gidenlerin yasını tuttu yüreğim…
Gitmelerim olmadı ki benim..
Gidenlere tanık oldum da,
Bir ben ögrenemedim gitmeyi...
Fırsatım olmadı belki de..
Gidişlere aglarken, gitmelere varamadım..
Gitmek icin gelenlere actım gözlerimi..
Sonra ne mi oldu?
İzledim sessizce gidişleri…
İzlerken, kendimi unutmusum…
Sarılmışım yalnızlığıma…
Anladım artık…!
Gidenlere ait benim sevmelerim..
Ben…
En koyu şahidiyim gitmelerin…
Özlemlerim var, gidişlere dair…
Kimbilir, yenilenlerdenim belki de…!
Eger yenilgi, susmaksa caresizlige…
Yenildim!
Eger yenilgi, korkmaksa yarından...
Ben Yenildim!
Suskunluğum, ansızın gelişlere..
Korkularım, kaçınılmaz gidişlere…
Yenilişim, sonlara…
Şimdi, kabuguma çekildim..
Şah yanımda..
Son hamleyi bekliyorum…
Öğrendim büyürken...
Sonlar acı olur, kimilerine
SENSIN BENIM DOGAN GUNESIM
BENI SARAN,ISITAN,YAKAN,
ICIME KADAR ISLEYEN
SENSIN BENIM KARANLIK GECEYI AYDINLATAN
AYIM VE YILDIZLARIM
SENSIN GULUM;
BENI DUYGUSALLIGA ITEN,AGLATAN,DUSUNDUREN
BENI DELI YAPAN,ARZULARIMI CILDIRTAN
SENSIN BANA;
YASAMA SEVINCINI VEREN,SEVMESINI OGRETEN
ANIDEN HIC OLMADIK ANDA
GUZEL BIR SARKI SOYLETEN
DALIPTA HAYAL KURDURAN
YUCE ALLAH'A SONSUZ DUALAR ETTIREN
BENI HIRSLI YAPAN SONRADA KORKUTAN
SENSIN,ILK VE SON UMUDUM
OZLEM DUYDUGUM,BAGLANDIGIM
UGRUNA OLDUGUM
SENSIN;
MAVI DENIZDE,UFUKTA GORDUGUM
HAYALLERIM
SENSIN;
CILGINCA ISTEDIGIM,
SEVDIGIM...
Ben Sana
Gülüm Derim
Gülün ÖMRÜ
Uzamaya Başlar,
Sana Bakmak
Bir MUCİZE'yi
Anlamaktır
Sana Bakmak
ALLAH'A İNANMAKTIR ÖMRÜM
^^dima^^
|
|